Ivkovic Türkiye'ye gelmesinden büyük mutluluk duyduğumuz, Anadolu Efes'i eski günlerine getirmesini beklediğimiz ve dilediğimiz, genç koçların gözünü kırpmadan izlediği bir idol. Nitekim sezona çok iyi bir giriş olmasa da gerçek hedef Euroleague'ye karşı iyi hazırlanmış bir Anadolu Efes'e Ivkovic'in elinin değdiğini gördük.
Ancak… Doğuş Balbay'a gösterdiği fiziksel tepki bizim açımızdan kötü bir sürpriz oldu çünkü biz onu böyle tanımıyorduk.
Antrenörlerin oyuncularına tepki göstermesinden daha doğal hiç bir şey olamaz ve bu tepkiler oyuncuları yanlışlarından vazgeçirmek için yapılır, koçun içini boşaltması için değil.
Sadece koçlar değil, adam çalıştıran tüm kurumlarda verimin artırılması için hatalar irdelenir, uyarılar yapılır ama siz bir ofiste müdürün çalışanı tekmelediğini duydunuz mu? O tekmeyi yiyen siz olsanız ne düşünürsünüz. Üstelik Ivkovic'in tekmesini Abdi İpekçi'deki binlerce, TV başındaki onbinlerce kişi izledi.
Genç koçlar (ki zaten bu konudaki sabıka dosyası kabarıktır) oyuncularını dövmeye başladığında şu savunmaya hazır olabilirler: “Kendime Ivkovic'i örnek aldım.”
Doğuş Balbay sahalardaki en büyük centilmenlerden biridir. Onun yerinde hırçın bir oyuncu olup Ivkovic'e aynı şekilde karşılık verse… Diyebilirmisiniz ki, “Koç vurabilir, oyuncu vuramaz.” En azından Anadolu Efes kulübü çok zor durumda kalırdı.
Hakemler olayı gördüler mi? Bilmiyoruz… Cezası en azından teknik fauldür. Daha şiddetli bir tekme ise Ivkovic'in diskalifiye edilmesine kadar gidebilirdi.
Umuyoruz yaşından çok olgun olan Doğuş Balbay olayın kapanması için, “Böyle şeyler olur” demez. Bu olay ancak Ivkovic'in Doğuş'tan ve herkesten özür dilemesi ile kapanır aksi halde bazıları için örnek olur.
