Carlos Arroyo 0/10 isabetle sayısız tamamlayacak maçı. Son çeyreğin ilk 4 dakikası sayı atamayacak G.Saray. Partizan %41’le üç sayı atacak.
TOP16’da ya tamam ya devam maçı öncesi bunların gerçekleşeceğini söylesek G.Saray’ın kazanma ihtimalini nasıl görürdük acaba? Final niteliğinde bir maçın baskısı altında oynarken bunlar gerçekten oldu. Evet Arroyo, takımın baskı altındaki en güvendiği eli, ana hücum silahı Arroyo maçı 10 atışta tek bir isabet bile bulamadan sayısız tamamladı. Evet son çeyreğin ilk 4 dakikasında sayı bulamadı sarı-kırmızılılar. Ve kazandı. Hem de net şekilde, oyun boyunca önde giderek. Oyunun doğası gereği oluşan küçük krizleri kesinlikle tesadüflere bırakmadan, kontrol ederek, ne yaptığını bilerek bertaraf etti ve son 8 takım arasına adını yazdırdı.
Eh bunlara rağmen nasıl kazandı derseniz. Sezonun en iyi savunma performansını izledik dün G.Saray’dan. Çok iyi hazırlanmış, kusursuz uygulanmış bir planla Partizan’ı %37 isabetle 55’de tuttu G.Saray. 40 dakikaya yayılan bir savunmadan bahsediyoruz. Hiçbir çeyrekte 15’in üzerinde sayıya izin vermedi sarı-kırmızılılar. Bertans’ın veya sürpriz başka bir ismin ekstra üç sayılık isabetleriyle Partizan’ın yakalamaya çalıştığı kıvılcımların aleve dönüşmesine hiç izin vermedi.
KÖTÜ GÜNDE BİLE…
Hücumda Arroyo belki atamadı ama hücumun raydan çıkmasına izin vermedi. İyi oynamakla doğru oynamak farklı konu. Arroyo iyi değildi kesinlikle. Ama hep doğru oynayarak kötü bir performans sergilemedi. Kendi koyduğu tuğla fazla olmasa da galibiyetin mimarlarındandı. İlk yarıda 13 basket attı G.Saray, 13 asist yaptı. Maç sonunda asist sayısı 19’du. Arroyo, 7’sine imza koydu. Furkan 6/6 isabeti, bire bir üstün hücum özellikleri sayesinde yaptı zannetmiyodunuz herhalde.
Kötü gününde bile doğru oynayarak kazandı G.Saray. Arroyo’nun oyunu takıma yansımış durumda. Sezon boyunca yaşananlara rağmen bu noktaya gelmişse zaten işin sırrı da bu. Her zaman iyi olmayabilirsiniz. Ama her zaman doğru olmak mümkün.