NBA tarihinde LeBron James kadar eleştirilen ikinci bir süper yıldız muhtemelen yok. Yeteneklerinin enginliği ama zaman zaman bunu hiç kullanmaması (2010 Boston serisi 5. maç, 2011 Dallas serisi 5 ve 6. maçlar) bunun en büyük sebebi muhtemelen. Üst üste gelen iki şampiyonluktan sonra bile teklediği her dönemde oklar başka hiçbir oyuncuya olmadığı kadar LeBron üstüne yoğunlaşıyor.
NBA final serisinin ilk maçında klima arızasının da tetiklediği kramplar yüzünden son 5 dakika oynayamayınca yeterince kendini adamadığından başlayan çok eleştiri geldi yine LeBron’a. Ama o bir kez daha yanıtını sahada verdi. Serinin ikinci karşılaşmasında oyuna adeta hükmeden olağanüstü bir LeBron James izledik.
AYNI ilk maç gibi yine üst düzey bir karşılaşma izledik. Üstünlüğün 17 kez el değiştirdiği, 12 kez skorda eşitlik sağlanan bir mücadele. Ama ilk maçın sonunda LeBron kenarda acıyla kıvranırken, sahada bir resital sunan San Antonio vardı. Dün ise tam tersi. Sahada resitali LeBron sundu, San Antonio ise kenarda olmasa da sahada acı çekti. Baştan sona çekişme içinde geçen maçın son bölümünde şiir gibi Spurs hücumları yerini 3 sayı çizgisinden içeri giremeyen, zorlama şutlara mahkum bir düzene bıraktı. Bitime 6 dakika kala 87-85 önde olan Spurs üst üste 4 serbest atış kaçırırken daha sonra kalan sürede de ancak 6 sayı atabildi (son saniyede gelen maçı etkilemeyecek üçlüğü saymazsak).
BOSH DA 18 SAYI ATTI
DİĞER tarafta ise oyuna hükmeden bir Miami vardı. LeBron James maçı 4/5 serbest atış, 11/19 ikilik, 3/3 üçlükle 35 sayı, 10 ribaunt, 3 asistle tamamlarken en büyük destekçisi ise 18 sayı üreten, son dakikada LeBron’un asistiyle üçlüğü gönderen Bosh oldu. Keza son dönemde ilk beşe yerleşen Rashard Lewis de 14 sayıyla beklenmedik ölçüde katkı vermeyi sürdürdü.
SAN Antonio’da ise ilk maçın kahramanı Ginobili bu defa da toplamda iyi bir maç çıkarsa da son bölümde Spurs makinesinin bozulmasının en önemli sorumlusuydu. Son 3 dakikada 2 top kaybetti ve 2 atışta isabet bulamadı Arjantinli oyuncu.