Galatasaray NEF, FIBA Europe Cup Final-Four’unun ilk gününde ev sahibi Tango Bourges’a son 8 dakikadaki hatalarıyla kaybederken, belki de üçüncü kez kupayı müzesine götürme şansını elinin tersiyle itti.
Halbuki rakibini üç çeyrek boyunca son derece akıllı, savunmada sürekli diri kalarak, hücumda da en akıllı tercihleri sayıya dönüştürerek oyuna hükmetmişti Sarı-Kırmızılılar…
Kelsey Plum’un önderliğinde, boyalı alanda Tine Krajisnik’i en akıllı şekilde kullanıp, rakibi düzenden çıkarmayı başarmış, Pelin ve Merve’nin, Melis ve Gizem’in de sahada olduğu anlarda rakibine kolay sayı izni vermeden oyunun kontrolünü elinde tutmuştu.
Son periyoda girilirken, rakibin geri gelmek adına yaptığı her hamleye karşılık veren bir Galatasaray Nef vardı sahada… Son çeyreğin başında da Krajisnik’in boyalı alandan ürettiği sayılarla maçı neredeyse “geri dönüşü olmayan yola” sokmuşlardı bile…
Ama ne olduysa işte o andan sonra oldu. Skorboard 32. Dakikayı gösterdiğinde Sarı-Kırmızılılar 13 sayı (49-62) öndeydi. Bourges molası sonrası rakibin geri gelmek için sertliğin dozajını arttıracağı, bu anlamda seyirci avantajını da kullanarak “maçı kaosa sokacakları” aşikardı. Onların maçı kaosa sokması normaldi de, bizim o “kaosa girmemizi”, rakibin girdabına kapılmamızı, dizginleri tamamıyla ev sahibi takıma bırakmamızı anlamlandıramadım.
O ana kadar yaptığımız en iyi şey, topu en akıllı şekilde döndürüp, eninde sonunda uzunla (Krajisnik) buluşturup, bir şekilde ya basket bulup ya da çizgiye giderek kontrolü elimizde tutmamızdı. Ancak ne zaman rakip tam saha baskıya başladı ve oyunu ısırmaya başladı, işte o anda düzenden çıktık. Arka arkaya basit top kayıplarıyla rakibe geri dönüş için resmen “davetiye çıkardık”!..
Onlar da bu daveti geri çevirmediler!.. Duchet, oyunun en kritik anlarında sorumluluk alıp, takımını adeta ipten alırken, biz Krajisnik’e topu indirmek yerine, o ana kadar en iyi yaptığımız şeyi devam ettirmek dururken, çizgi gerisinden “zorlama” atışları denedik, durduk… Bu düzeyde defalarca oynamış Plum dahi o cenderenin içine girip, kırılma anlarında aklın yolunu terk edip, dış atışa yönelince rakip son 8 dakikaya 22-5’lik mucizevi bir seri sıkıştırıp, finalin yolunu tuttu.
ÇBK’nın yenilgisi sonrası Galatasaray için Bourg karşılaşması bir nevi şampiyonluğa giden kilidi açmak olacaktı; olmadı.
Kader, Bourges’da iki Türk ekibi ÇBK ile Galatasaray NEF’i finalde buluşturdu. Elbette buralarda olmak, bu seviyede iki Türk takımı ile şampiyonluğu kovalıyor olmak güzel… Finalde buluşmak adına sonuç “hayal kırıklığı” olsa bile bu heyecanı yaşamak yine de güzel…