Fenerbahçe BEKO, Monaco karşısında gel-gitlerle dolu, inişli-çıkışlı bir oyun sonunda uzatmada da olsa “inatçı karakteriyle” kazanmayı başarıp galibiyet serisine “devam” dedi.
Bir değil birkaç maça “yayılabilecek” olumlu ve de olumsuz o kadar çok şey vardı ki Sarı-Lacivertli cephede dün… Başlangıçtaki 4 dakika 40 saniyede gelen 17-8’lik serinin ardından moladan “rehavetle” geri dönmek, uykudan uyanan rakibe karşı sakin kalıp sabırla hücuma devam etmek yerine gereksiz, “topun ikinci ele değmediği” statik hücumlarla Monaco’ya davetiye çıkarmak ilk hataydı. Ardından Motley’nin 2. faulü alarak kenara gelmesiyle iki pota altında da ribaund üstünlüğünü rakibe bıraktı Fenerbahçe… Monaco, daha çok potaya giderek sayı bulmaya çabalarken, Motley’siz Fenerbahçe üst üste 7-8 hücumda 3 sayı çizgisinin gerisini zorladı. Şutlar girmedikçe de işler daha da sarpasardı. 17-8’den sonra devre sonuna kadarki 15 dakika 20 saniyede 39-22 gibi olağan dışı bir seriyle maçı 39-47’ye getirdi Fransa temsilcisi…
Monaco’nun sadece ilk yarı sonunda hücum ribaundlarıyla gelen ikinci şans topları ve F.Bahçe’nin top kayıplarından faydalarak bulduğu sayı 15’ti!.. Buna rağmen devreyi 8 sayı geride kapamış olmak tek olumlu detaydı.
İkinci yarıda bazı şeyleri değiştirmesi gerekiyordu Kanarya’nın… İlk yarı sonunda faul problemi nedeniyle hiç riske edilmeyen Motley, ikinci yarının başında sahadaydı. Devreyi 8 ribaund geride (15/23) kapayan Fenerbahçe’nin kaderi de bu sayede değişti… Tabii sadece Motley’nin varlığı da yetmeyecekti… İlk yarıda göstermediği mücadeleyi, savaşımı göstermesi gerekiyordu Sarı-Lacivertliler’in… Ve Calathes önderliğinde roller değişti… Bu kez topun hep el değiştirdiği ve sonunda çokça da Motley’nin boyalı alanda topla buluştuğu ve bitirdiği “klasik” Fenerbahçe hücumlarını izlemeye başladık… Savunma sertliği ve ribaundlarla birlikte Monaco’nun temposu “bıçak gibi” kesilirken, araya bir de “karavana” attığımız çizgi gerisinden Wilbekin üçlüğü gelince de maç 25. dakikadan itibaren yeniden başladı!.. Motley, iki pota altında da fırtınalar estirirken, fark da her geçen dakika eridi, 27.13’te Motley ile eşitlendi (55-55) son periyoda da 60-60 girildi.
Maç yeniden başlamıştı adeta… Okobo ve Ouattara’nın üçlükleriyle direnen Monaco’ya karşı Motley’nin yanına skorda Guduric ve Hayes’i de ekleyince momentum tamamıyla Fenerbahçe’nin eline geçti. Son bölümde topun el yaktığı anlarda ise Sarı-Lacivertliler’de belki de “şutuna en son güvenilecek” isim Calathes sazı eline aldı. Önce çok kritik bir üçlükle 36.42’de farkı 8’e çıkardı, ardından da Monaco’nun James ve Hall ile geri dönüş çabalarına iki penetre ile potaya giderek karşılık verdi. Bitime 2.05 dakika kala fark hala 8’di!.. Ancak kalan sürede James, Ouattara, Diallo ve son olarak da bitime 0.5 saniye kala Brown’la 8-0’lık seri bulan Monaco, maçı uzatmaya taşımayı başarıyordu.
Serbest atış çizgisinden de 17/29 isabet, kaçan 12 atış ayrı bir sorundu dün… Zaten bu yüzden de normal sürede rahat kazanılabilecek maç krize girmişti. 8 sayıdan uzatmaya gitmek birçok takımda “yıkım” etkisi yaratırdı belki… Ama Fenerbahçe BEKO uzatmada da pes etmeyeceğini, yine “inatçı” karakterini sahaya koyarak gösterdi. İki maç önce Panathinaikos deplasmanında uzatmada kritik şutları sokan Nigel Hayes, dün de devredeydi. O’nun 5 sayısı, Mike James’in son anlardaki mucize atışlarına serbest atış çizgisinden Guduric’le bu kez “kaçırmadan” karşılık vermesi Fenerbahçe BEKO’ya üst üste üçüncü galibiyeti getirdi. Bu galibiyet, Monaco’ya karşı ikili averajı da ele geçirmek anlamına geliyor ki bu, Sarı-Lacivertliler için haftalar ilerledikçe daha anlamlı bir kazanım haline gelebilir…
Önümüzdeki haftaki ASVEL deplasmanı, hem seriyi 4 maça taşımak hem de ardından iç sahada üst üste oynanacak 3 maçla devam ettirebilmek adına “köprü” vazifesi görecek…