İçimdeki krater çukurunu basket sevgili ile doldurmaya alıştım ya! Yenmeler, sırtı yerden kalkmayan günlerle kardeş olarak yaşamaya başladı. Son senelerde tek tek araştırırsak, en iyi kadrolardan birini oluşturan Efes mahallenin değil koskoca Avrupa’nın kabadayısı neden olmasın diyorum! Hani FIBA patronluğundan İspanyol isyanı ile “Krallık ASA”sı” İber yarım adasına geçince işimiz daha da, zorlandı. Naletizmin ne olduğunu bilir misiniz! Efes Pilsen ne olursa olsun bunu eteklerinden denize dökmeli. Şu an gurubunda bulunan tüm takımlar bir “çekirdek çıtlamalık” rakip olarak görüyorum. Tek tek oyuncuları alıp sorgulayın, bire bir maç yaptırın. Bizim Laciver-Beyazlı çocuklar onları nasıl döver! Rotasyon mu? Nedir bilemem! Hele oyun kurucu Kerem ve Ender’in mutlaka kulakları çekilip bu takımı oynatmak için daha bir efor sarfetmeli. Hızlı oynamak için niye caba sarfedilmez. Santiego oyuna girdi, çıktı ilk oynadığı süre içerde bir tek top eline geçmedi. Potaya tek top atamadan kenarda park yerine girdi! Efes Pilsen’in bu sene sahnelenen oyunun da, Smith ve Rakocevic bu takımın esas oğlanlığına çoktan soyundular. Thornton ve diğerleri sonra! Shumpert soğuk ama takım adamı! Neden rakibe bu kadar pota dibi yükseklerde top verilir? Anlamak mümkün değil! Savunma neden bir türlü baydırıcı olamaz! Bu kadar saldırıp, sonunda Avrupa canavarı Malaga maçının ilk yarısını, mahzun kapattık. Maç sonunda boynu bükük çıkmamanın bir yolunu bulmak gerekli. Az kaldı “Hadi çocuklar, yüzümüz gülsün artık” Kaya bir türlü maça giremedi! Biz niye prese hücum yapamıyoruz. Ya da niye biz inat olsun diye pres yapmıyoruz. Partizan maçı ile bir çıkış başladı. Bunun devamı tam ülkemize gözler 2010 Dünya Şampiyonası için dönmüşken şart oldu. Fenerden ümidimi kestim. Efes’in sırtına umutlarımızı yükledik. Kasun iyi ama niye daha iyi olmasın. Son saniyeler saatlerce sürdü sanki! 74-78 gerideyiz. 18 saniye var. Top bizde! Parmaklarım beynime kitlendi! Tuşların tatilinde bilgisayarım bile nefes alışıma şaşırdı! Acı çekmekten nefret ediyorum! Smith attı 76-78 gerideyiz. Tam topu kapıyorduk. Deneyimli Koç Reneses mola aldı. Zaman durdu. Hangi sporda “saniyelerin krallığını” ilan ettiği bir spor var! Cook yapılan faulün birini attı. 76-79 Rako’ya faul yapıldı. Rako ilkini attı 77-79 00.04 saniye var. Son topu potaya çarptırdı ve bir ihtimal aradı olmadı! Olmayınca olmuyor! Üzüntülerle kanka olduğumuz bir geceyi daha ardımızda bıraktık! Ağıt yazmak yerine aynaya bakıp “Biz hatayı nerede yaptık” demeliyiz!



