Hidayet Türkoğlu: NBA’e gitmenin bir üslubu vardır

Türkiye’de basketbol futbolun hemen ardındaki yerini artık sağlamlaştırmış durumda. Bunun gerçekleşesinde aslan payı 79 jenerasyonu ya da daha bilindik adları ile “12 Dev Adam” lakabının ilk sahiplerine ait.

Hidayet Türkoğlu ise o büyük oyuncular arasında farklı bir yere sahip.

“Hidayet 16 sene NBA’de kalınabileceğini, orada bir Türk sporcunun final oynayabileceğini gösterdi bu da diğer Türk gençleri için ilham kaynağı oldu”

Bu söz bize değil NBA’in Amerika dışındaki üst yöneticilerinden biri olan Benjamin Morel’e ait.

Hidayet Türkoğlu takım üniformasını takım elbise ile değiştirdi ve artık TBF CEO’su olarak görev yapıyor. Her ne kadar CEO değil de hala kaptan olarak çağırılmaktan hoşlansa da Hedo bu tanımının hakkını vererek her geçen gün Türkiye’nin bambaşka bir coğrafyasında basketbola dair bir şeyler yapıyor. İnanın onun sadece bir yerde gözükmesi bile binlerce genç için bulunmaz bir fırsat oluyor.

Spor A.Ş.’nin NBA ile ortaklaşa yaptığı organizasyon tanıtımında gerçekleştirdiğimiz röportajda Hidayet ilk olarak bundan bahsetti. Çocukların ilgisinin ve figür olmanın farkındalığını unutmayan Türkoğlu mesaisini nelere ayırdığını şöyle anlattı.

“İnsanlar tarafından belli bir saygıyı kazandım ve bunu Türk gençliği ile paylaşmam lazım. Bu sayede ne kadar Türk arkadaşımızı spora teşvik edebilirsek o kadar iyi olur. Bundan büyük mutluluk duyarız.”

Peki, Türk basketbolunda neler yapılıyor ve hangi noktalara dikkat çekiliyor. Hidayet’in bu konuda çizeceği yol NBA’de gördükleri sebebiyle çok önemli. “NBA bu işin en iyi yapıldığı yer. Onların şov yönünü dahil etmeliyiz” diyor Hidayet Türkoğlu, bu sayede gençlerin oyunu severek spora bağlanacağına düşünüyor.

Avrupa’nın en iyi liglerinden biri olan Türkiye Basketbol Süper Ligi’nin altyapısından yetişen gençler Avrupa hedefine kendi takımları sayesinde de ulaşabiliyor. Artık onlar için birinci adım A Takıma girmek ve devamında NBA ile Milli takım oluyor.  Bu yüzden de günümüzün en önemli yeteneklerinden Furkan Korkmaz, Socrates dergisine verdiği röportajda özgüveni yüksek şekilde NBA hedefinden bahsedebiliyor. Peki, NBA yolu bu kadar açıkken oraya gidiş nasıl olmalı? Hidayet Türkoğlu bu konuda temkinli olunmasından yana.

“Bir gidiş şekli vardır bir de kulübün seni yollama şekli vardır. Fakat bazıları gibi kulüplerden kaçarak gidenler de var, bunlar bizleri de çok rahatsız ediyor. Sonuçta o zamana kadar verilen emeğe saygısızlık oluyor.”

Ömer Faruk Yurtseven’in NBA yolunun kolejden geçtiğine inanarak attığı adım bir anda tüm Türkiye’de yepyeni bir tartışma başlattı. Mahmut Uslu’nun deyimiyle söylersek “Türkiye NBA’in arka bahçesi mi?” olarak önümüze çıkan, gerçekçi konuşursak, Türk kulüpleri altyapıda harcadığı paraların karşılığını nasıl alacak konusu TBF’yi önlem almaya itecek gibi gözüküyor.

Başkan Erdenay’ın bir şeyler yapılacak demesinin ardından Hidayet Türkoğlu da benzer bir söylemde bulundu “Tabii biz gerek FIBA gerek Federasyon olarak bunun için bir çalışma yapacağız. Oraya ne kadar oyuncu yollayabilirsek o kadar artı olacaktır ama bunun da bir gönderiliş şekli, üslup ve adabı vardır. Bunu rayına sokarsak kulüplerimiz de sporcularını daha çok teşvik edecektir.”

Hidayet, Kerem, Mehmet Okur ve o dönemin diğer sembolleri bugüne bizleri getirdi. Sonrası için temenni bölümünü de Hidayet’in sözleriyle iletelim “İnşallah önümüzdeki yıllarda gerek Avrupa gerek NBA’de çok daha fazla Türk arkadaşımızı Türkiye’yi temsil ederken görebiliriz”