Ne kadar uzun olursak, o kadar etkisiz kaldığımızdan bahsetmiştik Litvanya maçından sonra. Dün de biraz mecburiyetten uzadık. Takımın guardı olmayınca, eli kolu bağlanıyor. Zaten hücumda ne yapmak istediğimiz belli değil, bir de oyun kurucu yokluğunda çok yavan bir basketbol oynuyoruz. Engin’den sonra, dün de takımın birinci guardı Kerem Tunçeri hafif sakatlığı nedeniyle dinlendirildi. Ömer Onan’ın da bileği burkulunca kısa rotasyonumuz iyice daraldı.
Sırasıyla, Sinan, Hidayet ve Cenk oyun kurmaya çalıştı. İyi hücum edemeyince savunma motivasyonu da düşüyor. Dün Hırvatlar’a bomboş üçlük imkanı tanıdık. Biz bir tane şutöre hasretiz, adamların hepsi şutör. Fenerbahçeli Ukiç tam 5 tane üçlük attı. Yeni Fenerli Tomas ise 4. Adamların uzunları bile 3 sayı çizgisinin gerisinden şut sokabiliyorlar. Bizimkiler ise dışarı çıkamıyor. Bu nedenle Ersan’ın mutlaka 4 numara oynaması gerektiğini söylüyoruz. Hırvatlar, 31’de 14 üçlük atmışlar, biz 20’de 2. Böyle şut atarsan, maç kazanma ihtimalin de imkansıza yakın olur. Milli Takım için tek olumlu nokta, Cenk Akyol’un kendine güvenini kazanmasıydı. Dün çok top kullandı ama korkmadan attı. Ömer Aşık ve Oğuz’un 4. periyottaki çember altı performansı iyiydi. Hem uzun beşle sahada yer alıyoruz, hem topu içeri indirmiyoruz. 4. periyotta bunu hatırlayınca en azından skor bulmayı başardık.
Rakibimiz Almanya
Bugün saat 20.00’de evsahibi Almanya ile oynuyoruz. Almanlar kapasitesiz ama çok sert ve disiplinli bir takım. İlk iki gün mücadele gücümüz de düşüktü. Bugün de aynı yumuşaklığı sergilersek, işimiz yine zor olur