NBA’de Oklahoma City Thunder forması giyen Enes Kanter, Aksiyon dergisine röportaj verdi.
”Mirsad Türkcan bana ayakkabısını fırlattı”
”İstanbul’a geldim, Ülker’e geçeceğim zaman kulüp Fenerbahçe ile birleşti. Aydın Örs antrenmanları izlemeye gelirdi. Pekmez içip antrenmana gidiyordum. U16 Milli Takımı’na seçildim. İstanbul’daki ilk yılımı Fenerbahçe’de geçirdim. Performansımla Türkiye’nin en değerli oyuncusu oldum. Menajerim ‘Gel, Amerika’da oku ve oyna.’ dedi. Benim Amerika’ya gideceğim takımda duyuldu. ‘Buradan para aldığını söyleriz, sen Amerika’da oynayamazsın.’ dediler. Ben de gitmekten vazgeçtim. Sakatlıktan sonra geri döndüm. Fenerbahçe, para teklif etti. Bir milyon lira vereceklerdi, istemedim. Amerika’ya gitmemi istemiyorlardı. Teklifi altı milyona çıkardılar. Amerika’ya gitmeye kararlıydım. Mirsad Türkcan, sahada herkesin önünde ayakkabısını çıkardı ve bana fırlattı. ‘Benden habersiz nasıl gidersin!’ dedi.
”Mahmut Uslu, ‘adını yeni salona vereceğiz’ dedi”
”Yönetici Mahmut Uslu beni Şükrü Saraçoğlu Stadı’na çağırdı. Çok cazip tekliflerde bulundu. Yeni yapılacak salona senin adını vereceğiz dedi. Fenerbahçe’den yine arayıp ‘Eğer gidersen Aziz Yıldırım altyapıyı kapatacak.’ dediler, ama ben kararlıydım. Gitmek istiyordum fakat birçok engelle karşılaştım. ABD’ye gideceğimiz zaman menajerim tanınmayacak şekilde gizlenerek geldi. O sırada Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Aziz Yıldırım’ın korkusundan, ‘Türkiye’ye geri dön’ dedi. Ben Amerika’da oynamaya kararlıydım. Ama hukuki süreç aleyhime sonuçlandı. Hiçbir zaman Amerika Birleşik Devletleri’nde lise ve üniversite liglerinde oynayamayacağıma kararı verildi. Uzun süre oynayamadım. Her yerde ismim çıkmıştı. Tabii ki ortada çok belirsizlik vardı. Çok zor bir dönemdi. Ama yolumdan dönmedim. Sonra NBA’in draft dönemi başladı. Utah Jazz beni seçti. Oysa ben gitmek istemedim. Draftta üçüncü sıradan seçilmem herkesin dikkatini çekti. Utah’ın beni seçtiği yıl (2011) NBA’de lokavt oldu.”
”Son iki senedir hakkımda ağza alınmayacak ifadeler kullanıldı”
Son iki senedir hakkımda ağza alınmayacak ifadeler kullanıldı, akla hayale gelmeyecek senaryolar çizildi. Ben, milletimi, millî takımımızı, bayrağımızı, beni bu konuda usulsüzce eleştiren insanlardan bin kat daha fazla seviyorum. NBA’de bulunduğum her anımı ‘Temsil ettiğim değerlerimizi, memleketimizi, bayrağımızı bu insanlara nasıl sevdirebilirim?’ diye geçiriyorum. Kimse ‘Enes Kanter şöhret ve para peşinde, memleket aklının ucunda bile değil’zannetmesin. Esasında haklılar; memleket aklımın ucunda bile değil. Çünkü memleketim kalbimin tam ortasında. Bayrağımızın dünyanın her köşesinde saygı duyulan bir unsur hâline gelmesi için elimden geleni yapmaya gayret ettiğimi herkesin bilmesini istiyorum. Tüm halkımız bilsin ki millî formayı giymeye her zaman hazırım. Hem bu sene hem de top koşturduğum seneler boyunca, millî formamızı giyeceğim inşallah. Hem de gururla…”
Hayatın bir filme çekilse ismi ne olsun istersin?
Bir Garibin Davası
Tüm zamanlarda birlikte oynamak istediğin beş oyuncu sorulsa hangi isimleri seçerdin?
Russell Westbrook, LeBron James, Michael Jordan, Carl Malone, Kareem Abdul-Jabbar
Takımdaki en yakın arkadaşların kim?
Steven Adams ve Russell Westbrook
Yaşamak istediğin duygu?
Türkiye formasıyla Avrupa ve Dünya şampiyonlukları
Benzetildiğin biri var mı?
Barcelona’daki Luis Suarez