Enes Kanter, Milli Takım’a ilişkin hakkında çıkarılan spekülasyonlara Hürriyet aracılığıyla isyan etti.
VATAN HAİNİ İLAN EDİLDİM
İspanya’da Milli Takım’la olmayı istediğini ama sakatlığı yüzünden amacına ulaşamadığını belirten Enes, Milli Takım Doktoru Beyzadeoğlu’nun sakatlığı hakkındaki açıklamalarını ‘sorumsuzca’ olarak nitelendirdi. Sakatlığı konusunda TBF’yi bilgilendirdiğini söyleyen Enes Kanter, milli formayı uzun yıllar giymek istiyorum” dedi. ENES Kanter, son iki şampiyonadır 12 Dev Adam’ın takımda olmadığı halde en çok eleştirilen devi suskunluğunu Hürriyet için bozdu…
Milli formayı giyme konusunda yaşananların kamuoyuna olduğu gibi aktarılmadığından şikayet eden Enes, “Milli Takım ile problemi olan, Milli Takımı sevmeyen, milli duyguları olmayan bir Enes portresi çizildi. Hatta iş ‘vatan haini Enes’ ifadelerine kadar gitti ama gerçeklerin ortaya çıkacağına inancım tam” dedi.
‘GELECEK YILLARDA O FORMAYI GİYECEĞİM’
Sakatlığı konusunda Milli Takım Doktoru Tahsin Beyzadeoğlu’nun hakkındaki demeçlerine tepki gösteren Enes Kanter, “Onun yaptığı sorumsuzca açıklama ile kamuoyunda mevcut olan ‘olumsuz algı’ daha da alevlendi. Sakatlığım nedeniyle eylülün ilk ya da 2. haftasında takımımla idmanlara çıkmaya başlayacağım. Umarım gelecek yıllarda Milli Takım’a faydalı olurum” diye konuştu.
Sakatlığından, Milli Takım’daki geleceğine; NBA hedeflerinden, tweetlerine kadar tüm soruları açık yüreklilikle yanıtlayan Utah Jazz ve Türk basketbolunun genç yıldızı Hürriyet’e şunları söyledi…
– NBA'deki kariyer hedeflerinle başlarsak?
Öncelikle bu sene takım ile çok iyi bir beraberlik kurup geçen seneki performansımızın üstüne çıkmak istiyoruz. Bu tabii ki play off’larla ilgili. Şahsım adına hedeflerim ise burada Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek ve All Star seçilebilmek. Ve daha da önemlisi NBA şampiyonu bir takımı omuzlayıp yüzük takacak ikinci Türk oyuncu olabilmek.
– Türkiye Ligi'ni izleme fırsatı buluyor musun?
Burada da sizin bildiğiniz gibi çok yoğun bir gündemim var. NBA her alanda olsun oyuncularını kullanmayı çok seviyor ama bu yoğun programıma rağmen vaktim el verdiğince takip edip ligdeki eski arkadaşlarımı izlemeye çalışıyorum.
– Son Şampiyon Obradovic'in Fenerbahçe'si ile Ivkoviç’in Efes’i arasında bu sezon yaşanacak rekabet için ne söyleyeceksin?
– Sizin de bildiğiniz gibi Ivkovic ve Obradovic bana göre Avrupa ve diğer dünya liglerindeki en usta koçlardan biri ve hatta bazı NBA koçlarına bile taş çıkaracak seviyedeler. Aldıkları başarılarda zaten bunları gösteriyor. Önümüzdeki sezon bence Türk basketbolu için çok önemli bir yıl olacak ve bu iki takımın rekabeti izlenmeye değecek.
‘ATILAN YALANLARI SABIRLA İZLEDİM’
– Milli Takım'a gelirsek, ameliyatın ve iyileşme sürecin hakkında birçok haber çıktı sen ne diyeceksin? Sakatlığın ne durumda?
– Hakkımda akla hayale gelmeyecek yalanların ortaya atıldığı bu süreci sabırla izledim. Ortada asılsız bir iddia var ve bu iddianın bir takım algılarla beslenerek basketbolseverler gözünde itibarımı sarsma gayretleri var. ‘Enes Milli Takım’a gelmiyor’ iddiası temel olarak konuşulan konu. Ardından bunun üzerine hakkımda çıkan asılsız haberler ve maalesef resmi ağızların, sorumsuzca çok rahat yapmış olduğu açıklamalar üzerine, benim keyfi olarak ‘Milli Takım’a gitmediğim’ algısı oluştu. Sezon dışında ameliyat olmam, Milli Takım’dan yine kaçmak içinmiş! Dizim iyi durumdaymış. Milli Takım ile hiçbir bilgi paylaşmıyormuşum, bunlar bahaneymiş! Ameliyat öncesi ve sonrası menajerim hem Sayın Ataman Hoca’yı hem de Milli Takım Genel Manajeri Sayın Erdenay’ı her aşamada bilgilendirdi. Eğer onlara sorarsanız kendileri de size farklı bir şey söylemez. Bunların üzerine Milli Takım Doktoru Beyzadeoglu’nun beni kendisi muayene etmeden ve elinde ameliyat öncesi, sonrasına ait hiçbir MR ve rapor olmadan basına yaptığı açıklamayı o konumdaki bir insan için sorumsuzca görüyorum. Kendisinden benim durumumu biliyormuş, benimle konuşmuş, muayene etmiş gibi bir açıklama geldi. Onun açıklaması ‘resmi bir ağız’ olduğu için, hali hazırda kamuoyunda mevcut olan ‘olumsuz algı’ daha da alevlendi. Beyzadeoglu’nun iddiası; beni ameliyat eden doktorla 5 dakikayı almayan bir telefon görüşmesi üzerine, ameliyatımın basit bir tıraşlama operasyonu olduğu, dikiş atılmadığı ve ağustosun ilk haftası oynama imkanım olduğu üzerineydi. Chicago’daki doktorum Terry, Beyzadeoglu’nun iddiaları hakkında şaşkınlık içerisinde kaldı. Aralarındaki konuşmadan Beyzadeoglu’nun tüm bu söylediklerini nasıl çıkarttığını anlamaya çalışıyordu.
‘ALLAH ONLARI ISLAH ETSİN!’
Beyzadeoglu’nun açıklamalarıyla birlikte “Zaten Enes keyfi gelmiyor” iddiası daha da alevlendi ve insanları etkiledi. Tüm bunlar üzerine, resmi hesabımdan, bir açıklama yapmak zorunda kaldım. Tekrar etmek gerekirse, Enes Kanter daha önceki sezonlardan çok daha heyecanlı, milli formayı tekrar giyebilmek için çok azimli ve üzerine düşeni de yaptığına inanıyor. Buna inanıp, inanmamak herkesin vicdanına kalmış. Bu süreçte ve sonrasında sadece ama sadece doğru bildiği ve inandığını yapmaya devam edeceğim. Sakatlık durumum da her geçen gün daha iyiye doğru gidiyor. Eylül’ün ilk ya da 2. haftası takımımla idmanlara çıkmaya başlayacağım. Terapistim ve çalıştırıcılarımın öngörüleri eylül sonu gibi tam performans maçlara hazır olacağım yönünde. Geçenlerde Federasyon Başkanı, bu durumları, Milli Takımlar Menajeri Harun Erdenay’a telefon ile aktarmam üzerine, “Biz Enes’e güveniyoruz, onu anlıyoruz” demiş… Bu mesaj beni çok mutlu etti. İfade ettiğim gibi, bana düşen samimiyet ile hissiyatımı ifade etmek ve azimle çalışmak… İnanıp, inanmamak basketbolseverlerin takdirine kalmış… Ama buradan bir kez daha söylemek istiyorum. Hakkımı iki cihanda da herkese helal ettim. Allah, bilmeden konuşup hakkımda dedikodu edeni de yalan haber çıkaranı da ıslah etsin!
‘MAALESEF ERGİN HOCA’YLA GÖRÜŞEMEDİK’
– Basketbol Federasyonu ve Ergin Ataman'ın zeytin dalı uzatıp seni aday kadroya davet etmelerini nasıl değerlendiriyorsun?
Aramızda zaten dikenli bir dal yoktu ki, zeytin dalı uzatılmış olsun. Benim ne Türk Milli Takımım ile ne de Ergin Hoca ve mevcut yönetim kadrosu ile hiçbir şahsı veya profesyonel manada problemim olmadı.
Maalesef önceki zamanlarda yaşananların kamuoyuna olduğu gibi aktarılmaması nedeniyle, ortaya Milli Takım ile problemi olan bir Enes portresi çıktı. Bu algı, Milli Takımı sevmeyen, milli duyguları olmayan, hatta ‘vatan haini Enes’ ifadelerine kadar gitti. Yine bu süreci de an az sessizlik ve sabır ile geçirmeye gayret ettim. Zamanla hakkımdaki gerçeklerin ortaya çıkacağına inancım tam.
– 2 şampiyonadır yoksun, geçen seneki spekülasyonlar için ne diyorsun?
2013 yılında sizlerin de bildiği gibi omzum çıktı ver çok ciddi bir ameliyat ve iyileşme süreci geçirdim. O sebepten dolayı gelmem mümkün değildi. Bu sezon olanları zaten anlattım. Sizin de ifade ettiğiniz gibi, bunlar spekülasyon ve bir çoğu gerçeğe dayanmayan iddialar ve ortaya çıkarılan balon algılar.
– İstanbul'dayken Basketbol Federasyonu yetkilileri ya da Ergin Hoca'yla bir araya geldin mi?
Ergin Hoca’dan böyle bir istek geldi, ben de memnuniyet ile karşıladım. Bunu ikimizde çok istedik ama benim Türkiye’de olduğum dönem Ergin Hoca’nın Galatasaray-Fenerbahçe final serisine denk geldi. Önümüzde kısa bir zaman ve belli bir saat vardı. Benim yoğunluğumda maalesef bir araya gelmemizi etkiledi. Sonuçta arzu edilse de görüşemedik. Ama en kısa zamanda kendisi ile görüşmeyi arzuluyorum. Kendisinin duruşu profesyonelce ve oyuncularına karşı babacan bir tavrı var. Ve ileriki senelerde bunu kendim gidip bizzat kendim görmek isterim.
‘ O TWEET MİLLİ TAKIM’A DEĞİLDİ’
– Slovenya'daki Avrupa Şampiyonası'nda Milli Takım için attığın Hahahahhahahaa' tweet'i için pişman mısın?
Pişmanlık duygusu pişman olacak bir şey yaptığın zaman ortaya çıkar. İlk başta şu tweet’i açıklayayım sizlere. Benim yazdığım ‘hahahhaa’ tweet’i ne Milli Takım’a ,ne onu sevenlerimize, ne de sahada cansiperane koşturan dostlarıma yani takım arkadaşlarıma değildi.
Tepkimi yanlış anlayan, kırılan basketbolseverler olduysa ki, olmuştur, onların kalplerini kırmak istemediğimi ve hiç bir zaman böyle bir hissiyat içinde olmayacağını bilmelerini istiyorum. Özellikle ortaokul ve lise çağlarındaki genç basketbolsever kardeşlerimin kırılan kalplerinin tamiri için çalışacağımı bilmelerini isterim.
Onlar bizleri, milletimizin dünya çapında tanınan ve itibar edilen bir devlet olma adına omuzlarında taşıyacak nesildir. O sebepten kendilerine çok önem veriyorum.
Şu tweet’e de gelirsek dediğim gibi o tweet hiç bir şekilde ne Milli Takım’daki kardeşlerimi veya Türk halkını eleştirecek bir tweet değildi. O tweet ben ilk defa 2011 yılında A Milli Takım’a geldiğimde sırf başarıyı çekemediler diye kötü düşünüp konuşan ve sırf orada olmasının tek nedeni yukarıda adamları olduğu için bir şekilde bir yerlere gelmiş ve sırf bazı insanların hasetten, kıskançlıklarına ve çekememezliklerineydi o tweet . Yine yukarıda da dediğim gibi Rabbim iki tarafta da affetsin öylelerini ve ne hakkım varsa hepsi helal olsun.
‘DEVLER İÇİN DUA EDECEĞİM’
– İspanya’ya tribünden de olsa Milli Takım'ı desteklemeyi ya da maçları orada seyretmeyi düşünüyor musun?
İmkanlar el verseydi tabii ki de bütün kalbimle… Fakat bu sene Milli Takım’a gidemediğim için burada takımım ile hafif idmanlara başlamam gerekiyor. Zaten yaz boyunca tek başıma sürdürdüğüm çalışmalarımı, takım arkadaşlarımla beraber devam ettiriyor olacağım. Eylül ayını çok sağlıklı ve verimli geçirip, ülkemi en iyi şekilde temsil edebilmek için, elimden geldiğince çalışıyor olacağım.
– Hazırlık maçlarında kötü performans sergileyen Milli Takım'ın İspanya'daki şansını nasıl değerlendiriyorsun?
Yeni bir takım ile yola çıkıldı. Şartlar bunu gerektirdi belki. Hidayet’in olmayışı, benim ve Ersan’ın sakatlıkları takımı olduğu gibi olumsuz yönde etkiledi. Fakat mevcut takım arkadaşlarımın ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına inancım tam.
Ve aynı zamanda Ergin Hoca ve diğer yardımcı koçlar gibi çok tecrübeli bir teknik heyet var bu sene. Takımımızın çoğunun genç olmasının getireceği sonuçları, teknik heyetin ve bir kaç takımdaki tecrübeli oyuncunun kapatabileceği kanaatindeyim. Bize düşen şuan için, Milli Takımımıza dua edip onların arkasında olduğumuzu, tek yürek olarak bir araya gelip kalbimizin onlar için çarptığını ifade etmek ile olur. Hangi sonuç ile dönerlerse dönsünler o 12 Dev Adam, bu dev milletin sinesindeki, dev yerini koruyor olacaktır.
– Son olarak alt yapıda Milli Takımların başarısı ve kardeşiniz Kerem Kanter için ne söyleyeceksiniz?
Alttan yetişen oyuncuları izlemek ve Türkiye’nin bir kaç sene sonra daha büyük ve dev bir basketbol ekolü olduğunu görmek beni her zaman heyecanlandırmıştır. Özellikle bu sene Türk Milli Takım altyapıları bunu bir kere daha bütün Avrupa'ya gösteriyor. Ve çok kaliteli kendine güveni tam özgüveni olan basketbolcular yetişiyor. Bunda tabii ki kulüp koçlarının ve Milli Takım yetkililerinin payı büyük. Kendilerine buradan başarılarının devamını dileyip “Ne oldum değil ne olacağım” lafını hiç unutmamalarını söylemek isterim. Kerem NCAA i seçtiğinde çok sevinmiştim, burada hem dilini geliştirecek, hem yeni kültürler; hem de basketbol açısından yeni bir dünya tanıyacaktı. Erken profesyonelliğe adım atıp bir an önce kendini bir kulübe bağlamak yerine hayatı kendi kazanmasını ve öğrenmeyi seçti. İleriye dönük çok akıllı bir karar. Ve kardeşim gerçekten özel yeteneklere sahip bir oyuncu, ileride inşallah onu ve onun gibileri NBA ve Türkiye’ye en iyi ve başarılı şekilde hizmet vereceklerini görmek isterim.
Röportaj: Tolga Yenigün