Fenerbahçe BEKO, Euroleague’de tam 7 maçtır kaybetmeyen, oyun kalitesi itibarıyla ligin en verimli takımı olan Olympiakos’a karşı deplasmanda altın değerinde bir galibiyet elde etti.
Bu galibiyetin değeri elbette ilerleyen süreçte daha belirgin olacak ama Sarı-Lacivertliler, sahasında bu sezon sadece bir kez (rakamla 1) kaybeden, ortalama 87 sayı üreten, kazandığı son 7 maçta 94,7 sayı üreten bir rakibi hem de evinde 77 sayıda tutarak kazandı dün…
Dolayısıyla savunmada özünde yatanı, yani sezon boyunca ‘EN İYİ YAPTIĞI İŞİ’ yine en iyi şekilde sahaya yansıtarak kazandı Sarı Kanarya…
Savunma, bu maçın tartışmasız anahtarıydı. Bu anlamda maçın büyük bölümünde kendi oyununu rakibe dikte eden, oyuna bu şekilde hükme eden taraf net biçimde Fenerbahçe Beko’ydu. Olympiakos’un iki yıldızı Vezenkov ve Fournier’i oyunun içinde tuttuğu ilk çeyrekte 4.57’de farkı Fournier’nin üçlüğüyle 8 sayıya çıkardığı an, Fenerbahçe için oyunun en kritik dönemeciydi aslında… Nigel Hayes Davis’in basketi ve ardından Tarık’ın üçlüğüyle devam eden Fenerbahçe serisinde çeyreğin kalanındaki 12-8’lik seri Kanarya’nın pes etmeyeceğinin göstergesiydi. İkinci periyoda McCollum’un basketiyle giren Sarı-Lacivertliler, Guduric ve Tarık’ın el yakan üçlükleriyle momentumu ele geçirmişti bile… 15.28’de Guduric’in özgüven dolu üçlüğüyle ilk kez öne geçen Fenerbahçe Beko, maçın kalanında da ardına bakmadı… Zagars’ın üst üste iki üçlüğüyle 8 sayıya çıkan (33-41) farka Papanikolau ve Fournier’in 6-0’lık serisine rağmen Hall’un son hücumdaki turnikesiyle devreyi 43-40 önde kapayan taraf Fenerbahçe Beko’ydu.
Üçüncü çeyrekte Olympiakos’un baskıyı arttıracağı belliydi. Ama Sarı-Lacivertliler, sertliğe aynı şekilde karşılık verip, Guduric, Nigel Hayes ve Hall ile direnci korumayı başardı. 24.31’de Sertaç’ın üçlüğüyle de fark 9 sayıya (48-57) tırmandı. Vezenkov&Fournier ikilisi Olympiakos’u maçın içinde tutmaya çalıştıysa da Nigel Hayes ve McCollum’la gelen 5-0’lık seri ile son periyoda 10 sayılık (57-67) avantajla giren taraf Fenerbahçe Beko’ydu.
Son periyotta iyice artan baskı ile ev sahibi Kanarya’yı 3 dakika 38 saniye sayıdan yoksun tuttu… Ancak 33.38’de Sertaç’ın basket ve bonus faul atışıyla Kanarya hala oyuna hükmeden taraftı. 34.51’de Vildoza’nın üçlüğüyle fark 5 sayıya kadar eridiyse de Guduric ve Tarık’la 6-0’lık serisi gecikmedi Kanarya’nın… Savunma duvar kıvamındaydı Fener cephesinde… 36.18’de Nigel Hayes’in üçlüğü 36.49’da Guduric’in serbest atışlarıyla devamlılık bulunca Fenerbahçe BEKO, bitime 5 dakika kala 14 sayı (69-83) öndeydi. Olympiakos, son bir hamle ile Vezenkov&Williams Goss ikilisiyle 6-0’lık bir seri üretti… Ancak Kanarya’nın emniyet sübabı Guduric’in durmaya niyeti yoktu. Sırp şutör, 38.57’deki çok kritik basketiyle galibiyetin üzerine imzayı vururken, 39.58’de Nigel Hayes de sonuca dair mührü vurdu ve Fenerbahçe BEKO, liderlik yarışında bir numaralı rakibine karşı hem maçı hem de ikili averajı cebine koymuş oldu.
Fenerbahçe BEKO için Olympiakos gibi F4 adayı bir rakibin 7 maçlık yenilmezliğine hem de evinde son vermiş olmak elbette büyük bir mesaj… Sezonun kalanına dair söylenecek tek söz var; savulun Fenerbahçe BEKO geliyor!..
Sayin Türe bu makale analiz veya zevkle okudugumuz yorumlarinizdan alakasiz olarak sadece maç özeti yazisi olmus,neyse videonuz yüklendiyse bari oraya bakayim…..
Tek kelime ile mükemmel, özellikle 3.periyot f4 tadında bir maç oynadı Fenerbahçe.Spiker de sordu yılın en iyi oyunumu diye,; Jasi topu taca attı ama sezon başından beri ilk kez şampiyon olacak takım kıvamında oynadı FB… İlk yarı bence İtudis dönemi tadında oynadı(bir farkla) ama üçüncü periyotta seviyeyi arşa çıkardı. Evliya ‘da özellikle Milutinov oyundayken değindi ama (bir farka geliyorum) bütün maç FB , Jasi’nin talimatıyla Fall ve Milutinov üzerine oynadı. Her topu ısrarla Oly’ın uzun adamından , ister gard ister forvet ısrarla işledi o yüzden boş üçlük de buldu , eşleşme farkından özellikle ikinci yarı bol bol hızlı ayakları kullanarak turnikede… İtudis basketbolundan farkı evet yine iki sayıdan çok üçlük kullandı ama bunu ilk yarı yapınca ,Jasi’nin talimatıyla ikinci yarı potaya da gitti çünkü tepede hep 5 numara ile adam adama kaldı FB… Oyun kurucu gibi oynayan maçın yıldızı Guduriç 4 top kaybı yaptı ama her uzuna gittiğinde rahat bir turnike buldu veya pas acısı.Dolsyısıyla İlk kez büyük takıma karşı iyi performans gösterdi sevgili hayranlarım 😀 bknz istatistik ve Jasi’nin maç sonu röportajı… Unutma’dan fiyat performans açısından en iyi transferi Jagars ile GS ve Efes dönemindeki gibi faul alıp çizgiye giden evladımız McCollum çok iyi bir katkı verdi. Gelelim Bartzokas’a… İki büyük maç kaybetti birini; takımın yarısı eksik olan Pana’ya üstelik kendisi tam kadro (sakatları riskedip oynattı) ve ikincisi; yine üstelik kendi evinde Fb’ye!!! Şimdi ben FB maçlarında genellikle rakip koçlardan garda baskı ve FB’nin kısalmasına rağmen uzun kalıp kendi oyununu dikte etmesini beklerim koçlardan…FB’nin başına birşey gelecekse zaten bu iki probleminden gelecek. Hadi iki baskı yapan gardı McKissic ve özellikle Nunn’a bile nefes aldırmayan Walkup olmadığından baskı yapamadı.Ancak uzun kalma işini abarttı ilk yarı son 1 dk ve son periyotta son 4dk(yukarıda 33.38 ile başlayan bölümden sonra karar verdi Bartzokas 4 kısaya dönmeye ve Guduriç’in el üstünden attığı üçlük dışında sayı olmadı fauller dışında) sadece sahada 5 numarası olmadan oynadı.Ben buna saygı duyuyorum büyük ihtimalle cebindeki krediyi düşündü veya Pana maçında rakibin tek uzunu olan ve faul problemine girmesine rağmen 5 numarası üzerinden takımını oynatmaması eleştirilerinden etkilendi. Israrla özellikle Fall’ı çok tuttu oyunda, evet yaklaşık 10 pozisyon buldu bunuxunlardan ama yarısını FB faul ile durdurarak atışlarını bozdu(Tebrikler Jasi) Sonuçta 5numara ile sahada olma ısrarı ve ikinci periyotta “iki loser adamı” T.Dorsey ve Vildoza’yı ikinci periyotta tam 6 dk yan yana oynatması sonu oldu… Yazmazsak ayıp olur hakemler müthiş bir performans gösterdi… FB ilk 4 için ve yedi düvele mesaj açısından en iyi oyununu oynadı. Real’in şansa bala kazandığı, (saçma sapan kaçan faullerle hem de bilin bakalım Baskonia ‘da kim kaçırdı 😀) maç dışında temsilcilerimiz için mükemmel bir hafta oldu.
bak tifil, cehalet seviyen artik tavan yapti, bur defa Samanic once ilki sonra ikincisi kaciran takim arkadasindan sonra hucum ribaundu aldi bu biiiir.
Sen linkleri seversin, bak bakalim kim kimi posterlemis: https://www.instagram.com/teknikfaulcom/reel/DFL0r4EtDyM/
yine bir kuyruklu yalan… hakemler cok iyiymis!!! 7 duvel, Saras, Erman dahil hakem rezaletinden bahsettiler ne care ki cahiller galaxisinde baska bir mac gosterdiler herhal…
Ha bir de kacip buralara siginmissin, mac yazisinin altina gel de hesaplasalim…
https://basketdergisi.com/fenerbahceden-olympiakosa-baskin.html#comment-7192
istersen hic zahmet etme, al sana sicak sicak:
“IBRET DERSI 1: levent bayraktar efendi Mccollum transferinden sonra yazmis; “Bence guard pozisyonuna müthiş bir veteran takviye. Uzun rotasyonu için de Bodandan boşalan yere Efen Aydanı aldıkmıydı tamamdır.”
sazanlar sazani yunan usagi palavridis cevaplamis; “Müthiş transfer müthiş öngörü…” bir insan rezil olmayi siar edindiyse biz ne eyliyek? kendisini kirmayarak link de verelim. https://basketdergisi.com/errick-mccollum-resmen-fenerbahcede.html
IBRET DERSI 2: dunyanin en iyi seyircisi ve takimi biziz diyen seyhin gariban zalgirisi yendikten sonra yumruklarini sikmasindan milliyetcilik cikaranlara; Milliyetcilik oyle olmaz boyle olur, gidersin pire’ye lig liderini denize doker gelirsin!!! ustelik antrenorun Litvanyali, sirp falan da degil…
Ayricaaa bir diger siari olan iki yuzluluk yok mu o iki yuzluluk; micic nereliydi acep? botswanali mi?
IBRET DERSI 3: Acin bakin, sezonun ilk gununden itibaren Fenerbahce Beko’nun eksiklerini saya saya bitiremeyen gerek Fenerli, gerekse palavraci, cahil yorumculara sorum var: Bu takim eksik olmasa bu lig oynanir mi? Elimde “Fener” adam ariyorum Diogenes gibi, 85 milyonluk ulkede sadece 1 adam… diyecek ki; Ya biz ayip ettik galiba!!! Haksizlik etmisiz…
IBRET DERSI 4: palavridis’ten bir ricam olacak, anladik ve ispat ettik ki ne dersen olmuyor, tersi oluyor, su bir iki geriye kalan oynamayan oyuncu icin de iki palavra sikta onlar da cosup sel gibi aksinlar…
IBRET DERSI 5: Fenerbahce ulkemize ilk Avrupa sampiyonlugunu kazandirinca cekemeyenler basladilar yalana Turk oyuncu yok diye, sonra efes sifir Turkle sampiyon olunca dediklerini yuttular ve ikiyuzluluklerini yine kustular. Simdi butuuuuun yalancilara soruyorum: Tarik kim? onu seyrettikce ya bu da girmeseydi dedigim anlar oluyor, Daha yolu var ama simdiden bu ligin en elit oyuncularindan biri.
SONSOZ: HERKES KONUSUR, YALANDAN PINOKYOYU KISKANDIRIRLAR, SAHTE MILLIYETCILIK DERSLERI VERMEYE KALKARLAR AMA SON SOZU FENER SAHADA SOYLER!
SON SORU: thompson’un yilda 2.5 milyon euro aldigi bu ulkede Mccollum kac euro eder? Evet levent bayraktar bey ve muhasebeci, arastirmaci, sahte milliyetci yunan usagi trol mr. palavridis SIMDI SOZ SIZIN…”
Yazık la sevinmeyi bile bilmeyen, sadece skor yorumcusu olan, ne okuduğunu anlayabilen ne de düşündüğünü anlatabilen (yarısından çoğunu okuyamadım bile) sadece bana cevap vermeye çalışıp (ağzından köpükler çıkartarak yazmanın resimini değil nesrini yapmış Abidin 😀) hep geriden gelerek cevap yetiştirmeye çalışıp onu da beceremeyen hayranım beni takibe devam…Ama öyle farklı nickler uydurup kaçmak yok işler kötü gidince… Sen yeri gelir İspanyol yeri gelir Rum yeri gelir Litvanyalı yeri gelir Papua Yeni Gineli en çok da Sırp olursun dolayısıyla yansıtma psikolojin bende durmaz. Bunu sende biliyorsun; istersen link atayım 😉 ama zaten inkar etmezsin çünkü senin gibi “Aşağılık kompleksi” olmayan herkes Türk takımlarının başarısı ile sevinir…O yüzden şimdi kindar nesil olarak yukarıda ki yorumumu veya şimdiye kadar ki maç yorumlarımı bir kez daha oku ve utan!(Hiç sanmam)
Hakaretlerin vuz gelir tiris gider. YUREGIN YETIYORSA BASKETBOLLA ILGILI IKI CEVAP VER, BIN PALAVRA DEGIL, KIMMISSIN HERKES TABAK GIBI GORDU… SEN HAKARET ETMEYE BILE DEGMEZSIN TROL PARCASI YUNAN USAGI…
Sayın Mertbaba, Aslında hiç gerek yokmuş, cahillere yanıt vermene. Bir basketbol hayranı olduğunu, Ataman’ın oyun taktiğini süper bulduğunu, ezelden beri bilirim. Herhalde burasının en eskilerindeniz… Geçmişte Ataman konusunda çok farklı düşündüğümüz zamanlar da oldu. Bundan dolayı birbirimizi iğnelediğimiz de… Ama biliyorum ki, ülke takımları, hangisi olursa olsun, iyi yerlerde olsun, şampiyon olsunlar istersin. FB’nin çok güzel bir oyundan sonra Oly’i mağlup etttiği maçı da güzel bir şekilde analiz ederek yazmışsın ama feodal kafalı cahiller buna dayanamamış. “O benim takımım, sen kim oluyorsun da onu övüyorsun?” zırvalığına başvurmuşlar. The Clash grubunun çok güzel şarkısının adını kendisine ad olarak almış cahil de bir dolu köpükler savurarak yazılar yazmış. Hızını alamayıp bir daha, bir daha yazmış. Başka vakti yok belli ki. Bir sorunu var. Ama çözeceği yer burası değil. Selamlar. Keyifli haftalar.
Bozacinin tek sahidi siraci da damlamis, hos geldi sefalar getirdi. basketbolu bir adamdan ibaret zanneden palavra makinalari. hangi takimi tutacagini bile bilemeyen, ordan buraya yalanlarla savrulan trolcukler. Seni hatirliyorum, Fenerbahce’nin Dunyanin En Buyuk Spor Kulubu olmasina dayanamayan, karsiliginda tek tek maddelerle susturdugum zat. tekrar hosgeldin, seref duyduk.
Aaaa bak neyi buldum İSPANYOL UŞAĞI https://basketdergisi.com/efes-evde-yok-2.html istersen diğer uşaklık yaptığın memleketleri de bulayım İçimizdeki Papua Yeni Gineli…
hic gerek yok, sene basinda pana’yi kutlayan efesli mehmet adli kisiye verdigim cevaptir, o da senin gibi dersini aldi. agnadin mi YUNAN KERE YUNAN USAGI SENI… TEKRARLIYORUM: Gudura dedin rezil oldun, Mccollum’la alay ettin rezil oldun, Samanic dedin rezil oldun, LINKE FALAN GEREK YOK HEPSI BU SAYFADA…
BASKETBOL TROLLERINE GECIT YOK, YUREGI OLANI BEKLERIM…
Yeni gördüm kusura bakma eski dost… Dediğin gibi bazı bazı anlaşamazdık (teknik taktik tercih konusunda) senle ama Türk takımlarının uluslararası maçları her zaman kırmızı çizgimizdir. FB gerçekten son yılların en iyi basketbolunu oynadı bunu da en güzel şekilde yazmaya çalıştım… Özellikle dediğin iyi gün dostu arkadaş ortada yokken seninde süper eleştirilerin oldu okunmadı sanma!!! Saygılarımla…