G.Saray, Lakoviç’in ardından hücumuyla öne çıkan bir başka isim Songaila ile mücadeleci ama kısır skor üreten yapıyı değiştirmeye çalışıyor. Litvanyalı oyuncunun yıllık maliyeti 1.5 milyon dolar olacak G.SARAY geçen sezon finale kadar gelip ve şampiyonluk yolunda ezeli rakibi F.Bahçe’ye yenilmiş olsa da taraftarını fazlasıyla memnun etti. Yeni sezonda bir adım ileri atmak için transfer döneminde çok hareketliydi sarı-kırmızılılar. Bütçesini de arttıran takımın son hamlesi ise son olarak NBA’de Philadelphia 76ers forması giyen Litvanyalı Darius Songaila oldu. Geçen sezon çok mücadeleci ancak hücum anlamında sınırlı kalan G.Saray’ın Lakoviç’le başlayan evrilme çabasının son halkası Songaila. Orta mesafeden çok iyi bir şutu ve çok değerli bir basketbol bilgisi var. Yaşı 33’e gelmiş olsa da mücadeleden kaçmayan çok rekabetçi bir ruha sahip. Bir diğer yeni isim Furkan’ın da tam zıttı gibi. Nasıl Furkan pota yakınlarında etkili, savaşçı ve ribauntçu ise ama potadan 2 adım uzaklaşınca etkinliği azalıyorsa Songaila tam tersi. Ribaunt ve pota altı yırtıcılığı eksikleri var ama orta mesafeden öldürücü. Bu ikilinin birbirini tamamlamasını bekliyor sarı-kırmızılılar. İKİLİ OYUN USTALARI Yeni oluşan G.Saray kadrosunun geçen sezondan çok daha farklı oynayacağı da artık kesinleşti. Öncelikle kalıplı uzun almayarak oyunun temeline kuvvet ve fizikten çok hareketlilik ve çabukluk koyulacak gibi görünüyor. Geçen sezon Tutku-Andriç dışında hücumu pas açısına ve dayalı oynayan sarı-kırmızılılarda şimdi herkes ikili oyun ustası. Tüm hücumlar birden çok ikili oyunla gerçekleşecek. Andriç ve Furkan gibi perdeden sonra devrilen, Songaila gibi yükselen alternatiflere bol bol pas verecek Ender, Tutku ve Lakoviç’e sahipler. İkili oyun üstüne ikili oyun göreceğiz muhtemelen. Ancak elbette bu tercihler önemli bir riski de barındırıyor. Geçen sezon takımın sırtını dayadığı “sertlik” yerini “çabukluğa” terk edecek ama hem Songaila hem de daha büyük oranda Lakoviç çok sınırlı savunmacılar. G.Saray’ın çok daha kaliteli bir kadro kurduğu kesin. Ama artık işler iyi gitmediği zaman savunmanın rakibin skorunu tutmasını değil, hücumun kendi skorunu taşımasını bekleyecek takım. Ve bu her zaman çok büyük bir risktir.



