Fenerbahçe Basketbol Şubesi Kaptanı Remzi Dilli, Enes'in gitmesinde çeteleşmenin olduğunu söyledi ve TBF'yi göreve çağırdı. Remzi Dilli, Fenerbahçe TV'ye yaptığı açıklamada, Enes Kanter'in 3 yıl önce keşfettikleri ve sadece Fenerbahçe'nin değil, belki de Avrupa'nın en iyi oyuncularından biri olmaya aday konumunda bulunduğunu kaydederek, ''Şu anki durum, Enes Kanter'in, onun sırtından para kazanmak isteyen bir takım tüccar niyetli insanlar tarafından kandırılıp, ABD'ye götürülmesidir'' ifadesini kullandı.
Enes Kanter'in Las Vegas civarlarında, kolej ya da lise olmayan, basketbolda da çok şey yapmamış bir okulda eğitim görmeye gittiğini ileri süren Dilli, şunları söyledi:
''Fenerbahçe Kulübü kendisine bir çok imkan tanımıştır. Bunlardan biri Avrupa Ligi ve Beko Basketbol Ligi'nde şans verilmesiydi. Kendi pozisyonundaki takım oyuncuları güçlü olmasına karşın, yine de Fenerbahçe Ülker'de ciddi anlamda şans verilecek olmasına, antrenörümüz Bogdan Tanjeviç'in kendisiyle ciddi anlamda ilgilenmesine ve maddi olarak da imkanların sağlanacağının bilinmesine karşın gitmesi; bence bunun arkasında ciddi bir çeteleşme var. Bu çocukların sırtından para kazanmaya yönelik bir iş yapılıyor. Bazen eliniz kolunuz bağlı kalıyor çünkü, bir takım kurallar var.'' Remzi Dilli, Enes Kanter'e bir liste çıkardığını ve Türkiye'den ABD'ye gidip, oradan NBA'e giren hiçbir Türk oyuncu olmadığına dikkati çektiğini belirtirken, eski oyuncuları Doğuş Baybay'ı da örnek gösterdi. Doğuş Balbay'ın geri dönmeye çalışan bir isim olduğunu savunan Dilli, şöyle devam etti:
''Biz ona da (Gitme) dedik. Şimdi baktığınızda Doğuş, Enes'in gittiği okulla kıyas kabul edilmeyecek derecede iyi bir okula gitmiş ama tekrardan buraya dönüp basketbol oynamaya çalışıyor. Bu şekilde giden, ancak şu anda tekrar geri dönmeye çalışan pek çok isim var. Adı sanı duyulmamış okullarda okuyacaklar, çok iyi liglerde oynayamayacaklar. Ama o organizasyon tarafından oraya yönlendiriliyorlar. Bu insanların maalesef en genç, en verimli dönemlerinden 2-3 sene kayboluyor. Örneğin Enes, 1 sene orada vakit harcayacak, sonrasında iyi bir koleje kaydolması için maddi ve manevi zaman harcayacak. Üst seviyesinde bir koleje de kaydolamayacak. Bunları bildikleri halde bir veya iki seneyi ABD'de geçirip, oradan Avrupa'daki büyük bir kulübe bu çocuğu pazarlamak ve bu çocuğun sırtından para kazanmak istiyorlar. Ailesi desin ki, (Biz bu çocuğu Harvard'a, Yale'e göndereceğiz, iyi eğitim alsın.) Fenerbahçe Kulübü de bu çocuğu iyi eğitim kurumlarına gönderir. Bunu da teklif ederdik, ancak bunun arkasında başka bir takım planlar var.'' Milli Takım forması giyme imkanı bulunan bir oyuncunun, çeşitli yöntemlerle bundan uzaklaştırılmasına Basketbol Federasyonu'nun da müdahale etmesi gerektiğini aktaran Dilli, sözlerini şöyle tamamladı:
''Çünkü, bu bir nevi tarihi eser kaçakçılığı gibi bir şey. Enes, 30 yılda bir gelecek yetenekte oyuncu. Bugün bizim başımıza gelen, yarın başka kulüplerin de başına gelebilir. Bu çocuğun üzerinde 55-60 kişinin ciddi emeği var ve gittiği okul bir şeye değmiyor. Ben bunun arkasında başka bir iş, bir çete olduğunu düşünüyorum. Bunların sırtından para kazanmaya yönelik bir iş var. Türkiye'nin yetiştirdiği ve yetiştireceği en iyi oyunculardan biri olmaya adayken ve elinde böyle fırsatlar varken, hem Fenerbahçe, hem de Türk basketboluna yardımcı olması gerekirken, bir kaç tane tüccarın lafına kanarak gitmesi, Basketbol Federasyonu ve devlet tarafından müdahale edilmesi gereken bir durum.''