29 Aralık 2025, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaDİĞERARŞİVBeko Basketbol Ligi'nde 17. Haftaya Bakış / İSMET BADEM

Beko Basketbol Ligi'nde 17. Haftaya Bakış / İSMET BADEM

ALİAĞA PETKİM: 72 – ANADOLU EFES: 76
Yorgun satırlar yıllar önce basketbol adına, beynimden sayfalara taşınırken önemli sayılan cümlelerin başında; eğer oynanan“Türkiye Basketbol Ligi” ise, bu lig Türkiye’nin olmalıdır, sözü havalarda dolaştı durdu. Türkiye’de illere, ilçelere taşınan basketbol liginin kurgusu hayal ötesine geçmeyi bir türlü başaramadı. Başarma gayretinde olanlar ise birinci ligde boy gösterdiler ama kısa süreli kuyruklu yıldız gibi parlayıp kaybolmaktan kurtulamadılar. Oysa İstanbul sınırları içinde kümelenen basketbol takımları yıllarca hükümranlığını sürdürdü. Anadolu ise arada düzenlenen Türkiye Kupaları organizasyonları ile yetindi.
Basketbol bambaşka bir kültürdür.
Basketbol içinden geleceksin, sadece oynamayacak, yönetmeyecek ve “para getiren meta” değil, sevilerek emek verilerek büyütülecek bir spor dalı olduğuna inanacaksın. Kısaca özverinin dorukta olması gereken “basketbol adamı” kimliğini saygınlıkla kol kola bulunduğun beldeye kabul ettireceksin.
Maç başlamadan, birkaç saat önce İzmir’den Aliağa’ya geldik. Kocaman hamam tasları, dev kaplumbağa kılıklı çelik giysilerle süslenmiş deniz kenarında orta halli insanların ikamet ettiği “Aliağa’dayız” daha önce birkaç kez panele gitmiştim. İlk kez maç anlatmaya geliyoruz. Soğuk ve karlı günlerin ardından, özgürlüğüne kavuşan güneş ortalığı teslim almış durumda. Yoğun olmayan trafik, çalışan ve üreten insanların beldesinde suratı asık insana rastlamadık. Yürüyüş yaptığımız sahil bandında, güneş pırıl pırıl denizle buluşup oluşan yakamoz bize göz kırparken kırk yıldır buralı gibiyiz. Güler yüzlü insanlar “Merhaba, hoş geldiniz” hoş sohbetleri.
“Deneyim başımıza gelen şey değildir, deneyim başımıza gelen şey karşısında ne yaptığımızdır” İşte böyle felsefi görüşü benimseyen Aliağa tam bir basketbol beldesi olmak için büyük çaba sarf ediyor. Bu emeğin ve olağan üstü gayretin birinci adamı eski efsane Karşıyaka takımı oyuncularından Birtan Saka. Birtan dışarıdan gelen ve profesyonel bir idareci değil. Yedi göbek öteden Aliağa’lı. Beldenin tüm eşrafı ya akrabası ya çok tanıdığı… Uğur Eren başkan… Daha önce küme düşme tehlikesi yaşadıkları için şimdi yoğurdu üfleyerek yiyorlar. Her mevki için bütçeleri çerçevesinde en iyiyi bulmaya çalışıyorlar. Yeri ve yabancı oyuncular uyum içinde. Herkes parasını gününde alıyor.
Salon Enka’nın beldeye hediyesi, çok sempatik ve güzel. Petkim ana sponsor ve beldede çalışan ve oralara vefa borcu olan büyük holdingler ışığı gördükçe basketbol adına yardıma hazırlar. Her geçen gün basketbol emekçileri çoğalarak Birtan Saka’ya omuz vermeye hazırlanıyorlar. Halk salonu doldururken, hanım ve çocuk seyirciler tribünlerde yerini alıyor. Sahaya hiçbir şey atılmıyor. Küfür yok. Rakip her zaman iyi karşılanıyor. Takımlarını mükemmel destekliyorlar.
Bu sene hiçbir takım elini kolunu sallayarak buralardan çıkamıyor. Anadolu Efes dev kadrosu ile çok zorlandı. Maçtan baştan sona önde götüren başarılı Coach Burak Bıyıktay ve teknik ekibi, takımlarını uyum içinde ve çok iyi yönetiyorlar. Aliağa kritik birkaç pozisyon sonunda deneyimli Efes’e maçı verdi. Ancak seyri hoş ve keyif veren Aliağa’yı seyretmek ve gelecekte alt yapıları tamamlanan bu beldeyi Banvit gibi basketbol üssü olarak kabul edebiliriz. Anadolu Efes maçında çevre illerden gelen birçok öğrenci grubunu görmek güzeldi. Eline sağlık Başkan, Birtan Saka, Burak Bıyıktay ve basketbol emekçileri. Yaptığınız az buz iş değil. Sadece para kazanmak için beldenize gelen şirketlere “Sosyal sorumluluk “ çerçevesinde, oynadığınız basketbol ile hatırlatmanız ne güzel. Keşke oralarda milyonlarla dolarlık yatırım yapan şirketlerin yöneticilerini de oralarda görebilseydik. Ama her zaman diyorum ya! Basketbol bambaşka bir kültürdür!
Basketbol; Yıllar sonra, Edirne’den, Trabzon’a, Aliağa’dan, Karşıyaka’ya, Mersin’den, Antalya’ya bir kültür olarak başak verdi Türkiye artık basketbolu seviyor. Bir gün Kayseri, Adana, Antep gibi şehirlerde de boy gösterecektir buna tüm kalbimle inanıyorum…

MERSİN BŞB: 92 – TRABZONSPOR: 80
Her iki takımda teknik koltukta önemli değişiklikler yaptılar. Yabancı oyuncu desteği aldılar. Yılların deneyimli Coachları Mete Babaoğlu ve Halil Üner’in tüm hünerlerini gösterdiği maçta yabancıları daha iyi olan ev sahibi Mersin maçı alıp götürdü. Bu güne kadar hep söylediğim gibi yabancılar 65 sayı atması gerektiğini, geri kalan sayılar eğer yerli oyuncular tarafından tamamlanırsa maç kazanmanın kolay olacağından dem vururum. İşte yine Skales 27, Sneed 20, Grundy 18 sayı ile 65 sayı atıp Maxim Mutaf 15 ve diğer oyuncular 92 sayıyı tamamlayınca Coach Mete Babaoğlu yönetiminde Mersin önemli bir galibiyet imza attı. Trabzon her zamanki gibi maç almak için çok direndi. Yabancı Robinson, Brown ve Gibson’a diğer oyuncular emek vermeyince hedef bir maç kaybedildi.

OLİN EDİRNE: 87 – HACETTEPE ÜNİ: 75
Orta sıralarda çok iyi basketbol oynayan iki takımın mücadelesinde yine nefesler tutuldu. Her an iki takımda maçı alacak hamleler yaptı ancak yılların deneyimli oyuncusu Bulgar Videnov eski günlerini hatırlatırcasına büyük yüzde ile oynadığı maçı 42 sayı ile taçlandırınca ev sahibi Olin maçı kazandı. Videnov’u tutacak bir “bahtı kara maderini” bulamayan Hacettepe büyük umutlarla geldikleri Edirne’den eli boş döndüler. Videnov aynı zamanda sezonun en “Yağmur adamı” olmayı başarırken kendine inanları boşa çıkarmadı. Kendini Edirne’ye getirirken “Bu yaşlı adam ne yapar” diyenlere önemli cevap verdi. Onu Edirne’ye kazandıran eski Coachu Gökhan Taştimur bu maçtan sonra tartışmasız en çok gurur duyan insandı. Edirne yeni kostümü ve Coach Erdem Can ile önemli başarılara imza atacak gibi duruyor. Hacettepe ise her maçı kazanmak için çıkıyor. Oynadığı basketbol keyif veriyor. Bu ligin önemli kalıcı takımlarından biri olmak en büyük istekleri…

TÜRK TELEKOM: 65 – BANDIRMA KIRMIZI: 72
Bir kez daha haklı olmak, haklı çıkmanın gururu içindeyim. Ben ne demiştim? “Bandırma Kırmızı sadece atan, sadece rakip potaya bakan bir takım olduğu sürece ne maç kazanır ne de oyuncu!” İşte Selçuk Ernak gelinceye kadar bu böyle devam etti. Çünkü ilk önce savunma yapmayan takımdan ne kazanılacak skor çıkardı ne de oyuncu işte Selçuk Hoca hemen kolları sıvadı ve takım olmanın en önemli olması gereken vasıflarını sahaya yansıttı. Adam gibi savunma yapan ve pas çeviren bir takım olunca Bandırma Kırmızı hem Telekom’u yaktı hem de Coach Timuçin Meriç’i! Timuçin çok beğendiğim bir Coach ama şanssızlık bir türlü peşini bırakmayınca kötü talih kaderini tayin etti. Sağlık olsun hocam. Hayat kim bilir kimlere ne sürprizler hazırlıyor! Selçuk Ernak ise tam bir laboratuar gibi çalışıyor. Başarılı olup yok olan bir takım nasıl var olurun en önemli verisini yakında göreceğimize inanıyorum. Türk Telekom ise yen i bir sayfa açabilmek için ilk önce iyi bir coach bulmaları gerekli. Aklıma birileri geliyor ama! Neyse!

BEŞİKTAŞ MİLANGAZ: 88 – PINAR KARŞIYAKA: 80
Bir sezon içinde kimseye nasip olmayacak değişimlere uğrayan Beşiktaş, eğer hala başarılı oluyor ve ayakta kalıyorsa bunda en büyük emek ve başarı Coach Ergin Ataman’a aittir. Yıldızlarla çalışır mı? Sorusuna en büyük cevap Deron Williams oldu, ardından Semih ve gelip gitmeler sonunda hala sahada inanılmaz mücadele eden bir takım yaratmak kolay değil. Erceg, Arroyo, Hawkins, Mensah Bonsu ve çiçeği burnunda yeni oyuncu Morrison. Hele Morrison şovu yaşamak varken tribünlerde yaşanan tatsızlık hoş değil! Belki de sezonun en zor maçlarından biriydi. Türk oyuncuların sayı katkısının yok denecek kadar az olduğu bir gün önemli bir rakibi yenmek kolay mı? Türk oyuncu Ersin’in 18 sayısını pas geçtiğimi sanmayın!
Pınar Karşıyaka ise her zaman her maçı almaya oynadığını bir kez daha ispatladı. Kolay teslim olmak yok. Türk oyuncularının tecrübesizliği, sadece Chatman, Stanajevic biraz da Ikonic ile nereye kadar? Suskun Türk oyuncular böyle günde gövde gösterisi yapmayacaklar da, ne zaman?

ERDEMİR: 72 – TOFAŞ: 66
Karadeniz Ereğli’sinde maç kazanmak kolay değildir. Ancak takımının en önemli ve bugüne kadar tüm galibiyetlerde büyük emeği olan Ruzic ve Steel sakat olduğu için bu iki önemli oyuncu yoksa, TOFAŞ olarak yapacak fazla bir şeyin yok demektir. Bir de sezon başından beri takip ettiğimiz genç oyuncular için yok olan oyuncular onların fırsatı idi. Genç oyuncular istedikleri kadar süre alabilirlerdi. Ama olmayınca olmuyor! Kendi yaş grubunda önemli olan oyuncular A grubu oyuncular karşısında işlerinin hiç de kolay olmadığı görülüyor! TOFAŞ mücadelesini sonuna kadar yaparken yabancılardan çok Soner Şentürk’ün 22 sayı, 5 ribaund, 6 asist ve 2 top çalmasını engelleyemedi. Ahmet Çakı önemli bir galibiyet imza atarken Soner dışında olan Türk oyuncularını ilerleyen haftalarda çok daha iyi oynatmasını bekliyorum.

FENERBAHÇE ÜLKER: 105 – ANTALYA BŞB: 89
Anlamakta zorluk çektiğim bir takım Fenerbahçe Ülker. Bazen öyle bir basketbol oynuyorlar ki, tüm eleştiriler boğazıma diziliyor! Bir makine düzeni ile oynayan, paslaşan, savunma ve hücumda yardımlaşan Sarı-lacivertlileri seyretmek basketbol sever olarak keyif veriyor! Bazen ise en acemi oyuncuların yapmayacağı şeyler yaparak hayal kırıklığı yaratıyorlar. Üç saniye içinde Avrupa’nın en iyi pivotlarından biri olduğunu iddia ettiğim Oğuz iki pota arasında gidip gelen “banliyö treni” gibi seyrüsefer içinde! Bazen rakip üç saniye içinde eli bomboş dolaşıp duruyor! Kim iyi, kim kötü araştırmasını satırlara yansıtmayı düşünmüyorum. Ukic her zaman için önemli bir oyuncu olduğunu yine gösterdi. Sağlıklı Ukic her zaman yerini garanti ettiği gibi, takımını mükemmel sırtlıyor. Antalya karşısında asla değerlendirmemek gerekli. Tüm hedeflerin İstanbul’da oynanacak olan Final-Four için kilitlendiği bir senede B eko Basketbol Liginin her hangi bir maçından kesitlerle iyi veya kötü diğer değerlendirmek hakkaniyetli olmaz. Neticede kazanılan bir maç. Final haftası olarak kabul ettiğimiz bir hafta öncesi kazanılan maç ancak moral verebilir. Dananın kuyruğunun kopacağı Panathiniakos maçı öncesi bol şans diliyoruz. Asla yenilmeyecek bir takım olmayan Panathiniakos için enteresan bir şey yazmak istiyorum. Panathiniakos’un patronları ilaç sanayisinin devleri. Gelecek sene basketbola yatırım yapmayacaklarını çok önemli bir kaynaktan öğrendim. Giderayak önemli bir başarıya imza atmak istiyorlar! Fenerbahçe Ülker ise bana göre bu engeli aşabilecek güçte. Son söz olarak Antalya BŞB. Değinmek istiyorum. Savunmadan nasibini almadan sadece hücum cephesini oynayan Antalya zor dönemeçte her şey olabilir! Kesin adresi yine oyuncuların kendi istek ve arzuları tayin edecek.

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler