Türk basketbolunda son yıllarda her zaman Fenerbahçe ve Ergin Ataman arasında önemli rekabetler yaşandı. Ergin Ataman, Türkiye’de önce G.Saray’ın başında ardından ise Anadolu Efes ile Fenerbahçe Beko Basketbol Takımı’nın en önemli rakibi oldu. Ve son 10 yıllık süreçte Fenerbahçe Kulübü ile hatta bazen yöneticiler, başkanlar seviyesinde Ergin Ataman arasında zaman zaman tansiyon yükseldi, hatta karşılıklı demeç savaşları, tatsız olaylar yaşandı. Hürriyet olarak Ergin Hoca ile dün bu konuyu enine boyuna konuştuk. Tecrübeli çalıştırıcı da sorularımıza içtenlikle yanıt verdi:
Ani davranışlarım hataydı
– Son 10 yıldaki yaşanan tartışma ve gerilimi biliyoruz. Siz bir adım attınız ve özeleştiri yaptınız. Benzer bir adım Fenerbahçe’den gelirse barışmak ister misiniz?
Benim Fenerbahçe ile bir savaşım yok. Fenerbahçe Kulübü camiasından birçok kişiyle iyi ilişkilerim var. Karşılıklı takdir anlayışımız var. Ben her zaman Fenerbahçe’nin basketboldaki yatırımlarını takdir etmişimdir. Ama adrenalinin yüksek olduğu dönemlerde bir etkitepki çerçevesinde benim de hatalarım oldu. Ani davranışlarda olduğum, bazen ani cevaplar verdiğim de kuşkusuz. Ben bunları kastediyorum. Adrenalinin yüksek olduğu dönemlerde yapılan ani hareketlerin hata olduğunu söylemek istiyorum.
Küskünlük olabilir de bitebilir de
Benim herhangi bir barış talebim yok. Ben kimseyle bir savaş hali içerisinde olduğumu düşünmüyorum. Şimdi insanlar arasında bir küskünlük olabilir. Bu da hayatın akışı içinde oluşacak bir şey. Küskünlüğün bitmesi ya da devam etmesi duruma da aynı şekilde hayat akışı içinde. Ben şunu söylemek istiyorum. Şu dönem bana şunu gösterdi ki, insanlarla kötü olmaya, küskün olmaya hiç gerek yok! Sadece kazanmak için mücadele etmek önemli, sporda…
ARTIK BİRAZ DAHA HOŞGÖRÜLÜ BAKIYORUM
Ben şu anda Avrupa’nın en iyi basketbol kulüplerinden birinin başantrenörüyüm. Yakın dönemde şampiyonluk hedefliyorum. Ondan sonraki uzun dönemde ise istikrarlı bir şekilde bunu götürmeyi hedefliyorum. Anadolu Efes aynı zamanda benim yuvam. Basketbolda yetiştiğim yer. Bu nedenle de herhangi bir kulüpler ilgili Fenerbahçe, Galatasaray, Real Madrid, CSKA Moskova… Hiçbir kulüple alakalı bir şey söylemem mümkün değil. Tabii ki ligler ve karşılaşmalar yeniden start aldığı zaman rekabet de başlayacak. Bunlar sporun ruhunda olan şeyler. Kazanmak! Ama eskisine göre çok fazla hoşgörülü hareket edeceğimize inanıyorum.
MÜCADELE-TARTIŞMA OLSUN, KAVGA OLMASIN
Kavga ve şiddetin zaten olmaması gerekiyordu. Ama böyle kısır bir döngü içine girmişti özellikle Türk sporu. Şimdi bu süreçte herkesin yeniden bir düşünme zamanı oldu. İnsan hayatında çok daha değerli şeylerin olduğunu gösterdi bu süreç. Sporun ruhunda da tartışma olabilir. Sporda mücadele, tartışma olabilir. Spor bir sanat değil, mücadele olayı. Mücadelenin olduğu yerde tartışma olabilir. Ama önemli olan kavga ve şiddete dönüşmemesi.
ISLIKLANABİLİRİM AMA ÖNEMLİ OLAN SAYGI
– Bir gün Ataşehir’de salona ıslıklanmadan çıkmak ister misiniz?
İsterim tabii ki. Bir spor adamı her gittiği yerde takdir edilmek ister. Yıllar önce Siena’nın rakibi olarak gittiğim Euroleague maçında insanların ayağa kalkıp dakikalarca alkışlaması hayatımda unutamadığım anılardan bir tanesidir. Tabii ki bu kadar da romantizme çok fazla da girmeye gerek yok. Sonuçta ezeli bir rekabette mutlaka tansiyon olacaktır. Konu aslında ıslıklanmak ya da ıslıklanmamak değil. Yine ıslıklanabilirim. Ama dediğim saygı görmek. Benim tek beklentim o. Çünkü benim Fenerbahçe’nin basketbola yaptığı yatırıma, tüm teknik kadrosuna, oyuncularına, idari kadrosuna saygım sonsuz.
Kaynak: hurriyet
