Yeni düzenler / ÜMİT AVCI

Sezon başından bu yana bütün ipleri Jerrells’ın eline veren Beşiktaş, ABD’liyi gönderdikten sonra daha iyi bir takım olabileceğini, 18 sayıya çıkan farkı eriterek gösterdi. Ancak henüz sakatlıktan çıkan oyun kurucuların tempolarını bulamamaları, yeni transfer Minard’ın ilk gün performansıyla hayal kırıklığı yaratması ve 18 sayılık farkı eritirken yapılan baskı nedeniyle enerji azalması, daha fazlasına izin vermedi. Peki 18 sayılık fark nasıl oluştu derseniz, bunun yanıtı top kayıplarıydı tabii ki…
17. dakikada tam 11 top kaybı yapmıştı Beşiktaş ve bu istatistik, yapılan iyi işleri hep gölgeledi. Bir de ilk yarıda sadece 7 kez boyalı alan basketi bulunmuş olması var ki, bu da başta söylediğim ‘oyun kurucuların hazır olmamasıyla’ ilgiliydi. İkinci yarının başında Ewing-Muratcan ikilisi topu boyalı alana indirmeye başlayınca Vidmar devleşti, maç da o an kafa kafaya geldi. Markota ile Cevher’in yan yana oynadığı dakikalar da yeni bir silah olabilir Kartal için, özellikle Cevher’in mücadelesi müthişti.
Fenerbahçe Ülker ise Ertuğrul Erdoğan ile birlikte savunmaya daha çok konsantre olacağını maça Kaya-Oğuz ikilisiyle başlayarak gösterdi. Bu ikili boyalı alanı çok iyi kapatırken, hücumda aksamaları ise kendileri için büyük eksiydi. Faul problemlerinin ardından boyalı alanın Batiste-Andersen ikilisine kalması, savunma düzeyini düşürse de, son dönemin sıcak elleri Bogdanovic-Andersen ikilisinin sayıları bu açığı giderdi. Beşiktaş’ın dış şutunu riske ederek, sürekli onun adamıyla yardım götürdüğü McCalebb’in 15, hem savunma hem de hücumda önemli işler yapan Barış’ın 25 dakika oynaması da, yeni dönem ve Türk oyuncular için umut vericiydi.
Her ne kadar 18 sayılık farkın erimesi stres yaratsa da, Beşiktaş’ı bu sezon üç kez yenmiş olmanın getirdiği güven ve Ömer Onan’ın tecrübesiyle son dönemde sazı eline alması, Fenerbahçe’ye galibiyeti getirdi.
Hakemlere gelince, son dönemde sık sık yaşandığı gibi, derbinin maalesef en zayıf halkaları onlardı. Özellikle ilk yarıda kontrol ellerinden tamamen kaçtı, hatalı düdükler vardı. Ancak bir tarafta en kritik anlarda 17 top kaybeden, diğer yanda 18 farkı koruyamayan iki takım hakemleri düşünmek yerine önce hatalarına bakmalı.