Onvo Büyükçekmece mütevazi bütçesi ile büyük takımlara kafa tutmaya devam ediyor. Şüphesiz Büyükçekmece’nin yıllardır bu seviyede tutunmasında en büyük pay sahibi Özhan Çıvgın.
90’lı yılların sonunda henüz 20 yaşındayken Darüşşafaka’da yardımcı antrenör olarak başladığı görevini 2010 yılına kadar sürdüren Çıvgın, ardından Erdemir’de önce Ahmet Çakı’nın yardımcısı olmuş; sonrasında ise Erdemir takımının başına geçmişti.
2013 yılında Büyükçekmece takımına gelirken, o da İstanbul’un batısında bir efsaneye dönüşeceğinden habersizdi. Takımı önce en üst lige taşıdı ardından burada adım adım ilerledi. 2015-2016 sezonunda ligdeki başantrenörler, Özhan Çıvgın’ı ‘’ İlk Yarının En İyi Başantrenörü ‘’ seçti.
Kısa süren Karşıyaka ve Akhisar maceralarının ardından 2020 yılında yeniden ait olduğu yere, Büyükçekmece’ye döndü. Burada sadece bir antrenör olmadı, lider karakteriyle Büyükçekmece’de olan bitene de hakimdi. SMA Tip-1 hastası bebek Kuzey Ali için hem kendisi destek verdi, hem de farkındalık yaratmak için bulduğu her fırsatta sesini duyurmaya çalıştı. Sadece basketbol aklının değil, vicdanının da ne kadar büyük olduğunu defalarca kez gösterdi.
Başta Jordan Crawford, Michael Roll gibi isimler olmak üzere skorer kısaları hep sevdi, taraftara hep sevdirdi. Tempolu basketbol oynadı, hatrı sayılır bütçelerle hep büyük takımlara kafa tuttu. Çıvgın kaç kez, ‘’ Bu sezon düşer. ‘’ denilen Büyükçekmece’yi kümede tuttu, kaç kez izleyenlere, ‘’ Bu takım neymiş böyle. ‘’ dedirtti. Henüz 45 yaşındaki Özhan Çıvgın son olarak Anadolu Efes galibiyeti ve Fenerbahçe Beko karşısındaki galibiyete çok yaklaşan iyi oyun ile herkesin dikkatini çekti ancak Büyükçekmece taraftarının hep göz bebeğiydi. Oynattığı oyunla, düşük bütçeli takımlarla güçlü rakiplere kafa tutmasıyla ve fiziksel benzerliğiyle bana hep Andrea Trinchieri’yi anımsattı.
Yaşattığın heyecanlar ve izlettiğin keyifli oyun için teşekkürler Türk işi Trinchieri!
Onur Kıran
Gelecek sezon Efes alsın o zaman. Yüksek bütçeli, iddialı bir takımda neler yapabileceğini görelim.
Ülkemizin genç ve iyi yerli koçlara her zaman ihtiyacı var.
Özhan gibi genç,insan ilişkileri iyi, potansiyeli yüksek düşük bütçeyle başarılı olmuş Türk koçlara Efes gibi üst seviye takımların şans vermesi gerek ama onların yerine Luca gibi kariyeri sıradan biri sırf yabancı hayranlığı yüzünden transfer ediliyor, insanımıza değer ve önem vermiyoruz maalesef…
Bende kendisini yıllardır zevkle izliyorum. Hem oynattığı basketbolla, hemde efendiliğiyle . yolun açık olsun koç.