18 Kasım 2024, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEBir yenilgiden fazlası! / GÖKHAN TÜRE

Bir yenilgiden fazlası! / GÖKHAN TÜRE

Maçtan önce Fenerbahçe BEKO cephesindeki demeçlere bakıyorsunuz. Coach da, oyuncular da aynı şeyi söylüyor: “Barcelona çok kaliteli bir takım. Onlarla baş edebilmek için 40 dakika savaşmalı, savunma direncimizi 40 dakikaya yaymalıyız”…

Doğruya doğru… Buraya kadar her şey güzel…

Takımlar sahaya çıkıyor, maç başlıyor, bir de bakıyorsunuz ki o da ne?.. 40 dakika boyunca savaşan, savunmada da, hücumda da agresif, sürekli rakibi ısıran, baskı yapan, top kaybına zorlayan taraf Barcelona!.. Hem de fark 20’nin, 30’un, hatta 40’ın üzerine çıktığında dahi oyun disiplininden bir adım geri adım atmadan bunu yapan taraf da!..

Sanki kadro kapasitesi itibarıyla rakibinden daha üstün olan, hemen her pozisyonda kalite olarak 1-2 gömlek yukarıda olan taraf Barcelona değil de, Fenerbahçe BEKO!.. Sarı-Lacivertli takım kaybetse bu sürpriz olmayacaktı… Ama böyle kaybetmek açıkçası büyük bir hayal kırıklığı oldu…

Maç önü hazırlık planında Fenerbahçe BEKO için en can alıcı detayın ‘savunma’ olacağı gerçeği ‘aşikar’, teknik kadrosundan oyuncusuna herkes bunun bilincinde iken, daha beş dakika dolmadan yelkenlerin suya inmesi de ne?.. Bu kadar kolay ‘pes’ ediyorsan ve ‘onur kırıcı’ bir mağlubiyeti hiçbir direnç göstermeden kabulleniyorsan, bu ‘vurdumduymazlığın’ açıklaması olamaz… Ki daha geçen hafta takımca direnç gösterip, Khimki gibi kapasiteli bir takımı 71 sayıda tutmuşken, öncesinde Maccabi deplasmanında yine aynı takım direnişiyle rakibi 65 sayıya kilitlemişken, dünkü ‘teslimiyet’ hiç de şık olmadı… Bu iki maçta da sahada hemen her şeyi paylaşan, ‘topyekün’ direnç koyan bir takım vardı. Dün ise paylaştıkları en önemli detay 25 top kaybıydı!.. Vesely hariç 11 oyuncu da bu berbat istatistiği paylaştılar!.. Sahadaki manzara, bir ‘iş kazası’ deyip geçiştirecek cinsten bir görüntü değildi… Vesely demişken, şunu da eklemekte fayda var. Evet, şu ana kadar takımın performans olarak en sivrilen isimlerinden biri… Kapasitesi itibarıyla da bu çok normal. Çoğu zaman görevini yapıyor ama ötesine geçmiyor, üzerine koymaya çaba göstermiyor… Vücut dili, hep farklı şey anlatıyor… Kazanırken de, kaybederken de etrafına, izleyenlere yaydığı elektrik hoş değil. Sanki bir şeylere küskün… Takımdaki pozisyonu, tecrübesi ve kalitesi itibarıyla arkadaşlarına liderlik yapması, onların ayağa kalkması için itici güç olması gerekirken, sahada işini yapmanın ‘iç huzurunun’ ötesine geçmiyor, geçemiyor…

Jan Vesely - Fenerbahce Beko Istanbul - EB20

Fenerbahçe’nin en can alıcı sorunlarından biri, uzun pozisyonundaki oyuncuların neredeyse tamamının şutör özelliği olmaması… Jasikevicius, şu ana kadar Sarı-Lacivertli takımın bu handikapını en belirgin biçimde avantaja dönüştüren teknik adam oldu. Hadi üç uzun Hamilton, Ahmet ve Vesely’yi geçtik… Ancak dört numarada Barthel ve Pierre’in de bu anlamda en azından şu ana kadar artı değer katamamış olması, uzun vadede de Fenerbahçe’nin en büyük sorunsalı olmaya devam edecek gibi görünüyor… De Colo olsa dahi üç sayı çizgisinin gerisinden ‘net’ bir atıcı eksiği hissedilen Fenerbahçe’nin, o olmadığı gecede böyle bir rakibe karşı ne derece etkisiz kaldığını bir kez daha tecrübe etmiş olduk. Bu bağlamda 37’lik Bobby’nin her maçı kurtarmasını beklemek de zaten hayalcilik olur. 

Büyük maçlarda daha çok açığa çıkan ‘kadro kalitesi’ eksikliğinin yanına dün ‘istikrarsızlık’ da eklendi. Bir hafta içinde böylesine değişken bir ‘karakter’ yapısına sahip bir takım kimliğine evrilmesi, Fenerbahçe’nin ligdeki saygınlığını da zedeleyecek bir durum ne yazık ki…

Anadolu Efes’te oynadığı dönemde ‘savunma yapmıyor’ diye haklı olarak eleştirilen, son 2 yılda da Svetislav Pesic’in elinde ‘yerinde sayan’ Heurtel, bu sezon Jasikevicius’la ‘duvar gibi’ savunmacı olmuş çıkmış!.. Westerman’ı yarı sahada baskı ile top kaybına zorladı ki izlerken şaşırmamak mümkün değildi… Litvanyalı coach, dünkü gövde gösterisi ile bu sezon şampiyonluk yolundaki rakiplerine mesajı da yolladı… Ama daha da önemlisi, Fenerbahçe BEKO’nun bu sezon bu kadro ile büyük hedefler peşinde koşmasının da ‘uçuk’ bir hedef olduğu gerçeğini yüzümüze vurdu.

Bu mağlubiyet, Fenerbahçe BEKO için sıradan bir yenilgiden çok fazlasıydı… 2017’de şampiyonluğa giderken Baskonia deplasmanındaki 34 sayılık hezimetin ardından takımı ayağa kaldıran unsur Zeljko Obradovic etkisiydi. O dönemdeki kaliteli kadro, şampiyonluğa giden yolda bu hamleyi yapma fırsatını da tecrübeli coacha fazlasıyla veriyordu. Kokoskov ise onun kadar şanslı değil. Elinde daha mütevazi bir kadro var. Yapı olarak da zaten oyuncularına saha içinde tatlı sert uyarılarda bulunup, bağırıp çağırarak motivasyonunu yukarıda tutacak biri değil Sırp coach… Ama yöntemi her ne ise, dünkü berbat manzaranın tekrarını önlemek için bir an önce devreye sokmalı!..

Son olarak, Fenerbahçe BEKO’nun hiçbir maçta savaşmama gibi bir lüksü yok… Bu kadro yapısı ile ancak Maccabi ve Khimki maçlarında olduğu gibi takımca mücadele edip, direnç gösterip ve en önemlisi de bunu 40 dakikaya yayarak hareket etmek zorundalar. Aksi olduğunda ilk tecrübeyi 22 sayı önde iken kaybedilen Bayern Münih maçıyla yaşamıştık. 42 sayılık Barcelona yenilgisi ise tavan noktası oldu.

GÖKHAN TÜRE

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler