Fenerbahçe'nin dünyaca ünlü koçu Zeljko Obradovic, Bogdan Bogdanovic hakkında konuştu.
Blic'e açıklamalar yapan Obradovic şöyle konuştu:
-Sezon sonunda Bogdan'la özel bir konuşma yaptım. Ona ilk cümlemde vereceği her kararın arkasında olacağımı söyledim. Konuşmamızda ne istediğini anladım. Şimdi; Bogdanovic, Sacramento’ya lider olmaya gidiyor. Onun oyuna olan tutkusunu ve özel çalışmalarını gördükçe NBA’de çok başarılı olacağını görüyorum. Bunu tüm kalbimle istiyorum.
-Bir insanın en büyük serveti arkadaşlarıdır. Bütün hayatımı böyle yaşadım ve çocuklarıma bunu öğretiyorum. Ne yazık ki günümüzde en yakın arkadaşlar telefon ve bilgisayar oldu. Bir cafede oturup sadece telefona bakmak ve konuşmamak inanılmaz. Teknolojinin nimetlerinden yararlanıyorum tabi ki, ama neyin öncelikli olduğunun da farkındayım.
-Elbette bazen ben de ağlıyorum. İnsani olarak böyle tepkiler verebiliyoruz. Bu durumun toplum içerisinde olmamasına özen gösteriyorum. 57 yaşındayım, insanların sizi ağlarken görmesi hoş olmaz. Yakın olduğum biri hayatını kaybedince kendimi tutamıyorum. Deniyorum ama başaramıyorum. Babamı kaybettiğimde nasıl bir tepki verdiğimi hala hatırlıyorum. O benim en iyi arkadaşımdı.
-Fenerbahçe'ye geldiğimde, başkan “kendi bildiğin gibi çalışabilirsin” dedi. Böyle bir desteğe sahip olduğunuzda her şey kolaylaşıyor.
-İnsanlar bana gelip değişmişsin dediklerinde “elbette değiştim” diyorum. Sadece aptal insanlar değişmez. Partizan'da ilk koçluk deneyimimde 3 ay uyuyamamıştım. Oyuncuların bana sorular sormasından korkuyordum. Otorite bilgeliktir, “şunu yap, şunu yapma” değil. Hala iyi bir koç olmak için kendimi geliştiriyorum.
-Partizan benim için her şey, hayatımı değiştirdi. 7 yıl oyunculuktan sonra koçluk yaptım. Partizan'a beni olduğum adam yaptığı için teşekkür ediyorum. Fenerbahçe'ye geldikten sonra Partizan'la oynadığımız ilk maçta taraftarlar benim için marşlar söyledi, ben de çıkıp eşlik ettim. Kimse beni eleştirmedi. Doğru insanlar bunu anlayacaktır. Bu da Fenerbahçe'nin ne kadar büyük olduğunun bir başka belirtisi.
-Nerede doğduğun kim olduğunu belirler. İşimden çok memnunum, tanıştığım pek çok iyi insan beni daha da iyi yaptı. Bütün şehirlerde hoşgörüyle karşılanıyorum. Cacak'ta doğdum ve bir Sırpım. Bundan gurur duyuyorum ancak her insanoğluna karşı saygım var. Nereden geldiklerini hiç umursamam. İyi insan olup olmamasına bakarım. Pasaport beni ilgilendirmez. Dünyanın her yerinden arkadaşım var.
-Bir çok milli takımdan teklif aldım ancak hepsini geri çevirdim. Sadece Avrupa'dan da değil. Ancak kendimi Sırbistan'a karşı oynarken hayal edemiyorum. Yapamam. Kulüp başka şey.
-Kitap yazmak için henüz çok erken. Çok fazla zaman gerek onun için, ancak ben işime devam etmek istiyorum. Bir çok hikaye anlatmak istiyorum, sadece basketbolla ilgili de değil. İnsan ilişkileri, kimlerle tanıştığım, nasıl davranışlarda bulunup sosyalleştiğimiz… Bunlar hayattaki en önemli şeyler.