Milli takımımızın bu son provaya gelene kadar ki, hazırlık döneminde hücumda sıkıntı yaşayacak gibi gözüküyor. Eğer her gün dış atışlarımızda yüksek yüzdeyi yakalayamazsak, kazanmakta zorlanacağız diye düşünüyordum. Ayrıca takım demoralize olduğunda hücumda kaçan atışlardan sonra kolay sayılar yiyorduk. Bu sebeple hücumdaki başarımızın önemi bir kat daha artıyordu. Zor anlarda sistem dışı sayı pozisyonu üretecek oyuncu sayımız oldukça az. Bu turnuvaya kadar da buna teknik bir destek de gelmemişti. Oyun kilitlendiğinde “çilingir “ bulmakta zorlanacaktık.
Bir yandan da Almanya turnuvası dönüşünde bana twitter’daki hesabımdan Milli Takımımızın geleceği ile sorular soranlara; ''Merak etmeyin, kesinlikle bir “ değnek “ değecek herkese ve her şey daha güzel olacak'' diyordum.
Sihirli Değnek Değdi
* Efes Pilsen World Cup öncesi milli Takımımızın hücum sistemine önemli ilaveler olmuştu. Herşeyden önemlisi topun potaya yakın olan arkası dönük uzunlara verilmesi gerektiği oyunculara anlatılmıştı. Bu bizim takımımıza hücumda farklı bir silah yarattı ve bu turnuvada da skora katkı geldi. Hidayet’in NBA‘de oynadığı forvette ki; 1 ile 3 numaranın ikili oyunu (pick & pop/roll) da eklenmişti. Sonradan ilave edilen hücum setleri daha evvel coach Tanjevic’in takımlarında görmediğimiz varyasyonlardı. Anlaşılan yardımcı antrenörlerden Orhun Ene’nin hücum konusunda daha ön plana çıkması istenmişti. Bence takımımıza doğru bir yama oldu.
* Bir başka önemli ilave de attığımız sayılardan sonra 1 numara ile 4 numaramızın topu getiren rakip oyuncuya uyguladığı ikili sıkıştırma. Kerem Gönlüm ve Ersan İlyasova 4 numara oynarken, yaptığımız bu baskının bize yararlarını şöyle sıralamakta fayda var:
– Saldırganlığımızı hatırlattı.
– Rakibi düzen dışına itiyoruz, set oynamak için 14 saniye kadar süreleri kalıyor.
– Yapılan dengesiz atışlardan ve kaptığımız toplardan sonra hızlı hücumları zorlamaya başladık.
– Ritim kazandırıyor, bu da direk dış şut yüzdemizi olumlu etkiliyor.
– Seyirciyi ateşliyor.
Anlayacağınız bu ikili sıkıştırma bir sürü hastalığımıza çare olan bir ilaç. Kim bulduysa aklıyla bin yaşasın !
Her şey yerli yerinde !
Efes Cup ile beraber herkes kendi pozisyonunda daha çok süre almaya başladı. Hatta ilk beş bile aynıydı. Bu sene Fenerbahçe Ülker’de sezon sonunda olduğu gibi rotasyon azaldı. Bu oyuncuların performansını artırıyor. Ayrıca artan bireysel performanslar da var ki, bunlar da takımı yukarı çekiyor; Ömer Onan'ın dinlenmesi iyi olmuş, turnuvaya her bakımdan hazır. Hidayet geliyor. Oğuz kolay faul alma dışında gayet iyi. Alçak postta gelen toplar, hem elini, hem de kafasını ısıtmış, o da hazır. Ersan bir maç oynasa da hem yerine, hem de yüzdesine kavuşuyor. Kerem Gönlüm 4 numarada bize muazzam bir atletizm ve enerji veriyor.
Ömer Aşık savunmanın bel kemiği, topu pota altında alınca etkili oluyor. Ender, Sinan, Barışve Semih daha da iyi oynayacaklar. Cenk‘in rolünün netleşmesi onu da rahatlatacak, Kerem Tunçeri gayet hazır; sadece kenarın tepkilerinden etkilenmeyip, kararlığını bozmayacak.
Takım kararını vermiş
Kendi aralarında bir yumruk görüntüsü veriyorlar; bu turnuvadaki önemli kozumuz olacaktır. Herkes herşeyin farkında. Üçüncü periyodun 4. dakikasında Koç Tanjevic sert bir şekilde Ömer Onan’ı uyarınca; Ömer tepki verdi. Ama Kerem Tunçeri elindeki su ile devreye girip takım arkadaşını sakinleştirdi. Bir başka pozisyonda aynı şey Semih'in başına geldi. Bu sefer de Cenk molaya gelirken, Semih’e 'Kulaklarını tıka, daha çok mücadele et' dedi. Bunlar takımdaşlığın istenen düzeyde olduğunun ve oyuncuların hedefe ulaşmak için hazır olduğunun göstergeleri.
Arjantin maçı
Keşke kazansaydık ama bu hazırlık maçı. Eğer kullanabilirsek bu mağlubiyet galibiyetten daha değerli olur. Ama eğer kullanabilirsek. Bence koç Tanjevic ‘te böyle düşündü. Dördüncü periyot ve uzatma bölümünde gerekli müdahaleleri yapmadı. Maçı tamamen oyunculara bıraktı. Bu maç bize önemli bir anda çok şey kazandırabilir. Kerem Gönlüm bir daha hem topu, hem adamı görür (Dördüncü periyodun son pozisyonunda top başının üzerinden geçti), Kanadalı hakem son iki saniyeyi hızlı saydı da 5 saniye oldu ama teknik ekibimiz yine de baskıya top çıkartma ve son 8 saniye kala top bizde iken nasıl hücum etmemiz gerektiği konusunda teknik hazırlık yaparsa !
Arjantin’in uzatma bölümünde yaptığı alan savunması bizim için önemli çalışma konusu oldu. Burada da koç Tanjevic kozlarını göstermedi diye düşünüyorum. Ersan veya Hidayet yüksek postta oynadığında kimse bize kolay kolay alan savunması yapamaz.
Metin Şahin ve Oberto
Dün sahadaki tek Türk hakem 1. Ligimizde de düdük çalan Uğur Özen‘di. Maç içinde bence heyecanından zincirleme düdükler çaldı (Delfino’un ayağı çizgide kararı dahil olmak üzere). Bazen “No call is the best call “ derler hakem eskileri. Bizi kendi hakemimiz ilgilendiriyor, Kanadalı'ya başkaları bakacak artık. Bir sportmenlik faulü sonrası Oberto, Uğur’a orta sahada itiraz ederken, MHK Başkanı sevgili Metin Şahin ağabeyimiz hakemini korumak uğruna ayağa kalkıp, Arjantinli oyuncuya ikaz etti.
Ova, Ova, İlyasOVA
Olay yerinden bildirince detayları atlamamak lazım; maç sırasında anonsu yapan arkadaşımız Mustafa da şampiyonaya yeni repertuarı ile hazır;
Ova, ova, İlyasOva (İsabetli bir 3 sayı sonrası)
Eline sağlık Ömer Aşık (Sayı olan serbest atış sonrası)
İhale kalacaklar listesi
– Kondisyoner: Çevre baskısına dayanamayıp, 23 Ağustos’ta çıkışa geçeceğiz diye demeç verdi. Eğer maç sonlarına gücümüz kalmazsa ne olacak ? Genç kardeşim bu topa girmeseydin keşke.
– Rolanda Blackman: Ömer Aşık’a serbest atış dersleri veriyormuş. Herşey iyi giderse okey. Peki dersler hemen etkisini göstermezse ne olacak ? Biri çıkar da ''Blackman’in de derse ihtiyacımı var ? '' diye sorarsa. Adamın gelme sebebi açıklandı; yeni görevler icat edip adamı kötü duruma sokmayın.
2001-2010
2001’de Ankara’da başlayan yolculuk İstanbul’da ancak gümüşle sonlanmıştı. 2010’da yine Ankara’dan yola çıkıyoruz. Haydi arkadaşlar; madalyanın rengi daha parlak olsun. İyi şanslar.
Yorum: Murat ÖZYER
muratozyer@hotmail.com