17 Nisan 2025, Perşembe
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEFenerbahçe'den mutlu son / Gökhan Türe

Fenerbahçe’den mutlu son / Gökhan Türe

Fenerbahçe BEKO, normal sezonu Bayern Münih deplasmanında başını ve sonunu mükemmel oynadığı, arada gel-gitler yaşasa da kalite farkını net biçimde sahaya yansıttığı farklı bir galibiyetle noktaladı.

Aslına bakarsanız, ilk 15 dakikada kapattı Sarı-Lacivertliler; kağıt üzerinde zor görünen mücadeleyi… Öyle bir 15 dakikaydı ki belki de Fenerbahçe BEKO için sezonun özeti gibiydi… Sezon boyunca yaptığı tüm iyi işleri ‘kısa metraj’ bir film gibi yansıttı Sarı Kanarya… Savunma ile hücumun ‘uyumla iyi organize edlidiğinde’ ne gibi sonuçlar verebileceğinin, topu ve sorumluluğu paylaşmanın bir takımı yukarı taşıyan çok önemli iki unsur olduğunun dersi ve belgesi gibiydi adeta bu 15 dakika…Sertaç’ın yokluğunda Melli, Nigel Hayes ile birlikte çizgi gerisinden McCollum, Tarık ve Hall’la birlikte yağmuru sele dönüştürünce 15 dakikada 43 sayı buldu Sarı-Lacivertliler… Adeta Play-Off modunu açarak başlamıştı Fenerbahçe maça ve hücumu ‘tetikleyen’ savunmanın kıvamı da etkileyiciydi… Bayern Münih gibi 3 sayı yüzdesi Fenerbahçe ile birlikte ‘en iyi’ 2 takımdan biri olan bir ekip, koca ilk yarıda (2.’si Weiler-Babb’dan devrenin sonunda geldi) 2/14 isabette kaldıysa eğer, sebebi Fenerbahçe’nin o ilk 15 dakikadaki alan bırakmayan, nefes aldırmayan savunmasıydı.

Tabii Fenerbahçe’nin şöyle bir gerçeği de var… Savunmada vites küçültüp gevşeyince, hücumda aynı ritmi ve kalite kıvamını tutturma ihtimali de bir o kadar zayıflıyor… 43-19’la 24 farkın oluştuğu o müthiş 15 dakikanın ardından 5 dakika 3 sayıda tıkanıp, rakibe 12-3’lük seri vermenin başka bir açıklaması yok… Ve Play-Off öncesi üzerinde durulması gereken en önemli konu da bence bu ‘ani irtifa kayıpları’

Tabii ki Bayern Münih’i de küçümsememeli… Onlar da kazanmaya duydukları ihtiyacın da getirisiyle geri gelmek için maçın sonuna kadar sürekli bir arayış içinde oldular. Özellikle de ikinci yarıda, ilk devre pek ortalarda görünmeyen, daha doğrusu Fenerbahçe’nin iyi savunduğu Carsen Edwards’ın bireysel çabasıyla maça tutundular. Ancak sonlara doğru 6’ya kadar eriyen farka Nigel Hayes, Guduric ve Baldwin’le gelen 9-0’lık yanıt bu direnişe noktayı koydu.

Ve Fenerbahçe BEKO, başarılı geçen normal sezonu 2. sırada, Play-Off’ta saha avantajını alarak noktaladı. Pekiyi, bu kadar başarı ile tamamlanan sezonun ödülü Play-Off’ta muhtemel Real Madrid eşleşmesi ve hatta onun da ötesinde F4’te ufukta yine muhtemel bir Panathinaikos düellosu mu olmalıydı?.. Tabii ki hayır… Ama kaderin cilvesi denen şey tam da bu işte… Henüz daha hiçbir şey netleşmiş değil ama en yüksek ihtimaller bunlar… Aynı şey Panathinaikos için de söylenebilir… Eğer bu akşam Anadolu Efes, Zalgiris engelini de aşar, Barcelona, Virtus’u yenerse Yunan ekibi de sezon sonunda müthiş bir form yakalayan temsilcimiz Anadolu Efes ile eşleşecek. İster misiniz F4’te yine iki Türk takımı birden görelim?.. Vallahi tadından yenmez!..

Fenerbahçe BEKO’nun, sezon içinde zor maçlara yaklaşımı ile kolay görünen maçları nasıl oynadığına baktığımızda, zor maçlarda yüksek motivasyonla kalitesini net biçimde sahaya yansıttığını görüyoruz. Play-Off’ta artık kolay-zor diye bir çırpıda ayrıştıracak, zayıf ya da güçlü diye niteleyecek bir rakip kalmadı… Her takımın kendine göre olumlu-olumsuz yönleri mevcut… Artıları, eksileri var… Bu noktada önemli olan, sizin sahaya ne koyacağınız…

Euroleague Play-Off’larında iki unsur oldum olası ön plandadır… Takım kimliği ve savunma açısından ‘en iyi durumda’ olanlar bu kritik eşiği aşmayı başarırlar; büyük çoğunlukla… Bireysel performanslarla sonuca gitmenin üst üste maç oynanan Play-Off maratonunda mümkün olmadığı bilinen bir gerçektir… Bu sene ilginç bir sezon yaşanıyor… Play-Off’lar her türlü sürprize gebe… Ancak ortada bir gerçek var ki takım kimliğiyle, savunma sertliği ve sürekliliğiyle Fenerbahçe BEKO, Olympiakos ve Panathinaikos ile birlikte F4’ün en güçlü 3 adayı…

MÜNİH’TEKİ TRİBÜN DUBAİ’YE GELMELİ!

Bu arada, geçen sene Berlin’deki Final-Four’da tribünde beklenen atmosferi çeşitli nedenlerle yaratamayan Fenerbahçe’nin F4’e kalması halinde Dubai’de büyük desteğe ihtiyacı olacak. Hatırlayacak olursak Panathinaikos, tribünlerde ‘blok’ şekilde bilet satın alararak taraftarlarının bir arada bir bütün halinde olmasını ve tezahürat yapmasını sağlamış ve bu sayede de tribünde büyük bir üstünlük kurmuştu. Fenerbahçeli taraftarlar ise belki aynı sayıda olsa da tüm salona yayıldığı için aynı etkiyi yaratamamıştı. Dün Münih’teki Fenerbahçeli taraftarların yarattığı atmosfer, İstanbul’da bile görmeyi özlediğimiz tarzda müthiş bir desteğe dönüştü. Maç boyunca koro halinde ve kesintisiz biçimde gök gürültüsünü andıran, salonu inleten tezahüratlarıyla Sarı-Lacivertli takıma ‘itici güç’ olan bu muhteşem koroyu ben Fenerbahçeli yöneticilerin yerinde olsam hiç durmam, Dubai’ye davet ederim… Oraya gelmeleri için her türlü kolaylığı sağlarım. En azından bunu teşvik edici yöntemleri hayata geçiririm. Fenerbahçe Kulübü’nün, Berlin’deki kötü tecrübenin ardından bu defa saha içi kadar saha dışında da iyi organize olacağından kuşkumuz yok…

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler