G.SARAY Liv Hospital adına serinin en kötü performansıydı. Abdi İpekçi'de sarı-kırmızılıların kazandığı son maçta başlayan ve 2 camia arasında ipleri geren olaylar sonrası Ülker Arena’da da gergindi tabii.
BAŞLAMA düdüğünden dakikalar önce yapılan ilk anons sonrası Obradovic'siz F.Bahçe Ülker maça hızlı başladı. McCalebb ve Bogdanovic’le etkili olan sarı-lacivertliler hızlı hücumlarla art arda sayılar buldu. G.Saray savunmada rakibine dur diyemediği gibi hücumda da varlık gösteremedi.
CENK YETMEDİ
26-11 geride tamamladığı ilk çeyrek sonrası 2. periyotta da benzer bir oyun vardı sahada. Oyunun kontrolünü tamamen eline alan ev sahibi ekip benchten gelen oyuncularının da katkısıyla etkili bir 2. çeyrek performansı koydu ortaya.
Ergin Ataman’ın hamleleri de işe yaramayınca sarı-kırmızılıların 2. çeyrekte yalnızca 10 sayı bulabildiği maçın ilk yarısı 45-21 F.Bahçe lehine sonuçlandı.
2. yarıda G.Saray savunmasının biraz toparlanması, F.Bahçe’nin temposundan uzaklaşması sarı-kırmızılıların grafiğini yukarı çekse de farkı eritmeye yetmedi.
SON çeyreğin başında farkı 10’a kadar indiren G.Saray'a Cenk'in katkısı yetmedi. F.Bahçe başından sonuna üstün götürdüğü karşılaşmadan hak ettiği bir galibiyetle ayrıldı. Başta Arroyo olmak üzere, tıpkı ilk maçta olduğu gibi Markoshvili’den, Erceg’den ve Furkan’dan katkı alamayıp bu seride kazanmanın mümkün olmadığının bir ispatı niteliğindeydi bu karşılaşma.
UFAK bir not da yaşanan gerginliklere düşmek lazım sanırım. Renkler, salonlar ve taraflar farketmez. Artık hepimiz yalnızca basketbol izlemek, basketbol konuşmak ve basketbol yazmak istiyoruz!!!