Milliler kazansa grupta liderlik şansı doğacaktı ama bu sonuçla 2. tur bile tehlikeye girdi. Ay-yıldızlılarımızın puan ve averaj hesabı yapmadan adını son 16’ya yazdırması için bugünİzlanda’yı yenmesi şart
ALMANYA galibiyetiyle kara bulutlu günlerimizin üstüne güneş gibi doğan A Milli BasketbolTakımımız, ölüm grubunun bir başka öldürücü takımı Sırbistan karşısına aynı konsantrasyonda çıkamadı. Kuşkusuz bunda Almanyamaçının üzerinden henüz 24 saat bile geçmemiş olmasının da etkisi çoktu.
İSPANYA’NIN İtalya’ya mağlup olması bizim hesaplarımızı da karıştırdığı için bu maç gözden çıkarılmaya aday bir maç olsa da ayrıca önem taşımaya başlamıştı.
İtalya ve Almanya maçlarında sahada ilk saniye itibarıyla ritmi belirleyen bir milli takım vardı ancak Sırbistan karşısına ne hücum ne de savunmada oyunumuzu dikte edemedik.
SIRPLAR maça Teodosic, Kalinic ve Markovic ile iyi başladı. Pick&roll savunma zaafımız bu oyunu en iyi oynayan Teodosic karşısında iyice gün yüzüne çıktı. Zaten gün Teodosic’in günüydü. Bunun yanında yaptığımız riskli şut savunmasına da cezaların kesilmesine engel olamayınca Sırplar henüz ilk periyottan farkı açtı.
YİNE TAKIM OLALIM
SAVUNMANIN dengesini bozmaya çalışmadan hücuma çıkmaya çalışmamız ve durağan kalışımız sayı üretmede sıkıntı çekmemize neden oldu. Bunların üzerine top kayıpları da eklenince ilk yarı skoru 35-53 oldu.
ERGİN Ataman 3. çeyrek itibarıyla direksiyonu Ufuk Sarıca’ya bıraktı. Onun yönetiminde savunma sertliğini arttırdık ve farkı 12’ye kadar indirdik ancak 10 sayı barajına bir türlü erişemedik. Teodosic, kendi adına turnuvanın en iyi maçını oynadı ve 17 sayıyla 13 asist yaptı. Raduljica da 20 sayı, 6 ribaund performansıyla maçı domine eden isimler arasındaydı.
ŞİMDİ sırada tıpkı İtalya ve Almanya maçında olduğumuz gibi; takım olup mutlaka kazanmamız gereken bir İzlanda maçı var. Akşama kadar yorgunluğumuzu üzerimizden atmamız temennisiyle…