Anadolu Efes için eksiğini de, fazlasını da gördüğü bir maçtı dün gece Sinan Erdem’deki 40 dakika. Temsilcimiz, savunma yaptığında her takımı nasıl zor durumda bırakacağını göstererek başladı maça… 20 dakika boyunca 27 sayı şansı tanıdığı rakibi karşısında hücumda da öyle bir ritim buldu ki Efes, 10’da 7 üç sayı yüzdesi ise oynadığı ilk yarıda her zamanki gibi Kerem ve ‘nihayet’ Ilievski’nin başarılı organizasyonuyla rakibinin direncini kırmayı başardı 20 dakikada. Burada sevindirici olan, bu takımın en etkili savunmacısı Kinsey’in olmadığı bir ortamda Efes’in böyle bir tempoya ulaşmasıydı. Sinan ile Cenk, Ufuk Sarıca’nın güvenini bir kez daha boşa çıkartmazken, hücumda da sorumluluk alan, takımı rahatlatan, kısacası özgüvenleri tam silahlara dönüşmüştü. Bir de Ersan faktörü vardı tabii Sinan Erdem’de… Savunmada öyle işler yaptı ki, ABD yolculuğunun arefesinde… Yaptığı blokların hepsi girer kesinlikle, haftanın en iyi hareketlerine…
Bir de kötü yanı vardı ama Efes’in. Konsantrasyon kaybı… Her ne kadar ilk yarıdaki farkın oyuncuları rahatlatması normal kabul edilse de, devrede 27 sayı yiyen bir takımın, 3. çeyrekte potasında 25 sayı görmesi, çok ama çok fazlaydı. Neyse ki, hücumda çok etkili bir günündeydi temsilcimiz de kriz olmadı!
Kerem’in tekrar girişi ve takımı toparlaması, rakibin iki 4 numaraya dönerek, Barac’a top aldırmamaya çalıştığı anda Batista’nın devreye girmesi, ardından Bourousis’i devreye sokmaya çalışan Milano’ya, etkili savunmasıyla Ermal’in durdurması, Efes’in her türlü silaha sahip olduğunu yine gösterdi.
Artık TOP 16’da temsilcimiz ama, Real Madrid ve Maccabi’yi devirerek bu grubu lider bitirmeli. TOP 16 ilk hedefti ama bu kadro için de çok normaldi. Çok daha fazlasını yapabileceğini biliyoruz temsilcimizin, ama bunun için konsantrasyon ve savunma sertliği hiç kaybedilmemeli.