Yedi maçın 4’ünü ‘kırılma anlarındaki’ kötü kararlarla kaybetmeye “kaderin cilvesi” gözüyle bakmak kabul edilemez…
Kötü kararlar derken, bunun “zincirleme” olduğu gerçeğini de göz ardı etmemek gerekiyor…
Olaya “son top” olarak değil de, maçların geneline bakarak analiz edince, son topa kalmadan kazanılması mümkün maçların elden gittiği tüm açıklığıyla ortaya çıkıyor…
Mesela dün… Maç kafa kafaya giderken de 13-0’lık seride de hemen her Olympiakos hücumunda “pozisyon hatası” üstüne “pozisyon hatası” yapan, adam değişmelerde hep “sudan çıkmış balık” gibi potaya gidenin arkasından mendil sallayan ya da boş üçlük atanı “filme alan” Booker hep sahadaydı… Takım kimyası denen şeyin böyle bireysel hatalarla ayakta durması mümkün değil; olmuyor da…
Buna rağmen Vesely, Pierre, Polonara ve Şehmus gibi oyuna karakter koyma konusunda (bir oyun kurucu olarak hücumda berbat kararlarla saç baş yoldursa da savunmada hakkını yemeyelim. Henry de oyunun ortasında totalde 10 dakika sayı yemeyen zincirin bir halkasıydı) bariz fark yaratan isimlerle maç yine geri geldi. Guduric’in de hem skora hem de hücumu yönlendirme konusundaki katkısı ile Fenerbahçe son bölüme 3 sayı önde girdi. Ancak Olympiakos’un da savunmada reaksiyon verdiği son bölümde yine “karar” konusunda “berbat” seçimlerin altında De Colo ile Henry’nun imzaları vardı. Onların hatalarından Sloukas nemalandı ve Olympiakos’a giden maçı kazandırdı.
De Colo kaç maçtır istese de, çabalasa da “ben hazır değilim” diye bas bas bağıran performansına karşın oyunun en kritik anlarında hep sahada, “karar verici oyuncu” olarak hiçbir şey üretememeye devam ediyor. Formda oldukları zaman dahi tartışmaya açık iken, Henry ile birlikte bu ikiliyi bu süreçte sahada yan yana oynatmak “intihar” değil de nedir?.. Geçen sezon kırılma anlarında en çok sorumluluk alan isimlerin başında Pierre geliyordu. O’nun, oyunun normal akışında dahi “özgüven yitirdiğini” gözlemliyoruz. Şehmus konusuna artık girmeyeceğim. Vesely ile birlikte kırılma anlarında “sahada olmalı” mesajı veren iki oyuncudan biri… Ama hala o krediyi kullanmasına izin yok!..
Kısacası “kötü kararlar” coach Djordjevic’le başlıyor… Final dakikalarında da O’nun sahada tuttuğu isimlerle vücut buluyor…
Fenerbahçe BEKO, sahada savaşıyor, didiniyor, mücadele ediyor… Aksini kimse iddia edemez… Ama sonunu kötü oynayıp sürekli son anda kaybetmek “kronik” sorunları da beraberinde getirebilir..
Karar anlarında “doğru seçimi” yapacak bir oyun kurucu ile Vesely’nin elini rahatlatacak, onun omuzlarındaki yükü azaltacak nitelikte bir uzuna “acil” ihtiyaç var…