Bir maç önce Obradoviç'in takımına yüz sayı attırma isteği, Ergin’in maç sonunda onun elini sıkmaması daha sonra verilen karşılıklı demeçler maçın tansiyonunu en üst seviyeye çıkartırken ,bu ikili arasındaki gerginlik tek ayaklı bu maçın sonucunun basketbol camiasında merak konusu haline getirdi.
Bu stresin ve sinir katsayısının yüksek olması bir şampiyonluk maçındaki gibi oyuncuları da etkilemesi sahaya da yansıdı.
Ergin Ataman, Anadolu Efes’in başına geçtiği günden beri takımına en iyi maçını oynattı.
Çok iyi motive olmuş Efesli oyuncular bir maç önceki görüntülerinin çok dışında bir oyun ortaya koymaları çok net gözüktü. Lacivert beyazlı oyuncuların tümü mükemmel bir performans ortaya koyarken bu maçta ilk beş başlayan Doğuş enerjiisi ve sert savunma anlayışı ile arkadaşlarını ateşlemesi galibiyeti getiren faktördü.
Fenerbahçe Doğuş oyunda ilk sayıyı atmasına karşılık maç sonuna kadar bir daha öne geçmeyi başaramadı.
Sarı lacivertli takımda maça damga vurabilecek tek bir oyuncu ortaya çıkamadı.
Dixon inanılmaz kötü bir görüntü ortaya koyarken, Vesely pota dibinde aldığı topları devamlı dışarıya çıkarması anlaşılır gibi değildi.
Obradoviç’in Melih’i ilk beş başlatarak psikolijik bir üstünlük elde etme düşüncesi takımını canlandıramadı.
Sonuçta Euroleauge seviyesindeki bu mücadeleyi kazanan taraf Anadolu Efes oldu ve yoluna devam etti.
Yanlız şunu da bir kez daha belirtmek istiyorum.
Udoh’un yokluğu pota dibinde büyük bir eksiklik yaratırken bu durum Vesely’nin performansını da etkiliyor.