Philadelphia Sixers enteresan bir sezon geçiriyor. Takımın üç yıldızı Joel Embiid, James Harden ve Tyrese Mexey toplamda 53 maç kaçırdı. Boyalı alan savunmasına katkı yapması için alınan PJ Tucker defansta işini gayet güzel yapıyor ama hücumda neredeyse sıfır. Tucker yüzünden Sixers beşe dört hücum ediyor. Tucker'ın ofansif verimsizliği, benzer türdeki Matisse Thybulle'nın dakikalarının azalmasına ardından takaslamasına yol açtı. Koç Rivers bu ikiliye hücumda rol verecek bir taktik geliştiremeyince genç olandan vazgeçme yoluna gitti. Oysa Thybulle'nin gard savunmasına takımın ihtiyacı vardı.
Yedek katkısı yetersiz
Sixers yedeklerden en az verim alan takımlardan. Bundan dolayı yedeklerin süresi kısıtlı. İlk beşin yükü fazla. Bir diğer sorun da Tobias Harris. Rakamlarına bakınca gayet iyi görünüyor ama durum pek öyle değil. İşler yolundayken iyi ancak kriz anlarında ortada yok. Zaman zaman savunmada uyuması da cabası. Yıllık 30 milyon dolar alan oyuncu daha iyisini yapmalı ama Harris yıllardır bunu başaramadı. Takımda tam anlamıyla uyum olduğu söylenemez. Sixers ribaund alamıyor. Kanat rotasyonu yetersiz. Hücum yönlendirmede yük Harden'ın omuzlarında. Diğer gardlardan De Anthony Melton kısmen bunu yapabiliyor. Mexey çok az, Shake Milton ise tamamen kendine oynayan bencil bir skorer. Yedek katkısının düşüklüğü biraz da bundan kaynaklı.
Embiid kazanmak için sahada
Bütün bu olumsuz tabloya rağmen Sixers Doğu'nun üçüncü sırasında. Yüksek olasılıkla da sezonu ilk dört içinde tamamlayacaklar. Bunda en büyük pay Joel Embiid'e ait. Kamerunlu pivot kazanmaya odaklı, dominant ve çok verimli. Disiplinli ve seçerek oynuyor. Üçlük atarak kolaya kaçmıyor. Boyalı alanda oyunun iki yönünde de savaşıyor. 35 dakikada 33 sayı, 10.3 ribaund, 4.1 asist ve %53 şut yüzdesiyle bütün olumsuzluklara rağmen takımını yarışta tutmayı başardı. James Harden'la ikili oyunları ölümcül silah gibi. Harden 10.7 asist ortalamasıyla sadece Embiid’i değil takımın geri kalanını da ihya ediyor. Fizik olarak güçlü. 36.5 dakika oyunda kalıyor. Sakatlanmazsa böyle oynamaya devam edeceğini düşünüyorum. Çünkü kontrat sezonu ve Harden son büyük kontratını imzalamak için eli güçlü olsun ister. Ayrıca Georges Niang başta olmak üzere rotasyon oyuncularının çoğu üretebilen değil. Harden'ın paslarıyla hücumda aktif olabilecek isimler. Harden eski skor patlamalarını yapacak günleri geride bırakmış ama pasörlüğü ve 2. skorerliği yeterli.
Mexey, gönüllü 6. adam oldu
İki skorer, Mexey ve Harden arasında küçük bir rol paylaşımı sorunu yaşandı ama Mexey'in önerisiyle sorun şimdilik çözüldü. Daha fazla top kullanmak isteyen Mexey, kenardan gelerek Harden'la dakikalarının mümkün olduğunca ayrılmasını istedi. Yerine Melton ilk beşe yerleşti. Bu değişim, ilk beşin savunması ve yedeklerin skor katkısı adına yararlı oldu ama bu defa da yedekler yeterince pas alamaz oldu. Sixers o kadar bozuk kimyaya sahip ki bir tarafı düzeltsen başka bir taraf bozuluyor.
Temsilcimiz Furkan cephesinde yeni bir şey yok. Neredeyse hiç süre almıyor. Takas döneminde olmadı. Sezon sonu mutlak ayrılmalı. Sixers’da ona rol yok artık.
Boston rekabetine dönüş
Philadelphia'nın istatikleri sorun yokmuşçasına parlak. Savunmada 6, hücumda ise 8. sıradalar. Ancak play-off'ta işler o kadar kolay olmayabilir. Embiid önderliğinde Harden ve Mexey şahane oynuyor ama bütün yük onların sırtında. Toplam skorun %65'ini bu üçlü üretiyor. Son oynadıkları Celtics maçını 15 sayı öndeyken kaybetmeleri benç katkısının yetersiz olduğunu bir kez daha gösterdi. Embiid 40 dakika oyunda kaldığı ve çok yıprandığı maçta 41 sayı attı ama Mexey tek hanede kalınca Celtics geriden gelip kazandı. Boston karşılaşması 82 normal sezon maçından biri ama play-off'ta yaşanacaklar açısından mesaj verdi. Üçlüden biri teklediğinde kazanmaları güçleşiyor. Play-off'ta üst üste oynanacak maçlarda yedeklerin daha fazla katkısı şart. Ancak statik bir koç olan Doc Rivers buna nasıl çare bulacak bilemiyorum.
GM Daryl Morey, takas döneminde Thybulle'ı gönderip Jalen Mc Daniels'ı aldı. Fena oyuncu değil ama mevcut sorunları çözemez. Hatta play-off'ta katkı beklemiyorum ondan. Öte yandan gerek maaş limiti gerekse takasta kullanılacak cazip parça ve draft hakkı olmadığı için Sixers'ın eli güçlü değildi.
Philadelphia'nın büyük rekabetin yaşandığı Doğu'da işi kolay değil. Celtics açık ara favori. Bucks, Middleton’dan beklediğini henüz alamadı ama Antetokounmpo çok formda. Cleveland Cavaliers ve play-off'ta sürpriz yapabilecek bir Miami var. Embiid böylesi motiveyken Sixers'ın bu zorlu yoldan finale uzanması mucize olmaz. Keşke bir Sixers-Celtics Doğu Finali olsa yeni jenerasyon Larry Bird ve Julius Erwing'li yıllarda yaşanan o sert rekabetin yeni versiyonuna tanık olsa, ne güzel olur.
Lakers döndü
Los Angeles Lakers takas döneminden sonra 4-1'lik ufak çaplı bir seri yakaladı. Başlıkta biraz abarttığım gibi tam bir geri dönüş var diyemem ama şartlar çerçevesinde Lakers'ın yenilenmiş kadrosu umut veriyor. Şayet bu kadro sezon başında kurulmuş olsaydı, güle oynaya play-off yaparlardı. Ancak sezonun 2/3'ü geride kaldı ve Lakers'ın hata yapma payı çok az. O nedenle maçları seçerek oynamalı. Hedef maçları gözetmeliler. 4 maçlık galibiyetin tamamı hedef maçtı. O nedenle galibiyetler çok kıymetli. Lakers iki kez Golden State, bir defa da Pelicans ve Dallas gibi doğrudan rakiplerini yendi. Üstelik Golden State maçında LeBron ve Davis çok kötüydü. Golden State maçının başında sakatlanan DeAngelo Russell, Dallas deplasmanında da oynamadı. Warriors'a 7 üçlük atan Malik Beasley, Dallas deplasmanında gününde değildi. % 17 isabet yüzdesiyle 36’da 4 üçlük attığı bir maçı, Jarred Vanderbilt'in 15 sayı, 17 ribaund 4 top çalma ve 6/8’lik isabet oranından oluşan enfes katkısı, Schröder, LeBron ve Davis'le üstelik 27 sayı geriden gelerek kazanması Lakers'a büyük özgüven kattı. Her iki takım keyif veren ve play-off sertliğinde maç çıkardı.
Lakers'da taşlar tam olarak yerine oturmamış olsa da ciddi toparlanma var. Mutlaka katkı yapan birileri oluyor. Geri adım atmıyorlar. Sezon başındaki teslimiyetçi hava yok.
Jarred Vanderbilt'e ayrı bir paragraf açmam gerek. Enerjisi ve savunmada adam değişmesi çok kıymetli. Davis'le oynadığında Lakers defansı sınıf atlıyor. Çok çabuk. Top çalarak veya ribaunt alarak ekmeğini taştan çıkarırcasına skor üretiyor. Takımın tutkal oyuncusu oldu. Her topa saldırıyor. Böylesi faydalı bir oyuncuyu yok pahasına Lakers’a gönderen Danny Ainge, bu hamlesiyle zaman zaman kazıklanan taraf olduğunu göstermiş oldu.
Deplasman turundaki Lakers 29 galibiyet 32 mağlubiyetle play-in potasının dışında 11. sırada. Ancak oranlar çok yakın. 1 galibiyet play-in’e, 2. 5 galibiyetse play-off'a girmelerini sağlıyor. Aynı durum aradaki 6 takım için de söz konusu. Rekabet büyük.
Lakers'ın önümüzdeki iki maçı Grizzlies ve Oklahoma deplasmanları. Darvin Ham'ın planı nedir bilemem ama ben olsam Memphis maçına fazla asılmayıp doğrudan Oklahoma’yı hedeflerim. Böylece bir direk rakibini daha alta almış olur.
Lakers'ın kalan fikstürü çok zor değil ve geneli evinde. Ancak hemen hepsi direk rakibi olan takımlar ve Houston maçı hariç hiçbiri garanti değil. O nedenle satranç mantığıyla taktik geliştirmek gerek. Tam kadro olup bir de form tutan Lakers doğrudan play-off yapar. Ancak strateji de önemli.