28 Aralık 2025, Pazar
spot_img
Ana SayfaDİĞERARŞİVVİDEO l Orhun Ene: BSL'de 20 takımlı sisteme geçilebilir

VİDEO l Orhun Ene: BSL'de 20 takımlı sisteme geçilebilir

Murat Özyer'in, TBL röportajları kapsamında konuştuğu Orhun Ene, BSL'de 20 takımlı sistemli lig önerdi, hakemler için de “Basketbolu bilmeyenler hemen anlaşılıyor” dedi.
SORU: Avrupa’daki profesyonel ligler arasında oyuncu bütçesi ile ilk 10 ligin arasında sayılan yeni adıyla TBL'nin daha değerli olması, daha iyi bir organizasyon haline gelmesi için sizce nelere ihtiyaç var?
– Bizi yönetenlerin ajendası bizden farklı. Bu ligde yaşayan bizlerin, tüm unsurların fikirleri daha değerli iken bu sistemin işleyişindeki geleneklerden dolayı bizlerin fikirleri sistemin işleyişine dahil edilmiyor.
– Basketbolumuzun unsurları profesyonelleşirken bazı bölümlerinde profesyonellik aynı seviyeye çıkmadığı için problemler çözülmüyor.
– TBL değerli bir lig ama sadece değeri parayla ölçülen bir lig. İtalya ve İspanya ikinci liglerine baktığımızda bu kadar bütçeler olmasa da daha kaliteli bir basketbol oynandığını görüyoruz.
– TBL’nin bir geleneği var; basketbolun güzelliklerini arka plana itecek bir sertlik var. Belli taktikler var; herkes kendi düzenleri ile başlıyor, adam adama savunma sonra bir “game changer “savunma seçiliyor, o da olmayınca hep beraber “ sertleşiyoruz” diye bağırılıyor. Avrupa’da bu düzeni analiz edebiliyor ve basketbolun çirkinleşmemesi için basketbol oynamak isteyen tarafa daha fazla dikkatli davranıyorlar. Bu geleneğin değişmesi lazım.
– Basketbol oynamak isteyen oyuncuların ve takımların daha çok kredisi olması lazım.
SORU: TBL'nin sağlıklı yürümesi için sizce nasıl bir hakem organizasyonu olmalı?
– Türkiye’de işler kötü gidince biri çıkıyor bu konuda konuşuyor, nasıl hakları yendiğini anlatıyor sonra da kaç tane lehine düdük çalındığını hesaplamaya çalışıyorlar. Türkiye’de bunlara yaparak uzun dönemde fayda sağlandığını hiç görmedim.
– Türkiye’de basketbolun geçmişindeki 30 seneye baktığında eski zamanlarda neler yaşandığını herkes biliyor, sonradan nasıl döndüğünü de gördü ve yaşadı. Bugünümüzü eskiyle karşılaştırdığımızda önceden yaşanmış kötülüklerin ve çirkinliklerin olduğunu düşünmüyorum. Eskiden art niyetli, kötü hakemler vardı, ama çok ta cesur hakemler vardı.
– Hakemlerin kalitesini çaldıkları düdüklerle değerlendirmiyorum. 13 yaşından beri maç oynuyorum, seyrediyorum ve antrenör olarak maç yönetiyorum. Hakem reflekslerim onların da ötesine geçiyor.
– Hakemlik hiçbir zaman tam profesyonel olmadı. Antrenörlüğe baktığımızda 35 sene içerisinde gittikçe profesyonelleşti, daha iyi antrenörler çıktı. Hakemlik hep ikinci iş oldu. Bu düzen içerisinde iyi bir iş çıkarmaları beklenemez.
– Üzerlerindeki baskının oldukça yoğun olduğu futbol hakemlerinin eğitimi ve maça hazırlıklarını dikkatle incelemek lazım. Basketbolun çok ötesine geçtiler.
– Basketbolda hakemlik çok robotlaşmış durumda. Hakemler kendi kimliklerinin ötesinde, kopya kağıdından çıkmış gibi birbirine benzer maçlar yönetiyorlar. Verilen talimatlarla antrenörler, oyunculara yaklaşma ve sahada problem çıkmasın gayretiyle hakemlik yapıyorlar. Bu düzende yeni hakemlerin yetişme şansı yok.
– Biz anrenörler de bu sisteme uyup hakemlere yardımcı olmuyoruz. Ben kendimi de bu konuda kötü bir örnek olarak görüyorum ve değişmek için çaba sarfediyorum.
– Bu düzende hakemlerin oyunu anlamasını bekliyoruz ve yanılıyoruz.
– Basketbolun güzelleşmesinde birinci faktör hakemler ama onların bu düzende bunu kaldırma ihtimalleri yok.
– Hakemlere en çok yardımcı olacak unsurlar koçlar. Önerim şu; bir sezonda maçımızı hiç yönetmeyecek, yeteneğinden dolayı özellikle seçilmiş, ileride üst düzey hakem adaylarının takımların antrenmanlarına katılması ile koçlarla –oyuncularla diyalog kurmasını öğrenecek,topsuz bölgeyi izlemeyi öğrenecekler, oyuncuların hakemleri nerelerde kandırıp oyunu yozlaştırdığını anlayacaklar.
– Hakemlerin sağlanan ekonomik şartların ligin değeri ile doğru orantılı olması lazım.
– Basketbolu bilmeyen bir hakem sahaya girdiğinde basketbolu bilenler tarafından anında tespit ediliyor. Burada stepsi çalmaması, 3 saniyeyi veya faul görmemesi değil konu, oyuncunun art niyetini görmemesi, oyunun iyi oynanmasına yardımcı olmaması. Bunu kabullenemiyorum.
– Bugün hazırlık maçlarında bile 4-5 mağlubiyet alan bir koç bir şekilde kendi kulübünde tartışılmaya başlanıyor. Burası iyi bir ligse hakem organizasyonu da buna uygun olmalı
SORU: Genç oyuncuların Süper Lig ve A Milli takımlar seviyesine daha donanımlı gelebilmeleri bu sistemde mümkün mü? Değilse sizin konuyla ilgili fikirlerinizi paylaşır mısınız?
– Yabancılarla ilgili kural değişiklikleri yapılırken aynı anda gençler için de bazı uygulamalar için kararlar alınmalı.
– 6 yabancı uygulaması başlayınca belli sayıda Türk oyuncu bu karardan etkilendi. Bu grubun içerisinde ileride A Milli takımda oynayacak oyuncular da var, biz bunlara nasıl oynama imkanı sağlayacağız?
– Milli takım alt yapılarında başarıya yönelik düzen oturdu. Daha önce bu başarılı sonuçları arka arkaya alamıyorduk. Bu modeli bulduk devam ediyoruz ama A Milli takım yaşına yaklaştıkça Avrupa’daki oyuncular daha yıldızlaşırken bizim gençlerimiz onlardan geride kalıyor. Bunun sebeplerini tespit etmek lazım. Burada sadece koçları, kulüpleri suçlamamak lazım.
– Benim tespitim şu; 1. Sorumluluk alamıyorlar , 2. Süre alamıyorlar. Bu genç oyuncuları yetiştirecek bir yapı kurmak lazım. 19-22 yaş arasındaki ara jenerasyon için proje üretmek lazım. Bunu da yapacak kurum Basketbol Federasyonudur.
– Süper Ligimizde 20 takımlı sisteme geçebilir, bu konu tartışılmalı.
Kaynak: Basketfaul
BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler