Kadın basketbolunda tarihi bir sezon yaşadık. Euroleague finalinde iki Türk takımı final oynadı. Galatasaray Odeabank Euroleague şampiyonu oldu. Dün de tarihi bir Türkiye Ligi finali izledik. Bir kadın basketbolu maçında ilk kez tribünlerde 12 binin üzerinde seyirci vardı, dışarıda taraftarlar kaldı. Avrupa şampiyonu oyuncuları hak ettikleri bir şekilde uğurladı Galatasaray taraftarı. Galatasaray ile Fenerbahçe bu yıl 11. kez karşı karşıya geldi. Rakibin 6. kez yenen Sarı-Kırmızılılar, Türkiye Kupası ve Euroleague’den sonra 13 yıl aradan sonra özledikleri Türkiye Ligi Şampiyonluğu’na da ulaştı. Taraftarı önünde son derece özgüvenli ve rahat başladı maça Galatasaray. Hücumda müthiş bir yüzde ile oynadılar.
Fenerbahçe ise tam tersiydi. Atmosferden fazlasıyla etkilenmiş göründüler. Daha ilk çeyrekte 7 top kaybı yaptılar. Angel ve Cappy kullandıkları ilk 14 şutun tamamını kaçırdı. İlk yarıya 0 sayı ile tamamladı iki Amerikalı. Galatasaray’da ise Zellous, Işıl, Torrens, Nevriye, Lyttle, Bone müthiş bir hücum yüzdesi ile oynadı. Fark kadameli olarak açıldı. Coach Ekrem Memnun’un savunma planı yine takır takır işledi. Galatasaray, Fenerbahçe’yi bir dakika bile maçın içine sokmadı. Bir ara 32 sayı öne geçtikleri maçı başladıkları gibi bitirdiler, finali de müthiş yaptılar. Galatasaray, sonuna kadar hak ettiği bir şampiyonluk daha kazandı. Coach Ekrem Memnun ve bütün oyuncuları kutluyorum.
Fenerbahçe cephesinde ise coach ile takım arasında en ufak bir bağ kalmamıştı. Ülker Arena’da kazandıkları iki maçta bile oyuncular kenara gelirken onlara elini uzatan İniguez’i tersleyip durmuşlardı. Sarı- Lacivertliler, oyuncu kalitesi ise finale kadar geldi ama bu şampiyonluğa yetmedi. Coach’un yanı sıra Verameyenka olayı başta olmak üzere idari beceriksizlik de bu başarısızlığının nedeniydi. Bu gergin ortamda Fenerbahçe yöneticilerini taraftarın arasından geçirtip, yine taraftarlarla yan yana oturtmak olaylara ‘davetiye’ çıkarmaktır. Nitekim beklenen oldu. Böyle evsahipliği yapılmaz…