12 Aralık 2024, Perşembe
spot_img
Ana SayfaMEDYADA BASKETBOLZafer Kalaycıoğlu: Başarının anahtarı ne istediğini bilmektir / ŞANSIN TOKYAY

Zafer Kalaycıoğlu: Başarının anahtarı ne istediğini bilmektir / ŞANSIN TOKYAY

Yakın Doğu Üniversitesi Basketbolu Geliştirenler Derneği Başantrenörü Zafer Kalaycıoğlu, tbf.org.tr için yeni kurulan takımını ve yaklaşmakta olan Bilyoner.com KBL ve Eurocup sezonlarını değerlendirdi.

Kariyeri boyunca Fenerbahçe, Galatasaray, Hatay Büyükşehir Belediye, Mersin Büyükşehir Belediye ve Samsun Basket’i çalıştırmış olan Zafer Kalaycıoğlu, 14 tanesi 8 sezon çalıştırdığı Fenerbahçe ile olmak üzere kazandığı toplam 23 kupa ile Türkiye’de en çok kupaya sahip olan antrenör…

“Antrenörlüğe Başladığım Yıllarda Maliye Bakanlığı’nda Şube Müdürü Olarak Çalışıyordum”

-Farklı takımlar ile kazanmış olduğunuz toplam 23 kupa var; bu da bir rekorun elinizde olması anlamına geliyor. Sizi özel kılanı ve başarılarınızın arka planını sizin gözünüzden dinlemek isterim…
Zafer Kalaycıoğlu: Bu noktada bence en önemli şey ne istediğini bilmek. Ben profesyonel olarak antrenörlük yapmaya 1995 yılında Galatasaray Kadın Basketbol Takımını çalıştırarak başladım. Daha önce birinci lig erkek takımlarında antrenörlük de yapıyordum ama oralar o dönemde hala yeterince profesyonel değildi. Örneğin o işi yaparken aynı zamanda Maliye Bakanlığı’nda Şube Müdürü olarak çalışıyordum, tüm gün mesaim vardı. Görev yaptığım birim çifte vergilendirme bölümüydü. Türkiye’nin bütün dünyadaki ülkeler ile yaptığı vergi anlaşmaları ile ilgili çalışmalarımız oluyordu ve şubemizde sadece İngilizce dili kullanılıyordu. Ben TED Ankara Koleji ve ardından da Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. O dönemde de benim gibi iyi İngilizce bilen pek yoktu. Hem oradaki konumum, hem de mesai saatlerimin esnek olması antrenörlüğe eğilmemi kolaylaştırdı. Sabah idmanını yaptırdıktan sonra mesaiye 10.30 gibi gittiğim, akşam antrenmanı için işten erken çıktığım çok olmuştur… Maliye Bakanlığı’nda bağlı olduğum yöneticiler de bana ciddi anlayış gösteriyordu; ben de bu sayede mutlu olduğum işte kendimi geliştirdim. 1995 yılında da Galatasaray’dan gelen teklif üzerine Maliye Bakanlığı’ndaki görevimden istifa ederek ayrıldım; çünkü ne istediğimi biliyordum. Masa başı bir görevde mutlu olamazdım, memuriyete de bir daha dönmedim. 21 senedir profesyonel olarak antrenörlük yapıyorum.

-Böyle keskin bir tercih yaptığınızı ve 21 senedir bu seçimden memnun olduğunuzu düşünecek olursak antrenörlük hayatınız boyunca da ne istediğini bile bir hoca olduğunuzu anlamak zor değil…
Zafer Kalaycıoğlu: Evet, aynen öyle. Ne istediğini bilmek kadar o hedefe ulaşmak için ne yapman gerektiğini bilmen de çok önemli. Bir antrenörün hedefi şampiyonluktur. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde bize öğretilen şey, siyasette amacın iktidara gelmek olduğu idi. Antrenörlükte de öncelik şampiyonluk, kupa kazanmaktır…

-Ancak diğer tüm antrenörler de aynı sizin gibi uğruna mücadele edilen kupayı kazanmak istiyor…
Zafer Kalaycıoğlu: Onlara bir üstünlük sağlamak için farklılık yaratmanız gerekiyor. Bu farklılık da ancak çalışarak yaratılabilir. Oyuncuları doğru seçerek disiplinli bir sistem içinde sağlam kalmak çok önemli. Piyasadaki iyi oyuncuların hepsini alarak başarı sağlayamamış takımlardan örnek vermek zor değil… Üst düzey oyuncuları bir araya getiren kulüp başarı sağlayacak diye bir durum yok. Doğru oyuncuları bir araya getiren takımın başarısı diye bir durum var ve daha önemlisinin de tecrübe ile bu oyuncuları doğru çalıştırmak olduğu unutulmamalı…

-Başarıya giden yolda oyuncular ile antrenörün arasındaki bağın sağlamlığı da çok önemli mutlaka. Siz bu noktada dengeyi nasıl kuruyorsunuz, oyuncularınızla aranız nasıldır?
Zafer Kalaycıoğlu: Kurulan sevgi ve saygı bağı çok önemli, sana katılıyorum. Bu sevgi ve saygının sağlanması için de bence antrenör oyuncuyla bir kere konuşmalı. Çok sık konuşulduğu zaman hedeften uzaklaşılabiliyor. Tabii oyuncunun antrenörün iyi niyetini istismar etme ihtimali de doğuyor o noktada. Çok sıkı fıkı olmaktan yana değilim, bunun problem çıkaracağına inanıyorum. Bir kereliğine, oyuncuyu karşısına alıp ondan ne istediğini, ne beklediğini net bir şekilde açıklamalı antrenör… Bu konuşmanın etkisi tüm sezon sürer.

-Eski oyuncunuz Cappie Pondexter ile hafızalara kazınan bir fotoğrafınız var. Ağlayarak size sarıldığı o an…
Zafer Kalaycıoğlu: Evet, Fenerbahçe’den ayrılırken ağlıyordu, o fotoğraftan bahsediyorsun.

-Hatta bir tane daha ünlü fotoğrafınız vardı Cappie ile, bu sefer onu öptüğünüz. Daha sonra aynısını Nevriye Yılmaz ile de çektirdiniz…
Zafer Kalaycıoğlu: Bayağı karıştırmışsın arşivleri, evet doğru. Şöyle oldu o olay da; Cappie’yi öptüğüm bir anda objektiflere takılmışız. Cappie ile Nevriye de çok iyi arkadaştı. Nevriye de Cappie’ye candan sarılarak öpmemden dolayı şakayla karışık kıskançlığını belirtti. Ben de özellikle Nevriye’yi de ne kadar çok sevdiğimi göstermek istedim, onunla da aynı pozu çektirdik. Güzel anılar olarak kaldı bunlar da…

“Önceliğimiz Avrupa Arenasında Başarı Elde Etmek”

-YDÜBGD ile önünüzde ilk etapta aşmanız gereken bir Eurocup ön elemesi engeli var ve rakibiniz İstanbul Üniversitesi olacak.  Euroleague ve Eurocup oynamaya alışık bir antrenör olarak Lig sezonu öncesi bu müsabakalara odaklanmış olduğunuzu tahmin ediyorum…
Zafer Kalaycıoğlu: YDÜBGD için, Eurocup’ta elde edilecek başarılar çok önemli. Eurocup’ta en üst düzeyde başarı amaçlıyoruz. Neticede sponsorlar kulüplere, başarılı olmaları ve onların isimlerini duyurmaları için yatırım yapıyorlar. Biz de Yakın Doğu Üniversitesi’nin adını Avrupa’da da en iyi şekilde duyurmak için Eurocup’a çok önem veriyoruz. Türkiye Ligi ve Türkiye Kupası müsabakalarında başarı da elbette bizim için mühim ama önceliğimiz kesinlikle Avrupa arenası… Bu nedenle bizim için İstanbul Üniversitesi ile oynayacağımız eleme maçları gerçekten çok önemli. Rakibimiz geçen seneki kadrosunu bu sene de önemli ölçüde koruyup doğru hamleler yaparak birlik beraberlik içinde bir duruş sergilediler. Karşımızda dişli bir rakip var ve mücadelenin sert geçeceğini öngörmek zor değil. Bence eleme eşleşmelerinde en zor olan bizim eşleşmemiz. Başka hangi takıma denk gelsek turu rahatlıkla geçerdik diye düşünüyorum. Yine de dediğim gibi bizim için Eurocup öncelik ve bu konuda aklımızda turu geçmekten başka bir düşünce yok.

 

RÖPORTAJ: ŞANSIN TOKYAY

FOTOĞRAF: FEHMİ ÖZGÜLER


Kaynak:
TBF

KaynakTBF
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler