Fransa Ligi'nin bütçe olarak 9. takımı olan Erman Kunter'in Cholet'si normal sezonu lider bitirerek bu alanda tarihe geçerken, finale de kalıp tabuları alt üst etti. Kunter, Fransa'nın en çok konuşulan teknik adamlarının başında geliyor.
Türkiye’deki yoğun Play-Off gündeminden fırsat bulup 2 günlüğüne Fransa’da şampiyonluğa koşan Cholet’ye gittim. Cholet, daha finale kalmamıştı. 60 bin nüfuslu, sessiz sakin bir kent. Ama bambaşka bir basketbol dünyası var orada. 2 günde sokakta toplasan en fazla 20 kişi görmüştüm. Maçı izlemeye gittiğimde 5 bin kişi tribünleri tıklım tıklım doldurmuştu. Erman Kunter, her maçı böyle oynadıklarını söylüyor. Fransa’nın en eski salonlarından. Derme çatma, prefabrik bir yapı. Salondaki barları da kulüp işletiyor. Maç öncesi ve sonrasında bütün şehir orada, içkilerini içip sohbet ediyorlar. Bilet fiyatları ve bar satışları ile her maç ortalama 50 bin Euro gelir elde ediyorlar. Türkiye’yi düşününce inanılmaz bir rakam. Tam maç başlarken hava atışını takım elbiseli birinin yapması çok dikkatimi çekti. Kunter’e sorduğumda, “O maçı satan alan adam. Her maçı bir iş adamı satın alıyor. Ortalama 10 bin Euro civarı. Salonda onun reklamları dönüyor. Temsili hava atışı yapıyor, maç sonu yemeğinde de işinin promosyonunu yapıyor” diyor. Kulübün para kazanması için son derece zekice uygulanan bir pazarlama programı.
Halk onu çok seviyor
Maç sonu yemeği ise hayranlık verici. Koca bir salonda 10 kişilik masalarda en az bin kişiye yemek veriliyor. Erman Kunter, bu VIP salonuna ayak atar atmaz, kıyamet koptu. Cholet halkı onu seviyor. Yemeğe bütün oyuncular ve teknik kadro aileleriyle beraber, kombine bilet sahipleri, şehrin önde gelenleri ve maçı satın alan kişinin davetlileri katılıyor. Şehir halkı orada oyunculardan, Erman Kunter’den imza alıyor, fotoğraf çektiriyor. Sevgi ve saygı çok fazla. Erman hoca da bu ilgiyi karşılıksız bırakmıyor. Kimseyi geri çevirmiyor, herkesle sohbet ediyor.
Son derece basit ama inanılmaz etkili bir organizasyon. Fazlasıyla imreniyorum. Bizim ülkemizde niye böyle şeyler olmuyor diye. Biz maça gelecek bin kişiyi zor bulurken, onlar maç öncesi, maç ve sonrası ile saatler süren bir basketbol gecesi yaşıyorlar ‘Fransa’nın çoğu kenti böyle’ diyor Erman Kunter. Bu başka bir basketbol kültürü.Gece boyunca çekilişler yapılıyor, sponsorların ürünleri tanıtılıyor. 10’dan fazla sponsoru var Cholet’nin. Erman Kunter de doğrusunun bu olduğunu söylüyor. ‘Mesela Ülker çekildi diyelim. Ya da Cafe Crown. Fenerbahçe ve Galatasaray ne yapar. Bir tane büyük sponsor yerine, küçük küçük bir çok sponsor olmalı. Biri gitse başkası bulunur nasıl olsa. Verdikleri para çok değil çünkü. Ama bütün parayı tek bir sponsor verirse o zaman iş riske girer’ diyor. Haksız da sayılmaz.
Şampiyonluğa koşuyor
Fransa’nın en çok bütçeye sahip olan 9. takımı Cholet. İlk kez bu kadar düşük bütçeli bir takım normal sezonu lider bitirmiş Fransa’da. İlk kez de finale kaldı. Cholet tarihinde böyle bir başarı yok. Kunter, Cholet’ye As Kupası’nı kazandırmış, Eurochallange’de de final oynatmıştı. Şimdi sıra Fransa şampiyonluğuna geldi. ‘Sezon başında hedefimiz ilk 6’ydı. Ama buralara gelince tabii ki şampiyonluk istiyoruz’ diyor. 13 Haziran’da Paris’te Le Mans’la Fransa Play-Off finalinde karşılaşacaklar. Biz de ona final öncesi sonsuz başarılar diliyoruz.



