– THY Euroleague’de sürpriz bir şekilde şampiyon Olympiakos oldu. Bu büyük başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
DOĞAN HAKYEMEZ: Çok dramatik bir final oldu. Favori CSKA, bütün sezon ortaya koyduğu emeğin karşılığını maalesef alamadı. Bu karşılaşmayı ben 1992’de Efes Pilsen’in düzenlediği Final Four’da Djordjevic’in son saniye basketiyle Partizan’ın Badalona’yı yenmesine benzettim.
Bence maçı kaybettiren Litvanyalı koç Kazlauskas ile oyun kurucu Teodosic’ti. Teodosic, takımı oynatmaktan ziyade şahsi oyunuyla sayı atmaya yöneldi ve bu davranış şampiyonluğu Olympiakos’a hediye etti. Üst üste attığı üçlüklerle bir anda farkın açılmasını sağlayan bu oyuncu daha sonraki dönemde maalesef diğer değerli oyuncular Kirilenko, Krstic, Siskauskas’a pozisyon yaratmadı ve bu oyuna da müsaade eden Kazlauskas’ın tercihleri CSKA’nın hüzünlü bir şekilde Sinan Erdem Arena’yı terketmelerine yol açtı.
Diğer tarafta Ivkovic ve Olympiakos herkese bir takım dersler verdiler. Taktik olarak Ivkovic hakikaten rakip koça nazaran büyük üstünlük sağladı. Yaptığı gözle görülür değişikliklerle (Spanoulis’i uzun dönem kenara alması, fark açıldığı anda bençteki oyunculara şans vermesi, savunma direncini arttırarak 4 kısaya dönmesi gibi) ve sezon boyunca çok zayıf görünen oyuncularına her aşamada onların basketbolunu yükselterek şampiyonluğu Olympiakos’a getirdi diyebiliriz. Bilindiği gibi Yunanistan’daki mali kriz hem Olympiakos hem de Panathinaikos’u vurmuştu.
Bu güçlükler içinde Teodosic de bu takımdan ayrılmıştı. Kiralama döneminde yaptığı transfer döneminde Law ile Dorsey’i almaları hiç beklemedikleri bir şekilde Final Four’a gelmelerini sağladı. Final serisinde de oyuna ağırlığını koyması beklenen oyuncuların dışında Papanikolaou ile son saniye basketini atan Printezis’in sayıları şampiyonluğu getirdi. Ancak burada en büyük pay Ivkovic, ikincisi de oyun kurucu olan Spanoulis’ti.
Bir de dikkatimi çeken bir şey var. Bu düşük bütçe ile (vergi dahil 9-10 milyon Dolar’lık) bir şekilde şampiyon olmalarıydı. Ülkemizde Efes gibi 20 milyon Euro’nun üzerinde bir bütçe ile Final Four’a dahi girememek Fenerbahçe Ülker ile beraber çok düşündürücü. Bu şampiyonluk hem teknik hem taktik hem de bütçe bazında çok iyi incelenmeli ve dersler çıkarılmalı…
Galatasaray Medical Park’ı bu iki takımın arasına sokmuyorum çünkü onlar bu yıl ilk kez katıldıkları Euroleague’de daha emekleme dönemindeler.
– Fenerbahçe Ülker’de Ettore Messina, Anadolu Efes’te ise Obradovic’in isimleri geçiyor. Siz bu transferleri nasıl görüyorsunuz?
DOĞAN HAKYEMEZ: Fenerbahçe Ülker ve Anadolu Efes büyük bütçelerle eğer şampiyon olmak istiyorlarsa Euroleague’de koçluk yapan ve oynayan oyuncuları takımlarına transfer etmeli. Tabii ki burada şu yanlışın da yapılmaması lazım.
Bu koçlardan biri transfer edildikten sonra transfere başlamak lazım. Gelen tecrübeli koçlardan birine alın kadro bu dememek lazım. O zaman sonuç hüsran olur. Şimdi gördüğüm kadarıyla Fenerbahçe Ülker, Messina’ya teklif götürmüş. Eğer maddi güçleri yeterli olursa bu transfer gerçekleşebilir. Efes açısından baktığımda böyle bir şey gözükmüyor. Şimdiden koç belli olmadan transfere başlamışlar. Bu bizim duyumumuz.
Final Four seviyesinde bir antrenör getirilmeli ve onun istediği kadrolar kurulmalı. Bunun için de bugüne kadar harcanan paralar yeterli. (Olympiakos’un bütçesini gördükten sonra bu işin zor olmadığı gözüküyor.)
– Aldığımız duyumlar Orhun Ene döneminin sona erdiği yönünde… Size göre milli takımı nasıl bir gelecek bekliyor?
DOĞAN HAKYEMEZ: Evet; Orhun Ene duyduğu rahatsızlardan dolayı artık milli takımda olamayacağını söylemiş. Bu durumda geçen yazımda da belirttiğim gibi Turgay Demirel istediğini elde etmiş oldu. Bundan sonraki süreç Tanjevic’in başında olduğu bir organizasyonu kabul eden bir koç arayışına gidilecektir. Hiçbiri olmazsa Tanjevic, İzic ile beraber sahaya inerek bu işi federasyon seçimlerine kadar devam ettirir.
– Play-off’lar öncesinde Galatasaray Medical Park, Oktay Mahmuti’nin sözleşmesini uzattı. Bu Sarı – Kırmızılılarda ayrı bir doping etkisi yapar mı?
DOĞAN HAKYEMEZ: Oktay Mahmuti’nin sözleşmesinin yenilenmesi bence çok doğru. Yalnız transferleri yaparken aldıkları oyuncular hep kendi menajerindense bu biraz düşündürücü. Buna dikkat etmesi lazım. Tabii ki koç inandığı kimselerden oyuncu alır ve onlarla ilgilenebilir. Ama aldığı oyuncuların da Galatasaray Medical Park’ı Final Four gibi yüksek hedeflere götürebilmeli. Savovic ve Dedovic ancak Türkiye Ligi’ndeki hedeflere yararlı olabilir. Bunun dışında Final Four’da şampiyon olacak kadronun kurulması için çok dikkatli davranması gerekir. Yoksa Oktay hocanın basketbol bilgisi ve becerisi bence yeterlidir.
Bu arada Bölgesel Lig’den çıkan Söğütsen Seramik ve İzmir BŞB.’yi kutluyorum. İkinci ligde başarılar diliyorum. İTÜ’nün de sponsor bulduğu halde ve normal sezonda yenilmemesine karşın tekrar ikinci ligden gelme yolunda bir darbe yemesini de hayretlerle karşılıyorum.