Furkan başladı Jaka Lakoviç bitirdi / YİĞİTER ULUĞ

Oyunun ilk bölümünde topu ısrarla çember altına indiren, ‘pick and roll’ler sonucunda uzun adamlarına
basket buldurmaya çalışan taraf Galatasaray’dı. Bunu da büyük ölçüde başardılar. Doğru ve disiplinli
basketbol oynadılar. Ne var ki, bu durum skorda öne fırlayıp tribünleri coşturmalarına yetmedi. Çünkü tempoyu sürekli aşağıya çekmeye çalışan ve hücum süresini dibine kadar kullanan Fenerbahçe
Ülker, özellikle Ukiç’in dış atışlardaki yüksek yüzdesiyle dizginleri rakibine vermedi. Hatta Fenerbahçe Ülker, ilk yarının bitimine 3 dakika kala 6 sayılık küçük bir avantaj yakalayarak tribünlerdeki 10 bin Galatasaraylı’nın
aklına “Acaba mı” sorusunu da düşürdü. Ancak ilk yarının son bölümünü çok iyi oynayan, potasını
rakibe göstermeyen Galatarasay Medical Park, soyunma odasına da 1 sayılık üstünlükle gidince, yeniden
moral kazanmış oldu.
İkinci yarıda bambaşka bir mücadele izledik. İlk yarına Fenerbahçe Ülker’in ‘10’da 6’ üçlük
isabetiyle tutunabildiği, skoru her dakika biraz daha açan, farkı büyütebilmek için müthiş bir mücadele örneği veren, bunun için de taraftarından büyük destek alan bir Galatasaray vardı sahada. İlk yarıda
Furkan ve Andriç’le ayakta kalmıştı Sarı-Kırmızılılar ikinci yarıda takım halinde savaş verip Lakoviç’in
klasıyla işi bitirdiler. Maçın ikinci yarısında ribauntlarda evsahibi takımın rakibine 22-11’lik
üstünlük sağladığını söylersek her top için nasıl canhıraş bir mücadele verdikleri de daha iyi anlaşılır.
Disiplinden kopmadı Son çeyrekte farkı 20’ye kadar çıkartan Galatasaray, belki son birkaç
dakika içerisinde biraz rehavete erdi ve vidaların gevşemesini fırsat bilen Fenerbahçe farkı azalttı. Ama oyunun çok büyük bölümünde disiplinden ve doğru basketbol ilkelerinden kopmadan oynayan, daha çok arzulayan taraf galibiyete ulaşmış oldu. Bu skorla ilk yarıdaki yenilginin rövanşını alan Galatasaray’ın bundan sonra normal sezonu birinci sırada bitirip ‘play-off’a büyük bir avantajla girmemesi
için hiçbir sebep yok.