BEKO Basketbol Ligi’nde G.Saray-F.Bahçe rekabeti bile bu denli az önem taşıyorsa, her şeyden önce acilen bu lige bir tedavi gerekiyor demektir. Euroleague artık yerel ligi play-off öncesinde tamamen formaliteye dönüştürmüş durumda. Dün ne seyirci ne de G.Saray takımı derbiye pek ilgi göstermedi. Sonuçta sahada da bir tarafın adeta gösteri maçını izledik.
Avrupa'da aldığı yarayı sarmak isteğine evinde oynama motivasyonunu da ekleyen F.Bahçe daha fazla kazanmak istiyordu ve bunu daha ilk dakikalardan ortaya koydu. 17-7 başladı maça ama genelde bu tip başlangıçlardan sonra sarı-lacivertlilerin depresyona girip oyundan düştüğünü haftalardır görüyoruz.
G.Saray'da takımın geri kalanından farklı olarak koca sezonda 1 iyi maçı olan Domercant’in oynamak için bireysel bir sebebi vardı. Elbette oynamak için sebebe ihtiyaç olmamalı, hele ki ezeli rakibe karşı ama durum bu. Domercant da hayatının oyununu oynayıp 1.5 dakikada 8 sayı atınca ilk çeyrek sonunda skor 17’de dengelendi.
G.SARAY’IN İSMİNE YAKIŞMADI
Ama Domercant, F.Bahçe depresyonu gibi bir denklem bile bu maçı kurtarmaya yetmedi. F.Bahçe ikinci çeyrek başında çok nadir gördüğümüz 3-2 alan savunmasına dönünce oyunu tamamen değiştirdi. G.Saray maç konsantrasyonu çok düşük olduğu için doğru pas trafiğini yapamadı. F.Bahçe her aldığı ribauntla hızlı gelip açık alanda adeta aktı. Devreyi 15-0’la bitirdi F.Bahçe ve maç koptu. Domercant’ın yarattığı suni etki dışında zaten hiç çekişme yoktu, 3-2 alan skoru da aradaki performans uçurumunu yansıtacak rakamlara dönüştürdü.
G.Saray ne kadar mı maçtan kopuktu? F.Bahçe’nin de gevşediği son çeyreği çıkaralım. İlk 3 çeyrekte F.Bahçe’yi 1 top kaybına zorladı, 46 atışın 32’sinde isabet bulamadı.
F.Bahçe cephesi ise sezonun en kolay maçlarından birini oynadı. O ilk üç çeyrekte 42 atışta 26 isabet bulmuşlardı. Eh atışların çoğu hızlı hücumda bulunan turnikeler olunca bu yüzdeye çok da şaşırmamak lazım. Sezon boyunca görmediğimiz 3-2’nin bu kadar etkili olması da savunmanın başarısının hakkını verelim ama hücumun yetersizliği ile daha alakalı.
Ezeli rakiplerin randevusu bu kadar tek taraflı olmamalıydı. Sadece bir tarafın ezip geçmesi değil mesele. Bir tarafın tamamen lig kurallarının gerektirdiği için mecburen sahaya çıkmış gibi durması G.Saray’ın ismine yakışmadı.
