A Milli Kadın Takımımız, artık adeta Türk Basketbolcusunun karakteri haline gelen bir senaryoyu dün tekrar etti. Geriye düşmek, farkın açılmasını izlemek, artık iş işten geçerken son bir çaba ile maça tutunmak, sahaya yüreğini koymak, inat etmek ve istediğini adeta söküp almak.
Son zamanlarda öyle çok alıştık ki, farklı gerideyken gelip maçlara ortak olmaya, birçoğunu kazanmaya.
Aslında dün iyi başlamıştı millilerimiz maça. Sırbistan, hücumdaki sıkıntımızı, savunmada sürekli adam değiştirerek krize çevirmeyi amaçlasa da Şaziye’nin arka arkaya attığı üçlükler, Sanders’ın ribauntlardaki müthiş performansı boşa çıkarmıştı bu çabalarını. İlk çeyrekte her şey yolundaydı ama dış şutlar girmeyince yine kriz başladı. Sanders’ın kenarda olduğu anlarda, ribauntlarda yakalandığımız gibi Nevriye’nin bir türlü oyunun içine girememesi, ilk yarıyı 9’da 0 saha içi isabetle bitirmesi, işimizin tamamen dış atışlara kalmasına neden olmuş, ancak bu kez Sırbistan 6’da 4 isabetle bu alandan istediğini bulup, öne geçmeyi başarmıştı. Millilerimiz’in 10 dakikada 6 sayı atması, ikinci devrenin başında farkın Sırbistan lehine 10 sayıya çıkması tehlike çanlarının kulağımızı sağır edercesine çalmasını sağladı.
Ancak ne olduysa o dakikada oldu işte. Kaybetme korkusu iyiden iyiye hissedilince, millilerimiz çılgın bir savunmaya başladı. Tam saha pres sonrasında dönen alan savunması, Sırbistan’ın elini kolunu bağlamış, Nevriye ile Bahar’ın beklentileri karşılayamadığı anlarda Tuğçe’nin hem savunma hem hücuma yaptığı katkı nefes almamızı sağlamış, Sanders’ın ribaunt üstünlüğü Birsel ile Şaziye’nin üçlükleriyle süslenince maç adeta yeniden başlamıştı.
Haydi yine salona
Geriden gelenler, arkasında 10 bini aşkın taraftarıyla coşan takım olunca, ters giden şeyler de düzelmeye başladı. Tam 15. şutunda basketi buldu Nevriye ama ondan sonra da arka arkaya öyle kritik atışları sayı yaptı ki, eksik olan tek nokta da tamamlandı. Artık herkes kazanacağımıza inanmıştı.
Sırbistan’ın çok sert savunmasına rağmen, Sanders’ın olağanüstü gayreti, tüm takımımızın o sert faullere rağmen verdikleri karakter mücadelesi bizi mutlu sona taşıdı. Son saniyelerde 3 sayı öndeyken faul yapmayıp, rakibe atış şansı vermemiz biraz yüreklerimizi hoplattı ama sonunda daha çok isteyen, hak eden kazandı.
Bugün bayram ve kızlarımız bize çifte bayram yaşattı. Ancak daha işimiz bitmedi. Kurban bayramında Boğa’yı kurban etmemiz için, Ülker Sports Arena en az dünkü kadar dolmalı. Unutma Türkiye, madalya için artık sadece bir adım kaldı.