Euroleague’de muhteşem bir sezon geçiren Fenerbahçe, çeyrek finalde de olabilecek en net gövde gösterisini yaptı. Son şampiyon Real Madrid karşısında İstanbul’da elde edilen 2-0’dan sonra deplasmandaki ilk maçı da bu kadar üstün bir oyunla kazanmak, kazanırken çok güzel görüntüler sunmak, Avrupa’ya bir mesajdı.
Başta Obradovic’in ustalığından söz etmek gerekiyor. Vesely’den yoksun takımını yine mükemmel hazırlamıştı. Kontrolü elinden hiç bırakmadı. Rakibin ilk dakikalarındaki atağının ardından yine adam değişmeli savunma ile boyalı alanını kapadı, zaten stres içinde, elleri titreyen Real’i dış şutlara zorladı. 5 kısaya döndüğünde rakip coach Laso’dan gelen 4 kısa hamlesi ev sahibini havaya sokar gibi olsa da, hemen 4 uzunlu beşe döndü Sırp çalıştırıcı, kafalarını yine karıştırdı. İlk yarıda Antic, o faul problemine girdikten sonra Kalinic’in Udoh’la çok iyi ikili olması, ikinci yarıda Real savunmasına karşı boyalı alana Bogdanovic ile Dixon’ın akıl dolu koşuları zorlu geçmesi beklenen maçı çok kolaylaştırdı.
Geçtiğimiz yılı hatırlayıp, ortamı germeye çalışan, kavga çıkararak kazanmaya çalışan Real’in karşısında bu kez tecrübe ve akıl dolu bir takımın bulunması, bu takımın bir de kocaman yüreklerden kurulması, İspanyollar’ın bu hamlesini de karşılıksız bıraktı.
Fenerbahçe’nin artık Avrupa’nın en büyüklerinden olduğunun bir kanıtı da hakemlerin tutumuyla ortaya çıktı. Real Madrid’in kaybetmesi durumunda eleneceği bir maçta bir iki düdük hariç, hakemlerin bu kadar dik durabilmesi ve tribünlerden hiç etkilenmemesi, basketboldaki idarecilerin de net biçimde başarısı.
Başında Avrupa’nın en çok şampiyonluk görmüş antrenörü, sahada rakiple her türlü mücadeleye hazır oyuncuları, kenarda sizin hakkınızı yedirmeyecek bir idari yapı… Kısacası Fenerbahçe, büyüklüğünü her şekilde ispatladı. Artık bunu taçlandırmak için tek bir şeye ihtiyaç kaldı; o da Berlin’deki Final Four’da kazanılacak şampiyonluk kupası.
Kaynak: milliyet