Herkesin aklındaki soru şu…
Fenerbahçe Ülker serisinden gelmiş, uzatmalar oynamış, dinlenmeden final serisinde Anadolu Efes'in karşısına çıkmış Pınar Karşıyaka, bu temposu, bu baskısıyla bir yerde yorulacak mı?
Yanıtı Ufuk Sarıca kenarda vücut diliyle veriyor aslında…
Yorulanın sınırlarını zorlamasını istiyor, ayağı geri gidene, 'koş baskı, sıkıştır' diyor, kenardan müthiş bir enerji transferiyle oyuncularını diri tutuyor, onlarla sürekli konuşup motivasyonlarını yüksekte tutuyor.
Koçun oyuncuya, oyuncunun koça ve takımdaki herkesin sisteme olan inancı bu birleşimi yaratan… Herkesin rolünü bilmesi, görevinin bilincinde olması düzeni ortaya koyuyor. Bir de bençten – dün Erkan'ın oyuna akıl koyduğu gibi – katkı aldıkları zaman moralleri daha da artıyor.
Daha iki gün önce uzatma oynamış bir takımın, maçı son topta bir üçlük ve bir top çalma ile kazanmasının başka bir açıklaması olamaz.
Böyle bir takımın saha avantajını ele geçirmesinin Fenerbahçe Ülker serisinde işlerin gidişatını nasıl etkilediğini görmüştük. Anadolu Efes'in olay örgüsünü değiştirmesi için Ivkovic'in sahneye çıkması lazım. Onun da dün molayı almakta geç kalması işlerin kendi istediği şekilde gitmediğinin mental göstergesi…
Şu ana kadar her şey Ufuk Sarıca'nın hamleleri ve onun üstünlüğünde ileriyor.
Anadolu Efes'in kontrolü ele geçirmesi için boyalı alanda üstün olması gerek. Bunu ilk maçta gördüler. Ribauntlarda üstün olmak sahada uzun kalmak onlar için bir avantaj olacaktır.
Ancak dedik ya; Sarıca seride hamleleriyle üstün diye… Efes uzunken baskı, pres ve atletizmleriyle bir şekilde öne çıkmayı başardılar. Ne zaman ki Efes, agresifliğe yanıt için kısalınca o zaman da uzun kalıp ikinci şanslar topladılar.
Boyalı alan ve iç-dış dengesinin bu seride çok önemli olacağını belirtmiştik. Pınar Karşıyaka'nın da çözmesi gereken yegane sorun buydu ve dün bu alanda önemli bir adım attılar.
Şimdi akıllara başka bir soru geliyor. Anadolu Efes'in seriyi tekrar lehine çevirebilmesi için tempoyu kendi istediği noktaya çekmesi gerekiyor. Bunu başarabilecekler mi?
Hücumda takımı dün çok iyi oynatan Heurtel'den savunma anlamında bir şeyler alabilecekler mi? Fransız yıldızın, savunma içgüdüsünün olmadığını Dixon'a faul yapmadığından çıkarabildik. Ivkovic, ya onu gizleyecek ve Dixon'ın savunmasından alacak ya da 'bu seviye böyle' deyip ondan savunmada da gerekli katkıyı vermesini isteyecek.
İzmir'de serinin ikinci perdesine gidiyoruz. Yine harika maçlar bizi bekliyor.



