Son senelerin trendi “Bahar yaşamadan, yaz geliyor!” İstanbul asırlardır baharları ile ünlüdür. Mesire yerlerine baharla birlikte göç eden koca kent halkı “baharı” doya doya yaşamayalı zamanları tüketeli kim bilir kaç yılı bitirdi!
Yağmur çamur derken, kabus gibi ensesine yapışan sıcak, termometreleri zorlar halde! Koca Kentin! Motorumla kocaman şehri turlarken, deniz kenarı bile “lav üfler gibi!” Yeşilyurt sahili lağım gibi kokuyor! Beni ev ve buz gibi duş paklar!
Kitabıma kafamı gömmeden, İsrail’in yaptıklarına göz atayım derken SKY’ı pas geçmedim. Ve öylece kala kaldım.
Hiçbir spor programı izlememek lüksünü yaşarken, SKY beni adeta çiviledi. Basketbol programı ama, içinden önemli detaylar geçiyor! Erman Toroğlu ve Bazı Tv’lerde ki, kelle avcıları yok ama! Kendini dinleten adamlar var.
Ömrünü basketbola adayan biri olarak çok keyif aldım. Başlangıç, akış ve hakem eleştirileri bile güzel. “Ben bu hakemin kokar tını yuttururum, ben onun babasını tanırdım, o da adam değildi! Düdüğünü hemen asmalı, nereden hakem oldu.” Gibi amiyane, hayvanat bahçesi, meyve tezgahları ve dayılık ve külhanbeylik yapmak ve oyuncuları yerden yere vurmak yerine seviyeli eleştiri” işte bu…
Seyircilerin katılımını da, çok beğendim. Beğendim de! Fenerliler neden futbol forması, ya da sıradan t-şort ile katılmışlar acaba?
Çünkü mağazalar basketbol forması yapmıyor! Çünkü talip yok diyorlarmış! Basketbolu konuşurken hepsi bir koç edası ile sohbet ettiler. İnanın bayıldım. Ama nerede basketbol formanız demek istiyorum! Atkı ve futbol forması ile bu programa katılmanıza kızdım. Hemen basketbol forması temin edin. Gerekirse mağaza yönetimlerine baskı yapın ve tanıdıklarınıza basket forması aldırın. Sonra teknik eleştirilere kaldığınız yerden devam edin.
Bu kompleks beni öldürecek! Basketbol sessiz çoğunluk olmaktan ne zaman kurtulacak? Fenerli ne zaman sırtına basketbol forması giyecek.
Yoksa ünlü gazetecilerden birinin Aziz Yıldırım’a dediği gibi: “Basketbol dışında hiçbir branşın şampiyonluğunda sokağa Fenerli çıkıp kutlama yapmaz” suçlamasına inanılmaz gıcık oldum! Böyle gerçek spor yazarları beni çıldırtıyor!
Ama basketbol seyircisi ve basketbol aşkı bir türlü “Sessiz çoğunluktan kocaman ve ses getiren bir toplum olacak?”
Programa katılan seyirci basketbol dostlarının konuşmalarını çok beğendim. “Ama artık yeter Allah Aşkına ses getirin artık”
Ve sevgili Fenerbahçeliler Aziz Yıldırım Başkanın söylediği gibi en başta sizler “Efes Pilsen kapanmasın kampanyasında ses getiren desteklerinizi esirgemeyin”
Tabii Efes Pilsenli seyirci dostların sırtında basket forması vardı ama onlar kulüpten aldılar, değil mi?
Sizde paranızı vererek forma almak ve kendi anahtarı ile açtığı “Efes Pilsen ARENA” olsun istemez miydiniz? Şimdi kulübün kapanmasını önlemek en önemli olay! Basketbol camiasının birleşerek gürültü koparması gerekli. Medya kuruluşları harekete geçmeli ama nerede?
Kapanmanın an meselesi olduğu günlerde yeterli ses gelmemesini normal karşılıyorum! Çünkü onların Efes umurunda bile değil! Bu medya Bursa’nın futbolda şampiyon olmasından gizli gizli şikayetçi değil mi? Tiraj ve reyting kaybı yaşadıkça “ah” çekmiyorlar mı?
Onların aklı fikri Üç büyükler ve futbol! Alın başınıza çalın! Basketbol finallerini hayranlıkla izliyorum. On bin futbol maçına bedel…
SKY TÜRK bu güne kadar benimde içinde bulunduğum bir çok programa fark atacak kadar güzel ve seyri keyif veriyor. Doyurucu programları nedeniyle SKY TÜRK’ü kutluyorum.
FENERBAHÇE ÜLKER – EFES PİLSEN
Ertuğrul Erdoğan’ı çok severim ancak programda, kimse onu eleştirmedi. Oysa bu maçta önemli hataları oldu. Rotasyon motasyon olmaz kardeşim. Bu maçlarda kim atıyor ise o ölünceye kadar oyunda kalır. Vidmar, en kritik anda kenarda, Kinsey, Ömer niçin kenarda! Semih ve Oğuz neden savunma yapmıyor? Ukic neden frene bastı? Greer ve Ukic bazen ikili olarak oynamalı. Baskı yiyen, pası diğerine verir ve oradan oyun başlar!
Rakocevic ve Ender’e pres böyle mi, yapılır?
Efes Pilsen cephesinde ise: Geldiği günden bugüne sahada yürüyen Ermal adeta maçı aldı. Kaya’yı çözüp oyuna neden sokamıyorsunuz? Pres başladığı zaman, ortaya neden adam sokarak, presi çözmüyorsunuz? Bu kadar paraya bu kadar top kaybı! özel idmanla “0” noktasından, presi hücum çalışmalı!
Kasun daha uzun süre oyunda kalmalı. Son perde yaklaşırken, onun süresi çoğalırsa Efes pes etmez. Nachbar’a “Bu takım ve maç senin. Kaldığın yerden devam et” aynı cümleler Rakocevic için söylemek gerekli. Rako gerçek bir yıldız. İsterse tek başına maç alabilir. Bak şekil 3. A
Smith eşi enderi bulunmaz bir oyuncu. Ben yorumumda, kimse savunma ve hücum setlerine sadık kalmadı ve topu alan ve kendine güvenen maça tek başına devam etti dedim. Görüntüleri ve yorumları izleyince bir kez daha haklı olduğum ortaya çıktı!
Finali ve kupayı sadece yıldız oyuncuları ile ayakta kalan kazanacaktır…
SKY TÜRK maç sonrasını çok iyi analiz etti. Koç, oyuncu ve hakem hatalarını kimsenin gözüne sokmadan tatlı tatlı gösterdi. Haydi final zamanı…Yeter ki, basketbola layık olsun…
