Mevsimler şaşkınlık içinde, büyük bir karmaşa yaşıyor. Hangi sabah bir diğerine benzeyecek? Sel, fırtına evreni ve sakinlerini şaşkına çevirdi! Sanki “KIYAMET” prova yapıyor! Her an yazılı-görsel medyada bir başka ülkenin başka kentlerini sular altında bırakmamış olsun! Ya da dozunu ayarlamamış rihter dolusu sallanan, yıkılan insan elleri ile oluşturduğu yapılar! Çok ciddi araştırma yapan bilim adamlarının araştırdığı “MEVSİMLER ŞAŞIRDI” nın ardından felaket senaryoları insanı canından bezdiriyor!
Yazı yazmak emek ister, aynen konuşmak gibi! Bir biri ardına dans ettirdiğin kelimeler ile neler yazacak ne mesajlar vereceksin? Yazı yazmak sevgiliyi kelimelerde taşımak ister! Üç beş klasik kelime ile kıyısından köşesinden dokunduğun konular ile ruhunu vermek istediğin şeyi nasıl tanımlarsın? Gözünün önünde yaşananlar ile satırlara taşınanların “ruhu” nerede buluşur! İkinci yeniler; Cemal Süreya, Ece Ayhan, Edip Cansever gibi dev şairler.
Edebiyatımıza ömür katmaya karar verdiklerinde, her anlatmak istenen şeyin “ruhunda buluşmak” gerekli derlerdi.
Bir adım ötemde, Murat Murathanoğlu ve Turgay Demirel. Basın toplantısı bitti, saat 13. Radyospor’da uzun senelerdir yaptığımız asist programını canlı olarak basın toplantısı organize edilen otelin lobisinden başlatıyoruz. Başkan Turgay Demirel, elindeki telefon ile canlı bağlantıyı başlatan Murat’ın birbiri ardına sorduğu sorulara cevap veriyor. Aslında ikisini de, can kulağı ile dinlemek istiyorum. Çünkü her saniye sohbete dahil olabilirim.
Başkana dikkatle bakıyorum. Cümleleri ezber değil. Dersini yıllardır çok iyi çalışmış, her soruya büyük ustalık ve bilgilendirici cevaplar veriyor. Türkiye’de “olmazı olur hale getirmiş, başarmış ama asla çizgisinden şaşmamış insanların huzuru ile konuşuyor”
Bugün çok kritik ve önemliydi. Kadınlarda dünyanın şaşkınlığına neden olan başarı ve hemen ardından Erkek Milli Takım kadrosu start alıyordu. Geçmişte tüm oyuncular başarılıydı, kimsenin hakkını yemek istemiyordu. Ruhunu oyuncu olarak çok iyi bildiği basketbolumuz da, bu son bir araya gelen oyuncular; her ne kadar yüksek sesle tanımlamasa da, gelmiş geçmiş en önemli kadro sanki bu kadroydu, diye düşündüğüne eminim.
Ağzından çıkan cümleler tamamlandığında; “Doğuşunu izlediği şafak kendi, yeni oluşturduğu düş halinin başlangıcını aydınlatır gibiydi” yıllar önce bu yola baş koyduğunda, “Tarihi yolundan çevirip, başka yöne savuran altın değerinde cesur davranışa imza attığına” hep birlikte şahit olduk. Organizasyon ve takım başarıları artık olağan hale geldiği için geçmişi sadece işte “gerçekleşen hayaller dizesi” diyerek güne dönüyorum.
Bu yolda her bir ismi yazarsak unuttuklarımıza ayıp olur. Ama ekip seçme üzerine mastırını yapmış insanların huzuru ile hep “Komutan Garcia’ya mektubu götüren insanları bulmayı şiar edindi” bu nedenle her ekip arkadaşının başarılara giden yolda emeklerini inkâr etmek mümkün mü?
Milli Takım aday kadrosu açıklandı. Kimse şaşırmadı, keşke şu oyuncuda olsaydı diyene pek rastlamadım. Özellikle otorite olan, yazan çizen arkadaşlarla görüştüğümde fikir ayrılığına düşene pek rastlamadım. Eğer sakatlıkları geçerse Semih ve Ömer Aşık’ın takımımıza büyük katkısı olacak. Beklemediğim bana sürpriz olacak hiçbir oyuncu yok. 18 kişinin her biri anlının teri ile bu daveti hak etmiştir. Keşke Mehmet Okur’da iyi olsaydı ve bu kadroda bulunsaydı. Hidayet usta, ekibi ile kaldığı yerden devam ederek bu kez “Avrupa’nın zirvesini isteyecek, arzulayacak ve kavuşacaktır”
Şimdi Oldu Enes
Bilinmezler basketbol dünyasının “apoletli şövalyesi” Enes artık Türkiye’nin “Draft yıldızı” seni basketbolsuz geçen günlerin için eleştirdim. Hep senden bahsederken “Keşke şu turnuvayı, keşke bu turnuvayı kaçırmasaydı” dedim. Hele Milli Takımda mutlaka oynamanı istedim. Şimdi “Milli forma için her şeyimi vermeye hazırım” demen beni inanılmaz duygulandırdı. Hele Harun Erdenay ile yaptığım sohbette “İsmet ağabey, Enes hem çok iyi bir basketbolcu hem çok iyi bir insan, bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. Ancak Enes’e çok destek olmalıyız. Türkiye ve kendisi için büyük bir turnuva yaşayacağız. Dilerim çok başarılı olur” dedi.
“Haydi Enes şimdi oldu. Seni hep bu duygularla görmek isterim-isteriz” basketbolda iyi günde var, kötüsü de, inan bana sen Milli forma için elinden geleni yap gerisini bize bırak. İyi ve kötü günde hep yanında olacağız. Yolun açık olsun kardeşim. Milli Formanın sana çok yakışacağına inanıyorum. Hele NBA maçları öncesi takım halinde büyük bir başarıya imza atarsak, dünya alem Draft yıldızı Enes’in bu unvanı ne kadar hak ettiğini görmesini sağlayacak.
Sevgili Orhun Ene ve ekibinin Litvanya’da kadınlarımız ile birlikte el ele Olimpiyatlara katılma başarısına imza atacağına adım gibi inanıyorum. Tarihimizin en iyi kadrosu bunun üstesinden rahatça gelecektir. Hepinize kolay gelsin. Basketbolun başarıya giden yolda en büyük engeli sakatlıklardır. Oyuncu kardeşlerime sağlıklı bir dönem diliyorum. Yürekleriniz bu ülkenin başarısı için atarken, sakatlıklardan uzak nazar değmeden şampiyonaya ulaşmanızı ve tamamlamanızı tüm kalbimle dilerim.
Basın toplantısı bitti, radyo canlı yayını bitti. Kadınların ruh ablası Canan Erdoğan, Ali Özsoy, Harun Erdenay, Barbaros Akkaş ile sohbet ettik. Binlerce basketbolsevere radyodan basketbolun zirvesinin duygularını özlemlerini duyurduk.
Ortalığı topladık, Murat ile vedalaştım. Ne zaman neyi yapacağını şaşırmış mevsimlerin, ilk önce sıcak sonra bulutlu serin deriliklerine motorumla daldım. Biraz yalnızlık iyi gelecekti. Keşke uzun bir süre olsa iki gün için yüzlerce kilometre, olsun benim iç huzurum için öyle gerekli ki. Balkondayım, deniz durgun, motorların, gemilerin geçerken uskurlarının tuzlu su ile cebelleştiği boğuk mücadelesinden çıkan sesler kıyıya yansıyor. Gök gubbe yorgan misali koyu gri bulutlara teslim.
“ Yağmur ağır aksak yeryüzü ile buluşuyor, her bir tanesinin gökyüzünden süzülürken yapraklar üzerinde çıkardığı tok ses ile zıplarken her hücresinin pırlantaya benzeyen yüzleri ile satırlarıma veda ediyorum”



