Federasyon başkanlarının "gerçek" seçimle iş başına getirildiği süreç fazla uzun sürmedi ve ismi konmasa da atama yöntemine dönüldü. Önceki seçimlerde de devletin yönlendirmesi oluyordu ama bu defa sonuç genel kuruldan önce ortaya çıktı. Adaylığını koymaması istenen Harun Erdenay, "Yeni seçilecek başkan Hidayet Türkoğlu’na tüm birikimlerimle yanında olacağımı belirtir başarılar dilerim." diyerek sonucu ilan etti.
Diyelim ki camiadan bir başkası adaylığını koydu ve olacak iş değil ama daha fazla oy alıp seçildi. Yukarısı "Hidayet olacak" derken, başka birisinin seçilse bile çalışamayacağı ortada. TBF'ye wild card satın alan, basketbola İDDAA yoluyla destek veren devlet, başkanı da kendisi seçiyor, başka aday da istemiyor. Daha önceki bir yazımda gerçek anlamda uygulanamadığına göre yeniden eskiden olduğu gibi atama yöntemine dönülmesini önermiştim. Düşüncem son gelişmelerden sonra daha da netleşti. Üstelik atama yoluyla gelen başkan ve yönetimi, kulüplere ödün vermekten kurtulur ve daha rahat çalışır.
Hidayet Türkoğlu başarılı olabilecek mi? Bilmiyoruz çünkü kafasında neler olduğunu bilmiyoruz. Adaylığını açıklarken basketbolumuzla ilgili projelerini duymak isteriz. Kısa bir süre TBF'de CEO olarak görev yaptı ve zannettiğimiz kadarıyla yapıdan fazla mutlu olmazken, notlarını alıp ayrıldı. Türkoğlu yukarıya yakınlığından dolayı "daha güçlü" bir başkan olarak daha radikal kararlar alabilecek rahatlığa sahip. Bu onun bir avantajı olabilir. Son yıllarda büyük bir durağanlığa giren TBF'nin hantal yapısından kurtulmaya çalışacak olan Türkoğlu belki de çok iyi bir başkan olacak. Bunu izleyerek göreceğiz ve basketbolumuzun geleceği adına başarılı olmasını dileyeceğiz. Ancak seçim değil seçin yönteminden basketbol camiasının mutlu olmadığını herkesin bilmesi gerekir.
Kaynak: Basketfaul



