SABAH'ta arkadaşlarım oturup çalışmışlar. Dünkü sayfada gördünüz. Çeyreklerin son dakikalarını iptal edersek 7 farklı kaybettiğimiz Litvanya maçını 7 farkla 12 Dev Adam kazanıyor. Bana sordular; “Hocam; bu tabloyu analiz eder misin lütfen yazında” diye…
Kolay mı? Hiç değil. Çünkü çeyreklerin son dakikalarını iyi oynamamakla beraber, ben bunun dakika sendromu olabileceğine inanmıyorum. Bana göre basketbolda da, hayatta da sendroma yer yok. Gözlem doğru. Ama alışkanlık haline getirmemeliyiz. Nasıl mı? Çok kolay: İki kelimeyle; potaya giderek. Biz daha önceki yıllarımızda başarıyı yakalayamadığımız şampiyonarda hep şutumuzla yaşayıp şutumuzla ölmüştük. Gelişen dinamik basketbolda pek de kendine yer bulamayan bir tarz bu… Bak bugün ne kadar farklı şeyler konuşuyoruz: Defansın şiddeti, ribaund üstünlüğü, rakibi 60'larda tutmak, Ömer'in caydırıcı blokları, Enes'in pota altını parsellemesi, Hido'nun liderliği, Kerem'in asistleri, Emir'in potaya gidişi.
Şuta dönersek… Britanya'ya % 42 ile attık, fark oluştu. Litvanya'ya % 17 ile çemberi dövdük, 1-2 topu akıllı kullansak maçı alıp Üsküdar'ı geçmiştik bile.SABAH ekibinin seçtiği o zor dakikalar, potaya gitmeyip 3-6-9 saydırdığımız dakikalar. Desem ki; fiziksel, mental yorgunluk oldu çeyrek sonları… Sen buna diyeceksin ki; “Hop coach! Değişiklik niye yapmadık o zaman?”
Geriye tek yanıt kalıyor. Ve bence doğru cevap bu. Önde girdiğimizi düşünürsen, skorun rahatlığı içinde, “Öndeyiz. Bir-iki 3'lük de ben sıkıştırırsam araya, al sana 8-10 sayı” hesabıyla şiddetten yoksun oynadığımız dakikalar. Litvanya, farkı potaya giderek eritti. Biz gitmeyerek eridik.
DEVLER DE FIRTINA YAPMALI
Ama iyi oldu. Bizim spor servisi bir beyin fırtınası yaptırdı hepimize. Aynı millilerin çok ihtiyacı olduğu gibi. İlk toplantıda, “Kendi evlerinde yeniyorduk. 8-10-12 yapsak tam down olacaklardı. Öyleyse, bunlar yaptıklarımız; şu bölüm de ihmal ettiklerimiz” denilecek. Herkes onaylayıp katıldıktan sonra o beyin fırtınası inanca dönüşür ve yapılacak tek şey akşam yemeğinin keyfini yaşamak olur. Afiyet olsun!