İspanya, var olan yeteneklerini daha fazla sahaya yansıtan ve bu sayede de kupaya uzanan taraf oldu U18 Avrupa Şampiyonası finalinde…
Mücadeleye diyecek hiçbir sözümüz yok… Ay-Yıldızlı gençlerimiz, tıpkı kendilerini finale kadar getiren önceki maçlarda olduğu gibi dün İspanya karşısında da yine var gücüyle savaştı, sahaya her şeyini koydu.
Ancak oyuna akıl koyma, küçük detaylara daha fazla özen gösterme konusunda İspanya’nın gerisinde kaldık… Mücadele ederek, savaşarak finale kadar gelmiştik. İspanya gibi oyun disiplininin dışına taşmadan basit ama akılcı oynayan bir rakibe karşı “topun değerini daha iyi bilerek ve daha az hata yaparak” baş edebilirdik; olmadı.
Grup mücadelesinde kaybettiğimiz karşılaşmanın bir benzeri oldu dünkü 40 dakika… İspanya, sahip olduğu üst düzey yetenekleri, Villar, Almansa, Garuba ve Cebrian’ı son derece efektif biçimde kullanırken, Ay-Yıldızlı cephede Berke, Karahan, Arda ve Samet standartlarının altında kaldılar. Bunda İspanya’nın ikili oyunlarda kolay kolay yenilmemesinin payı büyüktü. Berke’nin, bitirici birebirleri oyunun sonuna bırakması, Arda’nın da boş olduğu anlarda dahi 3 sayı çizgisinin gerisinden potaya bakmaması da dikkat çekiciydi. Samet’i de daha fazla topla buluşturup verim almayı başaramadık.
Ribaundlarda 41-27 gerideydik. Bunun da ötesinde İspanya’ya 17 hücum ribaundu ile ikinci şans toplarından fazlasıyla sayı imkanı verdik. Bu açığı top kayıplarını asgaride tutarak dengeleyebilirdik belki ama orada da İspanya’nın 20 top kaybına karşılık eksi hanemizde 21 top kaybı vardı.
Sonuç olarak 2004 ve 2019’dan sonra İspanya’ya finalde üçüncü kez kaybettik. Bunun için üzülmemek elde değil… Ne varki gurur duymak için de en az bir o kadar sebebimiz var… 2004’teki ilk finalinden bu yana, dünkü gümüş madalya ile beraber tam 8 kez kürsüye çıktık U18 kategorisinde… 2013 ve 2014’te üst üste gelen 2 altın madalyanın yanında 4 kez gümüş, 2 kez de bronz madalyanın sahibi olduk. Dün şampiyon olan İspanya, 2004’ten bu yana 7 kez kürsüye çıkma başarısı göstermiş. Sırbistan’la birlikte madalya kürsüsünde en çok boy gösteren ülke olmak da büyük saygı duyulması gereken bir başarı… Bunun bizler üzerinde yarattığı “alışkanlık” duygusu ise doğal olarak daha fazlasını beklememize, istememize yol açıyor; bu da çok normal…
Elbette kupayı kazanmak, bu büyük başarıyı taçlandırmak çok özel… Ancak hep zirveye oynamak hep buralarda olmak, bu heyecanı ve başarıyı yaşamak da güzel… Elinize sağlık çocuklar… Gümüş madalya ile bizlere büyük gurur yaşattınız… Seneye 2023 Dünya Kupası’nda da sizlerden yine çok şey bekliyor olacağız… Boşuna dememişler, “alışmış, kudurmuştan beterdir!..”