Final serisinde 4 Haziran'daki ilk maçın öncesinde “Seri 4-0'a mı, 4-1'e mi bağlanır?” diye tartışıyorduk. Galatasaray'ın üstün sezon başarısının üstüne inanılmaz bir play-off finali performansı eklemesi nasıl oluştu? Bundan sonrası nasıl etkilenir? Bu satırları yazanın bir basketbolsever olarak 7. maçı izleme arzusuyla bugünkü maçta “% 55 Galatasaray” diye düşündüğünü belirterek karşılaşmanın anahtarlarına bakalım:
1- GALATASARAY'IN ÖN SAHA BASKISI: Galatasaray ön sahada yaptığı baskıyla Fenerbahçe'nin her set oyunundan 6 ile 10 saniye çalıyor. Fenerbahçe'nin guardları Jasikevicius ve Ukiç müthiş deneyimlerine karşın açık sahada eğer rakibi eksik yakalayamazlarsa çok delici değiller.
2- GALATASARAY'IN ALAN SAVUNMASI: Fenerbahçe'nin serbest atış çizgisi civarından isabet kaydeden en tehlikeli 4 numarası Mirsad idi. Sean May ve Lavrinoviç o bölgeden atabilen ama öldürmeyen oyuncular. Oğuz'un daha yakın şutu zaman zaman etkili; Kaya'nın yok denecek kadar az. Galatasaray, rakibin bu eksiğini de kendine avantaj haline getirdi. Haluk ve Tutku, o kadar şeytani zekaya sahipler ki; nereye ne kadar çıkmak lazım, nereyi boşlamak gerekir çok iyi bildiklerinden Galatasaray alan savunmasını zaman zaman 6 kişiyle yapıyormuş gibi gözüküyor.
3- OYUNUN TEMPOSU: Galatasaray tempoyu Tutku, Haluk, Shipp, Johnson ve hatta Evren ve Caner ile arttırarak ayakta kalabileceğini benimsedi. Fenerbahçe, deneyim ve beceri artılarını sahaya yansıtıp rakibin delişmen temposuna ayak uydurmamaya çalıştı. O delişmenlik Galatasaray'a daha bir özgüven ve rahatlık verirken o mecburi kontrol ise Fenerbahçe'yi öngörülemeyecek şekilde gerdi.
4- KOÇLARIN DAVRANIŞI: Hem Mahmuti hem Spahija bu seviyeyi, adrenalini rahatlıkla yönetecek deneyim ve daha da önemlisi yeteneğe sahipler. Spahija, favori olmanın baskısını fazlasıyla hissetti; hissettirdi. Üç büyük takımın bankında da yer aldım. Oraya çıktığında, o seyircinin coşkusunu da arkana aldığında “Dünyayı da yakarım” hissi kontrolu kaçırdığın anlarda dezavantaja dönüşür. Basketbol bilgisine sonsuz inandığım Spahija'yı bu gerginliğin içine fazlasıyla girmiş görüyorum. Çalınan, çalınmayan her topa itirazı bunun en güzel göstergesi. Oktay için hayat daha kolay ve daha eğlenceli. Kaybetse de omuzlara alınmayı çoktan haketti. Geriden gelip de oyunun tamamen sürprizi olduğu için olayları biraz daha karışık hale getirmek, favorinin tekerine çomak sokmak ona bambaşka bir coaching zevki veriyordur.
5-EKSTRA OYUNCULAR: Andriç ve Ermal son maçta Kaya+Oğuz+Lavrinoviç'e (May, Kinsey tercihiyle dışarıda kalmıştı) Schumpert ve Haluk'un da desteğini alarak kısa uzunlar oyunun gidişatına göre en az uzun uzunlar kadar verimli olabilirlerin uygulamasını yaptı. Tutku, 10'lu dakikalarını, 30'lu dakikalara çıkartırken yükselen asistlerin yanına şut isabeti de ekledi. Caner, serinin çoğu maçında kendini aştı. Fenerbahçe'nin turu Sinan Erdem'de atamamasının en önemli sebeplerinden biri de banktan yüksek bir katkı getirememesiydi. 39 derece ateşle oynayan Ömer'in dinamizmini fazlasıyla aramışlardı.
BASKETBOL PERİSİ HANGİSİNİ SEÇECEK
6-KADER: Galatasaray “Asla vazgeçme” sözünün en canlı örneği. Seriyi 3-3'te eşitleyebilecekleri pozisyondalar. Şampiyon olacaklarsa kendi üretimlerine ve yüksek performanslarına devam etmeleri kadar, derinlik ve deneyim olarak çok daha üstün Fenerbahçe'nin ortalamasını aşmaması lazım. Son maçta pota altında canlanıp Shipp'in eline giden son topu ve eski Bornovalı'nın o güvenli kullanımı hatırlarsak çemberden sekecek her topun, en ufak bir şanslı top çalmanın, üst üste iki dış isabetin, yani basketbol perisinin de tercihi çok önemli olacak.