Tezat söz sanatı / oksimoron yapmaya, birbiriyle çelişen ya da zıt iki kavramı, anlamı kuvvetlendirmek için bir arada kullanmayı seviyorum.
Potada, olup biteni anlatmanın, başka zarif yolu da yok zaten.” Aksimoron’sun yazan okurlarımda oluyor arada ama günün sonunda lafıma geliyorlar. Galatasaray tam bir tezat mezadı. Son dört günde futboldaki performans tahtıravallisi parkede tavan yaptı. Geçen pazar Oktay Mahmuti hüsran yaşattı. Küme düşme hattındaki Antalya BŞB, İstanbul’a gelip Aslan’ın kuyruğunu çiğnedi. Öyle ki, ateş hattındaki Trabzonspor ortak sponsordan ötürü “yattılar” iması dahi yaptı. Aslında yatan Mahmuti’nin “saldım çayıra mevlam kayıra” basketboluydu.
Antalya fışır fışır
Guy Fisher’in başını çektiği sokak basketbolcuları beş kişiyle 92 sayı bularak Cimbom’u dağıttı. Koç Mahmuti günün atıcısını bulmak adına sürekli oyuncu değiştirerek Cimbom’un oyuna adapte olup, ritmini bulmasını engelledi. Sezonun sıkıntısı “pivotsuzluk özlemi” yüzünden Galatasaray dış atış denemeleriyle demir döverken, can havliyle akıllı oynayan Antalya, kevgir savunma karşısında, nerdeyse her attığını soktu. Dengede seyreden ilk yarı sonrasında misafir takım 15-0’lık seriyle oyunu alıp kaçarken Mahmuti çaresizlikten kıvrandı durdu. Taraftar “cezası devam etse de yardımcısı Recep Şen bankta olsa” demiştir. Çünkü Mahmuti’nin kestiği ceza bambaşka. Sakatlanarak sezonu kapatan Shipp yoktu ama Tutku müthiş geri dönüş yapmıştı. Yenilgi sebebi çok net: Pota dibini kullanmayan, açık alan isabetine bel bağlamış takım sırat köprüsünden sık düşer. Her pozisyonda iyi adamın olacak / (1+2+3+4+5=15) basketbol başarı amentüsü “Mucit” affetmez.
Tek kapıya kalmak
Antalya’nın Fisher’leri Reynolds’ları tavan yaparken Lucas, Lakovic gibi Avrupa ligi yıldızlarını öğütüyor Galatasaray kenar yönetimi. Galatasaray oyuncu alımını Oktay Mahmuti’nin manejerinden ya da onun çözüm ortaklarından, tek kaynaktan yapıyor. Oyuncu seçimlerinde hep yanlış yapıldığını beraber yaşadık. Olimpiakos eşikte Dorsey ve Ace Law’u alıp kendini Final 4’e atarken Cimbom Savovic’i aldı. Annesinin liginde bile yararlanamıyor, oynatmıyor. Shipp’in yerine hala adam bulunamadı. Kendi tanıdığına bildiğine güvenmek tamam da, iyi tavlacılar gibi tek kapıya kalmaktan kaçmak lazım. Yoksa kapatıp koltuğunun altına sıkıştırırlar tavlayı.