Türkiye Kupası’nda topu paylaşan, iyi savunma yapan, sabırlı oynayan Fenerbahçe Ülker, İstanbul’a dönüşünde yine eski görüntüsüne bürünmüştü adeta. İlk çeyrekte Bogdanovic 13 sayı atarak takımının maçı üstün götürmesini sağlasa da, boyalı alanın bir türlü devreye sokulamaması, özellikle dış adam savunmasının aksaması, kontrolü rakibe bıraktı.
Vidmar’ın boyalı alanda devleşmesi, Bogdanovic rüzgârının kesilmesi ve Beşiktaş’ın üç sayı çizgisinin gerisinden müthiş bir yüzde bulması, üstünlüğü konuk takıma bıraktı. Beşiktaş’ın devre sonunda ribauntlarda 18-9 üstünlük yakalamasının da bu değişiklikte etkisi vardı. Tabii ki uzun süredir sakat olan Tutku Açık’ın önemi de bu dakikalarda iyice ortaya çıkmıştı. Tecrübeli oyuncu oyuna girer girmez yaptığı asistlerle rakip savunmayı dağıtan ve arkadaşlarına pozisyon hazırlayan isim olmayı başardı.
İkinci yarının başında da Beşiktaş üstünlüğü sürüyordu ama Beşiktaş buna müthiş üç sayı yüzdesiyle ulaşıyordu. Bu üç sayı bombardımanı, siyah-beyazlılar’a biraz fazla güven vermiş olacak ki, maçın sonuna kadar boyalı alanı unutan konuk takım, sadece üçlük denedi. Ewing, Jerrells derken Cevher de art arda üçlükleri soktuğunda Fenerbahçe’de yüzler düşmeye başlamıştı ki, kenardan Barış Ermiş geldi. Aynı anda Cevher’in sakatlanmasıyla kaderini üç atıcısının (Jerrells-Ewing-Christopher) eline bırakan Beşiktaş, oyunu kontrol etmesi gereken dakikalarda Tutku’yu kenarda oturtarak büyük bir hata yaptı. Barış’ın 5 sayısı ve Oğuz’u devreye sokması, aynı anda Emir’in de oyunda olması ve hücum organizasyonlarını rahatlatması, skora denge getirirken, tribünleri de maçın içine soktu, Fenerbahçe Ülker uzun süre geride oynadığı maça noktayı koydu.
Beşiktaş’ın maç sonu istatistikleri aslında her şeyin özeti; 26 ikilik, 25 üçlük denemesi… Böyle bir istatistikle maçı kazansaydı, zaten bunun adı ‘mucize’ydi. Fenerbahçe Ülker ile bir kez daha iki uzunla oynamanın ve savunma yapmanın ödülünü aldı. Maçın son bölümünde rakibi erken atışlara zorlayınca, böyle bir kadronun sayıya ulaşmasının ne kadar kolay olduğunu anladı.