Abrakadabra! Efes’te Engin Özerhun yine görevde kaldı… Biz bu filmi defalarca izlemiştik: Efes’te antrenörler gider yerlerine yenileri gelir, oyuncular gider oyuncular gelir, kulübün asbaşkanı gider yeri boş kalır ama Genel Menajer Engin hep yerindedir. İşte son sahne: Efes Perasovic’i gönderdi; yerineUfuk Sarıca’yı oturttu ama Engin yine koltuğunu korudu. Bu işin içinde başka bir iş yoksa… Abrakadabra!
Geçtiğimiz günlerde Ünal Özüak oturup Engin’i öven bir yazı yazmış. Anlayamadık. Açıp sorduk eski dostumuza “Bizim bilmediğimiz bir şeyler mi biliyorsun” diye. Yokmuş! ‘Ehven-i şer’miş. Yani kötünün iyisi. Ünal Özüak’ın yazıyı kaleme almaktaki maksadı, kulübün ‘menajerler elinde kalmasını engellemekmiş.’ Cık cık! Belki doğrudur ama belki de… Abrakadabra!
Neyse! Bize ne Engin’den. ‘İş bilenin, kılıç kuşananındır’ deyip kapatalım bu konuyu… Ah! Sakın Engin’in ‘basketbol işini iyi bildiği’anlamını çıkarmayın bu son sözden. Bize göre o hiç anlamıyor basketboldan ama.. 20 yıldır orada olduğuna göre vardır bildiği başka bir şeyler. Ya da.. Vardır Tuncay Bey’in bildiği bazı şeyler. Yoksa.. Abrakadabra!
Gelelim Ufuk Sarıca’ya. İnanın bize, çok sevindik bu görev değişikliğine çünkü Perasovic yakışmıyordu Efes’e. Bu saatten sonra Ufuk neler yapabilir pek bilemiyoruz ama Efes’in bugünkünden daha kötü bir durumda olmayacağı kesin! Hatta.. Belki.. Eğer Ufuk salonda yatıp kalkarsa… Eğer Ufuk Türk oyuncuları kazanmanın bir yolunu bulursa.. Eğer Ufuk takımın geri kalanına Rakocevic’i sevmeleri gerekmediğini ama sezon sonuna kadar amaçlarına ulaşmak için ona gereksinim duyacaklarını anlatabilirse.. Eğer Ufuk, Türk olarak oynayan Erwin Dudley’den yani Ersin Dağlı’dan yararlanmanın bir yolunu bulabilirse.. Eğer Ufuk o köhne salonda yeniden bir ‘Büyük Efes havası’ yaratabilirse.. İşte o zaman.. Göreceksiniz: Abrakadabra!
AHMET KURT