Euroleague’de yıllardır son hafta maçları aynı gün ve saatte oynanmıyor. Futboldan farkı bu belki de basketbolun. İki takıma beraberlik yettiği için orta sahayı geçmeyen takımlar yok Euroleague’de… Kimseye bedava ekmek de yok. Karnını doyurmak istiyorsan, o ekmeği hak etmen gerekiyor… Dün de Anadolu Efes buna güzel bir örnek verdi, tıpkı CSKA’nın Baskonia’ya karşı yaptığı gibi… Milano mutlaka kazanmak zorundaydı ama geçen hafta evinde Fenerbahçe’den 100’ün üzerinde sayı yemişlerdi.
Dün maça iyi başladılar. Mike James her attığı soktu belki, devreyi de 53-42 önde kapadılar. Ama Efes öyle potansiyelli bir takım ki, iki dakika içinde 10 sayı diferans yapabiliyor. Nitekim öyle de oldu dün. İkinci yarıya bir başladılar, 5 dakikada 15 sayılık farkı kapadılar. Beaubois, Pleiss, Miçiç harika oynuyordu. 3. periyotta 32-16’lık seri ile 74-69 oldu. Çok coşkulu, çok konsantre oynadı Efes ikinci yarıyı. Mike James ve Nedoviç’in etkisi azaldı. Bunda Doğuş’un önemli payı vardı. Simon yine çok akıllıydı. Larkin, Milano’nun yaptığı son hamlelere iki kritik üçlükle cevap verdi. 22 asist yaptı Efes, 10 üçlük üzerinden 30 sayı attı, tarihin en pahalı kadrolarından biri olan Milano’nun biletini kesti.
Pianigiani hala takımın başında kalabilir mi, bilemiyorum. Şimdi Play-Off zamanı… Rakip Barcelona… Saha avantajı Anadolu Efes’te… Normal sezon performanına baktığımız zaman umutlanmamak için hiçbir neden yok.
Kaynak: fanatik