İngiliz'lerin “5” çayı
Çİn'in yeşil çayı
Seylan'ın siyah çayı
Rize'nin tomurcuk çayı.
Güzel demlenmiş bir çayın “İçim keyfide”
bir başka olur.
Neden demli çaydan satır açtık?
Çünkü, Beko basketbol liginin ikinci yarısının başlamasıyla takımların demlenmeye başladığını gördük. Tam kıvamında olan takımsa tek başına kaldı üst sırada.
Bu takım iyice demlenmiş artık.
İyi bir harman.
Tavşan kanı bir görünüm, ağızda kalan hoş bir tad bırakıyor her geçen gün.
Harmanın % 60 şı idari ve teknik kadro.
% 40 da oyunculardan oluşuyor.
Son üç yıla baktığımızda Fenerbehçe Ülker buğünün takımını oluşturmak için yola çıkmış. Semih Erdem ve Ömer Aşık'ın NBA'ye gitmesi bile programın sekteye uğramasına engel olamamış. Vidmar'ın sakatlığı endişe yaratmış ama Kaya Peker ve Oguz Savaş'ın anında devreye girmesiyle biran içinde olsa unutuluvermiş yokluğu. En ufak bir detay “es” geçilmiyor teknik yönetim bazında.
Bakıyorlar ki, Greer kısa ve etkisiz kalıyor, işler zora sarıyor. Hoop Jasikevicjus operasyonu. O öyle bir fenomen ki, “Patagonya”yada bir takıma götür, saniyede devreye girer ve sınıf atlatır etrafında ki oyunculara.
Şimdilerde eksiksiz bir kadroya sahip “Widmar iyileşince tamamlanacak” olan Eurolig temsilcimiz sarı-laciverliler zirvede bir form grafiği yakalamış durumda.
Bu haftasonu gördük ki, çok zor “Pire” deplasmanında gösterdikleri olaganüstü mücadele ve kazanma isteği, aynı disiplin ve hırsla Banvit karşısında da sahadaydı. Lİgin iyi savunma yapan ve doğru basketbol oynayan Orhun Ene'nin ekibi karşısında oyunun tamamını domine ettiler.
Ben “Ligin Kralıyım”diye göz dağı verdiler bütün takımlara.
Sadece Beko Basketbol ligine mi verdikleri cevap?
Hayır!
Bütün Eurolig takımlarıda nasibini aldı bu kükreyişten….
