Efes, ilk maça göre bu maçta çok daha iyi idi. Adeta silkindi. Galibiyetin anahtarı Ender'in, 'F.Bahçe Pota Altı Savunma Duvarını' çökerten, altın değerindeki 11 asisti oldu. İlk 2 periyotta Efes, hücumda pota altını çok iyi kullandı. O kadar ki, 12/20'lik ikilik şut isabetinin, 8'tanesi, çember altı basketi olarak, ortaya çıktı. Bu da F.Bahçe'nin boyalı alan savunmasının iflas ettiğinin göstergesiydi. Bunda, 'Asist harikaları!' yaratarak, bir devrede tam 7 asist ile sarı-lacivertli pota altını delik deşik ederek, başta Kaya olmak üzere, Efesli oyuncuları, baskete abone ettiren Ender, baş aktördü. Efes, böylece uçtu gitti!
F.Bahçe'de yakın savunmanın geniş alana yayılamaması, Efesli dış oyuncuların, şut için boşp alan bulmalarına yol açtı. Smith ve Nachbar'ın 3 tane kritik üçlüğü de, farkın artmasına katkıda bulundu. 14.25'te 30-19 ile 11'lik Efes farkının sırrı, burada yatıyordu. Kısacası F.Bahçe'nin ilk maçta zaman zaman başarıyla uyguladığı o 'Duvar savunma'dan eser yoktu. Şut yüzdesi de, düşük seyretti. Devre sonunda, 8/18'lik ikilik, 2/13'lük üçlük isabet oranına, 7/7'lik serbest atış verimi ve 'İhtiyar Delikanlı Mrsiç'in!' üst üste 2 üç sayısı mahsülü katkı yapmasa, Efes'e belki de, maçı kazandırabilecek bir fark daha ilk yarıda gelecekti. 3. periyotun iyisi F.Bahçe oldu. Oğuz, Kinsey ve Preldziç'in skor üretimi ile fark düştü. Ender'in asist üretimi, Kaya ve Thornton'ı sayı yollarında ateşlemese, farka bile gidebilirdi. Savunma çember altında açık verme alışkanlığını devam ettirince, sadece tek sayı ile bu periyotu 50-51 önde kapattılar. Son periyotta, Kerem ve Rako'nun birlikte, başarılı olması, Efes'in hücum gücünü ateşledi. Bitime 3 buçuk dakika kala fark Efes lehine 7'ye çıkınca, oyuna Mrsiç'i alan Ertuğrul Hoca'nın üçlü gard (Mrsiç, Ukiç, Preldziç) oyunu, skoru lehine çevirmeye yetmedi. Seride şimdi durum 1-1. Öyle gözüküyor ki, bu seri kolay bitmez.



