İlk önce bu takıma inanalım. Turnuva başından beri aynı şeyi söylüyoruz. Ama bizimkiler, kendi ayaklarına kurşunu sıkarken, bizleri de perişan ediyorlar. Polonya karşısında rakibi küçümsedik. Nasıl olsa yeneriz, mühim olan İspanya maçı dedik.
Ama dün İngilizler, Polonyalıları yenip bizi üst tura taşıdıkları andan itibaren sahada bir başka 12 Dev Adam vardı. Bir gece önce Litvanya'yı perişan eden İspanya'ya karşı saygı duyan, ondan çekinen takımımız 4 çeyrekte de müthiş savunma ortaya koydu. İspanyollarda Paul Gasol yoktu, ama bizde de Semih Erden ve Kerem Gönlüm gibi önemli eksikler vardı.
Ömer Onan, Kerem ve Ender'le ön blokta başlayan savunma ilerleyen dakikalarda İspanyolları sayı atamaz hale getirdi. Maçın başlarında Mark Gasol, Ibaka ve Reyes'le sayılar bulan rakibimiz, daha sonra Ersan, Enes ve Ömer Aşık'ın savunması altında ezildiler. Oyununun hücum bölümünde ise takımımız savunmadan aldığı güçle, Emir, Hidayet, Ender, Ömer Aşık, Ömer Onan ve Enes'le sayılar atmayı da başardılar. Bir maça nasıl konsantre olunur, onun da nedenli önemli olduğunu İspanya karşısında gösterdik.
Litvanya önünde müthiş bir galibiyet alan İspanya potamıza son çeyrekte sadece iki sayı atabildi. Herkesin şunu bilmesi lazım ki, böyle şampiyonalar uzundur. Turnuvanın sonunu görmeden takımımız hakkında olumsuz yorumlar yapmak, onların morallerini bozmak
hiçbir işe yaramaz. Hepimiz şu andan itibaren İspanya galibiyeti ile puan alarak bir üst tura çıkan millilerimizi destekleyelim ve 12 Dev Adamımızı finale taşıyalım.